“Artık Yeter, İşimizle, Aşımızla, Geleceğimizle Oynama…!”
CHP’ li Çanakkale Belediyesi’ne gelen tepkili köylüler v e muhtarlar, Bakan Gökhan’a hitaben dilekçe sundu.
CHP’ li Başkan Gökhan’a, taleplerini dilekçeyle sunan bölge halkı ve muhtarlar şu ifadeleri kullandı;
“Sayın Belediye Başkanımıza sesleniyoruz. Köylerimiz civarındaki altın ve gümüş madenine karşı birileri sürekli karalama yapıyor. Ama anlatılanların çoğu ya eksik ya yanlış. Belediye Başkanımız da ne yazık ki bu yanlışa ortak olmakta ısrar ediyor. Çevre köy sakinleri olarak artık yeter diyoruz! Başkanım; işimizle, aşımızla, geleceğimizle oynama”
“Ağaç Kesildi Deyip Reklam Yapıyorlar.
Yalan Üzerine Yalan Söylüyorlar..”
Kirazlı Köyü Muhtarı Orhan Can; “ÇED raporu açısından oradan ağaç kesildi deyip reklam yapıyorlar. Buradan söylüyorum ve iddia ediyorum bir bölmenin de ismini vereceğim ki iyice dinlesin o kişi.
378’ nolu bölmede herhangi bir kesim yanından, kenarından varsa buradan söz veriyorum muhtarlığı bırakacağım. “
-----------------------------------
CHP’Lİ BELEDEYE ÖNÜNDE,
ÇEVRECİ, KARŞITLIĞI…!
-------------------------------------
Metalik maden karşıtı gösterilerin adresine dönüşen Balaban bölgesindeki köylerden halk ve muhtarlar, dikkat çeken bir çıkışa imza attı.
Balaban Mevkiinde devam eden eylemlere destek veren Çanakkale Belediyesine yönelik, Bölgede bulunan köy muhtarları dilekçe hazırladı.
Belediye başkanına dilekçelerini sınan Maden sahasındaki köy muhtarları, Belediye Başkanına ‘Sayın Belediye Başkanımıza sesleniyoruz. Köylerimiz civarındaki altın ve gümüş madenine karşı birileri sürekli karalama yapıyor. Ama anlatılanların çoğu ya eksik ya yanlış. Belediye Başkanımız da ne yazık ki bu yanlışa ortak olmakta ısrar ediyor. Çevre köy sakinleri olarak artık yeter diyoruz! Başkanım; işimizle, aşımızla, geleceğimizle oynama’ ifadeleri eşliğinde dikkat çeken bir çağrı yaptı.
Muhtarlar önderliğinde Çanakkale Belediyesinin önünde toplanan köylüler Muhtarlar aracılığı ile hazırlanan dilekçelerini Belediye Başkanlığına sundular. Dilekçenin teslimi öncesinde bir açıklama yapan Kirazlı Köyü Muhtarı Erkan Can, yaptığı açıklamasında “Biz geldiğimiz gibi Basın açıklamamızı yapacağız, dilekçemizi de Belediye Başkanlığımıza vereceğiz. Geldiğimiz gibi buradan gideceğiz, bunlar hepsi köylüm ve herkes birbirini tanıyor bir sıkıntı olmayacağını temin ederim. Gelelim madenin yaptıklarına. Herkes madene karşı ve herkes bir şeyler söylüyor. Maden gölet yaptı bir müddet sonra gölet, bize kalacak ve Etili Havzasına su götürecek. Buradaki tarlalar sulama yoluyla değerlenecek ve biz bunları ekip biçeceğiz. İkincisi yol yaptılar. Bayramiç Çanakkale yolu Bazı köylere göre 60 km kısaldı. Bu asfalt olmadan önce burada arabalar çok zor geçiyordu. Yangına hassas bölge olduğu için tıra dozer yüklendiği zaman en hızlı müdahalede daha çabuk varacağı için burada çıkan yangına müdahale imkanımız daha güçlü olacak. Yangınlar açısından da bu yol çok büyük bir yatırımdı” dedi.
“Ağaç Kesildi Deyip Reklam Yapıyorlar”
Kirazlı Köyü Muhtarı Erkan Can konuşmasının devamında “ÇED raporu açısından oradan ağaç kesildi deyip reklam yapıyorlar. Buradan söylüyorum ve iddia ediyorum bir bölmenin de ismini vereceğim ki iyice dinlesin o kişi. 378 nolu bölmede herhangi bir kesim yanından, kenarından varsa buradan söz veriyorum muhtarlığı bırakacağım. 378 nolu bölmede varsa kesim yine tekrarlıyorum, Muhtarlığı bırakacağım. Ancak gidin araştırın, eğer böyle bir kesim yoksa, iftirayı atıp halkı galeyana getiren, ‘çok ağaç kesildi’ diyen şahsı da ya emekli olsun gitsin ya da özür dilesin. Dilemezse buradaki muhtar arkadaşlarımızla beraber hamlemiz bu yalancı kişiler olacaktır” dedi.
“Bir Dal Kesilmişse Şerefim Üzerine Yemin Ederim Muhtarlığı Bırakacağım”
Basın mensuplarının ‘Yalan Beyanı veren kim?’ sorusuna ise isim vermeden cevap veren Kirazlı Köyü Muhtarı Erkan Can “İsim vermeyeceğim. Bu hamlemizi ilerde göreceksiniz. Ağaç kesimi 13 bindir belki üç beş fazladır. Yerin aşağısı kıraç olduğu için ağaç yoktur. Yukarı taraflar da bodur olduğu için bu tür alanlarda bin tane anca kesilir. Kesilen ağaçlar da buradaki arkadaşlarımız ihtiyaç olarak alacaklar zaten. Dediğim gibi 378 nolu bölmede bir dal ağaç kesilmişse Şerefim üzerine yemin ediyorum muhtarlığı bırakacağım. Ama yalan olursa o kişi y buradan gitsin ya da halktan özür dilesin” dedi.
Sarıbeyli Köyü Muhtarı Şahin Arslan ise yaptığı açıklamada Maden şirketinin bölgede yaptığı çalışmalar ve köylülere yapılan yardımlara değinerek “Biz buraya ekmeğimiz için geldik. Burada yabancı yok ve hepsi köylü. Sarıbeyli muhtarıyım Eczacıbaşı’nın madeni var. Köy hayrıma dahi yardımcı oluyor. Okulumda yıkılan yerler var yardımcı oluyor. Vatandaşımın mağdur olanı var yardımcı oluyor. Başını bir yere sokamayan garibanlar gidip madende çalışıyor. Başka nasıl yardımcı olacaklar” dedi.
“Madenin Olduğu Alanda Bulunan Hiçbir Köyde İşsiz Yok”
Belediyeye verilen dilekçenin içeriği hakkında da bilgi veren Kirazlı Köyü Muhtarı Erkan Can, Dilekçenin tamamen aş ve iş üzerine kurulduğunu belirterek “Dilekçede hiçbir şey yok tamamen iş, aş üzerine kurulu kesinlikle abartı da söz konusu değil. Biz bu dilekçeyi muhtar arkadaşlar ile düşündük ve yazdık. İşimize sahip çıkmak için yazdığımız bir dilekçe ve sahip çıkacağız da. Bunların elimizden işimiz alma gibi bir durum olmasın. İnsan evine ekmek götüremediği zaman düşünün. Zehirleyecekler diyorlar. Devletimiz ‘yapın halkı zehirleyin’ diye bir yer açar mı? Civar köylerde işsizlik yok 40 yaşın üzerinde emekli olan köylüler ve sıra hanımefendilere geldi onları da işe alıyorlar. Katma değer yaratan her kuruluşa saygımız sonsuzdur. Son olarak biz devletimizi de Belediyemizi de seviyoruz. Nasıl devletimiz milletimizi sevdiyse Bu kadar kişi de ekmeği için canını da verir, kanını da verir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
“20 Yıl Önce Yapılan Bir Çalışma, Çadırda Kalmak Hikaye”
Basın Mensuplarının ‘Siyanürden korkmuyor musunuz?’ sorusuna ise Sarıbeyli Köyü Muhtarı Şahin Arslan “Şahinli’de de Altın Madeni çıkartılıyor orada olmuş olsa biz de korkarız ve izin vermezdik. Orada nasıl çıkartılıyorsa bizim bölgemizde de çıkartılsın. Bunun temeli de şimdi atılmış değil. Bu 20 yıl öncesinde yapılan bir çalışma. Bunun da kalkıp engel olmanın bir anlamı var mı? Yıllardır ekmek yiyorlar buradan bugünde gündem yaratmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Devlete zarar vermekten başka bir şey yapmıyorlar. Orada gidip de çadırda kalmak bana göre hikaye. Oradan kaç bin tane insan ekmek yiyor. Benim köylümün hiçbir geliri olmadığı gibi belediyeden de bir şey aldığı yok. Hepsini Maden şirketi karşılıyor”.
“Bizi İkna Etsinler Hep Beraber Karşı Çıkalım”
Serçeler Köy Muhtarı Mehmet Ali Uzun ise yaptığı açıklamasında Maden şirketleri gibi, Madene karşı çıkanlar da kendilerini ikna etmesi halinde mücadeleye katılabileceklerini belirterek “ Biliyorsunuz geçen gün birilerinin desteği ile çevreden gelen arkadaşlarımız gelip bie misafir oluyorlar. Ama biz Muhtarlar olarak Maden sahasını gezip inceledik. Birileri bizi siyanürün hiçbir suya karışmayacağına ikna etti. Biz ikna olduk. Ama biz diyoruz ki bu Atikhisar barajına nasıl gelecek? diye bizi ikna etsinler, biz de görelim yerinde eyvallah der hep beraber karşı çıkarız. Ama orada sadece bir algı yaratılmak isteniyor. Mesela Kazdağları diyorlar. Kazdağlarını bizim oradan göremezsiniz. Oranın asıl ismi Balaban Kestane dağıdır. Tehlikeli su yarın bizim barajımıza yine gelmez. Getirelim desen bile getiremezsin. Biz o bölgeyi iyi bilen insanlarız. Bununla alakalı bir algı oluşturuluyor. Bu da artık yeter. Millet işine gücüne baksın. Biz de muhtarlar olarak yanlış bir şey varsa yanlışa neden karşı gelmeyelim” dedi.
Muhtarlar tarafından oluşturulan ve Belediyeye sunulan dilekçede ise şu ifadeler yer aldı “T.C. Çanakkale Belediye Başkanlığına, Çevre köy sakinleri olarak artık yeter diyoruz! Başkanım; işimizle, aşımızla, geleceğimizle oynama... Sayın Belediye Başkanımıza sesleniyoruz. Köylerimiz civarındaki altın ve gümüş madenine karşı birileri sürekli karalama yapıyor. Ama anlatılanların çoğu ya eksik ya yanlış. Belediye Başkanımız da ne yazık ki bu yanlışa ortak olmakta ısrar ediyor.
En başta, madenin ve köylerimizin içinde yer aldığı bölge söylendiği gibi Kazdağları'nda değil. Kazdağları ile aramızda 40 kilometreden fazla mesafe var. Ayrıca, hep söylendiği gibi yüz binlerce ağaç da kesilmedi. Hepimiz doğma büyüme bu yöreliyiz. Orman Müdürlüğü buradaki ağaçların kesimini hepimizin gözü önünde yaptı. Biliyoruz ki kesilen ağaç 13 bin civarında. Çevre köylüleri olarak bize iş ve aş sağlayan, işini de düzgünce yaptığını gördüğümüz şirkete karşı haksızlık yapıldığını düşünüyoruz. Bu şirket gençlerimize iş veriyor, çocuklarımızın eğitimine destek oluyor, köylerimizin her ihtiyacıyla ilgileniyor. Dağ yolumuzun asfaltlanmasını bile bu şirket yaptı. Yöremize temiz içme suyu verecek göleti yine bu şirket inşa ediyor.
Eksik, yanlış bilgilerle bir süre önce buraya gelip, protesto yapanlar zamanla gerçekleri yerinde gördüler, sonra bölgeden ayrıldılar. Ama hala kim olduklarını ve amaçlarını bilmediğimiz bir grup, köyümüz civarında kamp yapmaya devam ediyor. Her türlü kışkırtmanın, huzursuzluğun olabileceği bu ortamdan ailelerimiz, kadınlarımız, çocuklarımız çok rahatsız. Komşuluk ilişkimizde yıllardır görüyoruz. Bu madeni işletenler ve orada çalışan mühendis kardeşlerimiz bu bölgeye fayda sağlamak için samimi çaba gösteriyor. Ama, şirketin faaliyetlerini durdurmak için atılan iftiralar; Belediyemizin de buna destek vermesi, adeta yangına körükle gitmek gibi. Bu durum artık bizi işimizden, aşımızdan etme noktasına geldi. Biz işimizin, geçimimizin derdindeyken; Belediyemizin göstericilere yardım etmesi, onlar, belediye araçları ile sürekli köyümüze taşımaları, epey gücümüze gidiyor.
Çevre köy sakinleri olarak bu duruma artık 'Yeter' diyoruz. Çocuklarımız, gençlerimiz için endişe duymadan; rahatsız edilmeden, köyümüzde huzurla yaşamak istiyoruz. Sayın Belediye Başkanımızın da bu çağrımıza kulak vermesini, göstericilerin bulunduğu kampa artık daha fazla yardım yapmamasını; işimizle, aşımızla ve geleceğimizle oynamamasını talep ediyoruz. Saygılarımızla” denildi.
Cuma Deren –Şerife Erdem