Çanakkale Ticaret Borsası Başkanı, Kale Gıda Sanayi ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen, Çanakkale Ticaret Borsası ve Koronavirüs sürecini , katıldığı bir sosyal medya canlı yayınında anlattı.
Çanakkale’nin Marka değerlerini sofralara kadar ulaştırılmasını sağlamak için büyük çaba sarf ettiklerini belirten Kaya Üzen, Koronavirüs süreci ile ilgili de Firmaların fırsatçılara zor süreçte fırsat tanımadığını belirterek “bir çok firmamız, bir çok üreticimiz, özellikle ülkemizde hakikatten hep birlikte çok güzel bir duruş sergilediler ve bu dönemi fırsatçılığa çevirmediler. Bazı ürünlerdeki fiyatların artışının sebebi maliyetlerinden dolayı fiyatları ürünlere yansıtmak zorunda kaldılar” dedi.
Kaya Üzen Katıldığı Canlı Yayında Yaptığı Açıklamada Koronavirüs sürecine değinerek, ilk başta tüm sektörde oluşan arz talep dengesizliğinden dolayı bir kaos yaşandığını belirterek “Bu tüm dünyanın yaşadığı olağanüstü bir dönem. Dolayısı ile herkesin ilk tecrübesi. Koronavirüs dönemi tüm sektirler, 7’den 70’e tüm kesimleri etkileyen bir süreç oldu. Kazananı olmayan bir dönem oldu. Yani belli kriz dönemlerinde ciddi anlamda kaybedenler olurken ciddi oranda da kazananı olurdu. Fakat bu dönemin kazananı yok gibi bir şey. Dolayısı ile gıda, tarım ve hayvancılık sektörü de koronadan nasibini almış durumda. Bu sektörler de etkilendi. Etkilenmesi de mümkün değil. Çünkü ilk başlarda biliyorsunuz ciddi bir panik hareket vardı. İnsanlar bu işin nasıl gelişeceğini bilmediklerinden dolayı, özellikle gıda konusunda ciddi bir panik havası esti. Marketlere ciddi bir hücum oldu. İnsanların ihtiyaçları birken beş aldılar ama eve gittiklerinde yine bir tükettiler. Daha sonra süreç yavaş yavaş oturmaya başladı” dedi.
Sürecin Başında Ciddi Dengesizlikler Oldu
Koronavirüs sürecinin başında oluşan Arz talep dengesizliğinin neden yaşandığına dair de açıklamalarda bulunan Ticaret Borsası Başkanı Kaya Üzen, marketlerde oluşan yağmaların stok yetersizliğinden kaynaklanmadığını, restaurant, otel, Kafeterya gibi yüksek gıramajla mal alan yerlerin bir anda kapatılması ve düşük gramajlarda vatandaşa mal satan marketlerde oluşan talebin artmasından kaynaklandığını belirterek “İlk başta nelerin istenildiğine dair çok ciddi dengesizlikler oldu. Süreçte öncelikli olarak oteller, restaurantlar, kafeteryalar kapatıldı. Bunlar kapatılınca Gıda sektörüne ciddi bir stok yarattı. İnsanların tüketimine de olumlu yönde etkiledi. Otel, restaurant ve kafelerde tüketilen ürünlerin gramajları farklı olduğundan dolayı, örneğin evde 1 kilogramlık salça tüketilirken otelde 5 kilogramlık salça tüketiliyor. Bir üretici düşünün hem eve, hem de diğer piyasaya hitap ediyor. Bu nedenden dolayı ciddi dengesizlikler oldu. Bir adam, evde tüketilen küçük gramajlı ürünler yetiştirmezken, büyük gramajlı ürünler elinde kaldı. Başka bir örnek verecek olursak, 1 kiloluk unlar marketlerde talan edilirken, 50 kilolum unlar esnafın elinde kaldı. Böylelikle Arz-Talep meselesi ciddi anlamda bozuldu. Böylelikle Otel, restaurant ve kafeler bölümü ciddi anlamda olumsuz etkilenirken , diğer taraftan marketler çok yoğun bir şekilde taleplerle karşı karşıya gelindi. Süreçten ciddi etkilenen bir başka sektör ise okul kantinleri oldu. Okulların kapanması ile kepenkleri indiren esnaflar evlerine gittiler. Okulların açılması Eylül ayına kaldığı için de onlar da çok büyük bir sıkıntı ile karşı karşıya kaldılar” dedi.
Firmalar Fırsatçılığa Karşı Birlik Oldu
Pandemi sürecinde ortaya çıkan fırsatçılara hükümetin uyguladığı yaptırımların yanı sıra firmaların da birlik olarak geçit vermediğini belirten Kaya Üzen “Genel anlamda bakacak olursak, bu tür dönemlerde bazı fırsatçılar çıkabiliyor. Ama Hükümetimizin aldığı tedbirler, uyguladığı yaptırımlarla fırsatçılara fazla meydan bırakılmadı. Fakat Üreticilerin de ister istemez bazı üretim maliyetleri oldu. Kamyon bulamadılar, lojistikle ilgili sorunlar çıktı, ham madde tedariği ile ilgili sorunlar çıktı. Ham madde ihtiyaçları ile ilgili hem maliyet hem de tedariği arttı. Dolayısı ile bunları da maliyetlerine yansıtmak zorunda kaldılar. Ama bir çok firmamız, bir çok üreticimiz, özellikle ülkemizde hakikatten hep birlikte çok güzel bir duruş sergilediler ve bu dönemi fırsatçılığa çevirmediler. Bazı ürünlerdeki fiyatların artışının sebebi maliyetlerinden dolayı fiyatları ürünlere yansıtmak zorunda kaldılar.” Dedi.
Bir Yılda Sattığımız Kolonyayı Bir Haftada Sattık
Koronavirüs sürecinde hijyen açısından önemli hale gelen Kolonyaya olan talebin artmasından dolayı tedarikte büyük sıkıntılar çektiklerini ve bir yılda satılan kolonyayı bu süreçte 1 haftada sattıklarını belirten Borsa Başkanı Kaya Üzen “Süreçten etkilenen firmalar ya da ürünler aynı çerçevede tutmak mümkün olmuyor. Çünkü belli kategoriler çok ciddi bir şekilde taleple karşı karşıya kaldığından dolayı, tedariğinde ciddi sorunlar yaşadık. Kolonya ürününü ele alacak olursak, açıkçası tüketici tarafından çok talep edilen bir ürün değildi. Ta ki bu Korona dönemi başlangıcına kadar. Fakat Kolonyanın hijyen konusundaki faydaları anlatılınca birden bir talep oldu. Yani, belli evlere giren bir ürün olan kolonya, tüm evler girmiş oldu. Hatta arabamıza ofisimize bile girdi. Eskiden gelen misafire çay ikram ediyorduk, artık kolonya ikram eder olduk. Tabi ki üreticiler buna hazırlı olmadıklarından ve büyük taleplerle karşı karşıya kaldıklarından dolayı kolonya tedariğinde ciddi sıkıntılar çektik. Çanakkale Bölgemizde bir yılda sattığımız kolonyayı bir haftada sattık. Siz bir üretici olarak düşünün, size 100 koli kolonya siparişi gelirken artık bin koli sipariş gelmeye başladı. Bunu sadece Çanakkale geneli için söylüyorum Bu talep Türkiye genelinde de aynıydı. Ayrıca yurt dışından da kolonya için bize ciddi talepler geldi. Dolayısı ile bunların karşılanması için ciddi sorunlar oldu. Aynı şekilde el dezenfektanı istendi. Ayrıca sebze ve meyveler sirke ile yıkandığından dolayı bölgemizde sirke talebi de 15-20 katına çıktı. Ve bu malzemeleri tedarik etmekte sıkıntı çektik. Fakat temel gıdalar, yani her zaman tüketilen gıdalarda hiçbir zaman sorunumuz olmadı” dedi.
Çanakkale’nin Marka Ürünlerinin En Değerli Şekilde Sofralara Ulaşmasını Sağlıyoruz
Çanakkale Ticaret Borsasının faaliyetleri hakkında bilgi verdikten sonra yapılan çalışmalara da değinen Borsa Başkanı Kaya Üzen “Ticaret borsası olarak önem verdiğimiz ve çalışmalarını bu yönde yürüttüğümüz Markalaşma konusu. Çanakkale’nin gıda, tarım ve hayvancılıkta bir marka il olmasını istiyoruz. Bu konuda üyelerimizle beraber önemli yol aldık. Çanakkale Gıda, tarım ve hayvancılık için çok özel bir yer. Yani baktığımızda her ilçesinin, kendine has bir takım avantajları var. Özellikle adalarımıza bakacak olursak Gökçeada organik tarımın yapılmasına elverişli bir yapıya sahip. Burada organik tarımda iyi yol almış üyelerimiz var. Bozcaada İlçesinde özellikle son 5 yılda bağcılık ve şarapçılıkta büyük bir ivme kazandı. Şu anda markalaşmış, Bozcaada’da üretilen ürünlerimiz var. Yine Lapseki’de özellikle kiraz ve şeftali gibi meyvelerde iddialıyız. Sadece üretim anlamında değil kalite ve aroma bakımından da iddialı bir iliz Çanakkale olarak. Özellikle üç büyük ilin, İstanbul, Bursa ve İzmir’in sofralık ürünlerini bu bölgede üretiyoruz ve bir çok üründe de ilk ülkelere giriyoruz. Bir konumuz da Ezine peyniri. Biliyorsunuz bu konuda ciddi bir mücadelemiz var. 2005’li yıllardan bu yana verdiğimiz mücadelede Ezine Peyniri Derneğinin kurulmasını, coğrafi işaret almasını sağladık. Daha yolun başındayız bunu biliyoruz. Ama Özellikle son yıllarda yaptığımız çalışmalarla Ezine Markamıza da sahip çıkmaya başladık. Bayramiç İlçemizde meyve ve su ürünlerinde iddialıyız. Çn’da zaten en çok kooperatiflerin olduğu ilçemiz. Biga’da yine hayvancılık açısından özellikle İstanbul pazarında aranan bir ilçemiz. Biz Borsa Olarak ne yapıyoruz? Bütün bu değerler üreten firmaların katma değerleri ile ilgili, çok daha karlı satması ile ilgili, çalışmalarımızı yapıyoruz. Onlara pazarlama, fuarında destek veriyoruz. Yani, Ticaret Borsası ne yapıyor? Diye sorduklarında buradaki ürünlerin en değerli şekilde sofralara ulaşmasını sağlıyoruz” dedi.
Gelibolu ve Ezine’ye Lisanslı Depo Hedefliyoruz
Üzen, ürün çalışmaları hakkında da bilgiler vererek “Türkiye’de özellikle zeytin yağında Ayvacık bölgemiz, zeytinyağı konusunda farkındalık yaratmış durumda. Burada üretilen kaliteli ürünlerle birlikte doğru çalışmalar yaparak ürünlerimizi hem ulusal hem de uluslararsı piyasalarda satma konusunda da oldukça başarılı illerden bir tanesiyiz. Özellikle hububat kısmında Gelibolu’da Ayçiçek ve buğdayda gayet iddialı illerden biriyiz. Özellikle Tarım arazilerin ortak yapısının büyük olması ve buralarda üretilen ürünlerin hem ayçiçekte hem de buğdayda Türkiye kalitesinin üzerinde olması ile birlikte , burada da ciddi bir şekilde üretilen ürünlerin daha katma değerli bir şekilde toplamasını sağlıyoruz. Bununla ilgili de Lisanslı depo çalışmamız var. Çanakkale’de Lisanslı depoların bir tanesini Gelibolu’ya, bir tanesini de Ezine Bölgesine kazandırmayı hedefliyoruz. Böylelikle çiftçilerimizin ve sanayicilerimizin istedikleri ürün çiplerine çok daha kolay erişmesini sağlamış olacağız” dedi.
Şerife Erdem