Yaşam

Ölümün bile ayıramadığı bir aşk sevgililer şapeli

tarihi bir aşkın öyküsünün anlatıldığı bir sahne Çanakkale Bölgesel Turist Rehberler Odası (ÇARO) organizasyonuyla gelen Biga Kaymakamlığı ve İÇDAŞ destekleriyle Rus basını gezisi sırasında ÇOMÜ öğrencileri tarafından ilk kez canlandırıldı.

Biga’da bulunan aşkın ve tarihi yapının koruma altına alındığı şapel kazı alanında, tarihi bir aşkın öyküsünün anlatıldığı bir sahne Çanakkale Bölgesel Turist Rehberler Odası (ÇARO) organizasyonuyla gelen Biga Kaymakamlığı ve İÇDAŞ destekleriyle Rus basını gezisi sırasında ÇOMÜ öğrencileri tarafından ilk kez canlandırıldı.

Biga ilçesinde Kemer ve Bekirli köyleri arasında bulunan alanda kazı ekibi tarafından gerçekleşen kazı çalışmaları sonucu bu alanda bir “şapel” olduğu tespit edildi. Kazı çalışmaları sırasında içerisinde sevgililere, piskoposa ait olmak üzere çok sayıda mezar ortaya çıkarıldı. Dikkat çeken bir nokta ise genç bir kadın ve erkek bireyin mezar içinde birbirine sarılarak bulunması. Yapı genel olarak incelendiğinde şapel-mezar olarak nitelendirilebilir. Çünkü Geç Bizans döneminde kullanım dışı olan dini yapılar genellikle önemli kişilerin ve din adamlarının mezarlarının bulunduğu yapılara dönüştürüldü. Kazı çalışmalarında bulunan sikkeler ve diğer buluntularla değerlendirildiğinde milattan sonra 8-9. yüzyıla ait bir mezar şapeli olduğu düşünülüyor.
Birbirine sarılmış kadın ve erkek mezarlarının dünyada çok fazla örneğine rastlanmamakla birlikte Anadolu’da tek örneği Çanakkale’de bulunuyor.  Birbirine sarılmış erkek ve kadının mezarı olmasından dolayı buraya Parion kazı ekibi tarafından “Sevgililer Şapeli” adı verilse de buranın adı çevrede zaten  'Aşıklar Tepesi' olarak anıldığı öğrenildi. Burada şahitlik ettiğimiz aslında yaklaşık olarak  bin 700 yıldır dilden dile aktarılan bir aşkın destanı, ölümün bile ayıramadığı iki sevgilinin mezarda bile devam eden aşkıydı.