Fen Edebiyat Fakültesi A Blok öğrenci girişinde pilav ikramı ile başlayan anma töreni, Troia Kültür Merkezinde yapılan anma programı ve Fen Edebiyat Fakültesi CBS ve Veri Hazırlama Laboratuvarına Prof. Dr. Cengiz Akbulak’ın isminin verilmesi ile son buldu. Anma törenine ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Süha Özden, Prof. Dr. Suat Uğur, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Tarhan, Prof. Dr. Cengiz Akbulak’ın eşi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Özlem Akbulak ve ailesi ile çok sayıda öğretim üyesi ve öğrencileri katıldı. Troia Kültür Merkezinde yapılan anma programında; öğrencileri, çalışma arkadaşları, ailesi, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süha Özden, Dekan Prof. Dr. İsmail Tarhan, eşi Dr. Öğr. Üyesi Özlem Akbulak, Rektör Prof. Dr. Sedat Murat, Prof. Dr. Cengiz Akbulak’ı anlatan konuşmalar yaptılar. Rektör Prof. Dr. Sedat Murat, akademide geçirdiği yıllar içerisinde birçok anma programına katıldığını ancak bu anma programının kendisini derinden sarsan ikinci program olduğunu belirterek, “Prof. Dr. Cengiz Akbulak hocamızı tanıma fırsatım olmadığı için çok üzgünüm. Öğrencileri ve arkadaşları konuşurken gördüm ki Cengiz hocamız öğrencilerine bir hocanın yanı sıra baba olmuş. Çalışma arkadaşları çok yakın dostu olmuş. Bu anma programlarının inancımız açısından vefat edenlerin ruhunun şad olması açısından önemlidir. Ancak diğer önemli tarafı da yaşadığımız süre içinde insanlara faydalı mı zararlı mı oluyoruz. Bu dünyadan göçüp gittiğimiz zaman arkamızdan rahmetle mi anılacağız yoksa lanetle mi anılacağız diye düşünmemizi sağlamasıdır” dedi.
Prof. Dr. Cengiz Akbulak’ın eşi Doktor. Öğr. Üyesi Özlem Akbulak ise yaptığı konuşmada; hastane ve taziye sürecinde kendilerini yalnız bırakmayan herkese ve Rektör Prof. Dr. Sedat Murat’a teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Bugün burada toplanan güzel ama hüzünlü kalabalığın ortak noktası hayatlarımızın bir yerlerine Cengiz’in dokunmuş olması ve ne mutlu ona ki bu dokunuş hep güzel anılar biriktirmiş onca insanın hayatında. Cengiz iyiydi ama sıra dışı bir iyilikti onunkisi. Güzel olan her şeyi gittikçe yitirmeye başladığımız bu dünyada umudun adıydı Cengiz. Çünkü zordu yaşamak kızmadan, öfkelenmeden, eksilmeden, kırılmadan, azalmadan, ufalmadan ve eğilmeden. Ama Cengiz her defasında kendin olarak dimdik durabileceğini öğretti her davranışı ile. Afallayıp, şaşırdığımda yoluma güvenli bir kıyı oldu. Çoğu zaman cömertliği karşısında utandığımdı. İnceliği karşısında sorgularken bulduğumdu kendimi. Erdemin adıydı Cengiz, olgunluğun. Çiğ olan her ne varsa öğütüp pişirmişti sanki bin bir emekle tüm hayatında. Ve en çok da çalışmanın adıydı. Sezmiş gibi kısacık hayatını gece gündüz didindi. Babalığın adıydı Cengiz. Babacığım dediğinde en soğuk yürekleri bile ısıtan. Hocalığın adıydı her ne olursa olsun boşver deyip güzeli görmeyi öğreten. Sevginin adıydı Cengiz. Çıkarsız, hesapsız, sonsuz ve alabildiğince tüm benliği ile. Her şey yazarım da zamanı yazamam, o yazar çünkü beni demiş şair. Bazen siz isteseniz de istemeseniz de ne kadar uğraşıp didinseniz de elinizden hiçbir şeyin gelmediği çaresiz anlar çalıverir kapınızı. Ve hayat çok acımasız bir şekilde sınar. Bazen dağıtırken bohçasından türlü türlü şeyler siz allı pullu şeyler beklerken payınıza bir veda düşer sevdiğinize. Işığınla aydınlanan yolumuzda sonsuza dek bizimlesin. Nur içinde uyu sevdiğim.”
Anma programının ardından Prof. Dr. Cengiz Akbulak’ın isminin verildiği CBS ve Veri Hazırlama Laboratuvarının açılışı ile son buldu.