Sağlık

Sisli havalar Covid-19'a davetiye çıkarıyor

Yapılan son araştırmalar hava kirliliğinin virüslere karşı vücudu savunmasız bıraktığını ortaya çıkardı.

Yapılan son araştırmalar hava kirliliğinin virüslere karşı vücudu savunmasız bıraktığını ortaya çıkardı. Bunun üzerine İstanbul gibi büyük şehirlerde yoğun sis oluşumu da özellikle astım, KOAH gibi kronik hastalıkları olanları etkilerken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hacer Ofluoğlu, "Sisli, nemli ortamda partikül yoğunluğu da çok fazla oluyor. Havadaki partiküllerin yoğunlaşması solunum yoluna virüslerin özellikle partiküllerle birlikte hızlı taşınmasına neden oluyor. Böyle havalarda özellikle kronik akciğer hastalığı olan hastalarımızın mümkün olduğu kadar evden çıkmaması öneriliyor. Evden çıkacaklarsa da ağızlarını, burunlarını sarmaları ve maskenin sıkıca takılması, önlemlerin ise unutulmaması gerekiyor" dedi.
 
İngiltere, Amerika, Almanya ve İtalya'da yapılan çalışmayı anlatan Medicana Çamlıca Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hacer Ofluoğlu şunları söyledi: "Bu çalışmaya göre Covid-19 ölümlerinin yüzde 15'i hava kirliliğine bağlı. Hava kirliliği dünya genelinde de özellikle Doğu Asya'da yüzde 27, Avrupa'da yüzde 19, Kuzey Amerika'da da yüzde 17 oranında Covid-19 ölümlerine neden olan faktör olarak değerlendirildi. Hava kirliliğinde bölgesel farklılıklarda da neden olarak fosil yakıtların kullanımı ile ilgili olduğuna dair veriler ortaya çıktı. Katı yakıtların olduğu bölgelerde her zaman kirlilik çok daha yüksek. Ülkemizde de yine aynı oranları görebiliyoruz."
 
"75 MİLYON İNSANIMIZ KİRLİ HAVA SOLUYOR"
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası'nın 2019 yılında hazırladığı çarpıcı rapora da değinen Dr. Hacer Ofluoğlu, "Ülkemizde mühendisler odasının yaptığı çalışmaya göre 75 milyon insanımızın kirli hava soluduğu ortaya çıktı. Özellikle Adana, Bursa, Çanakkale, Manisa, Denizli, Edirne'nin Keşan ilçesi, Kahramanmaraş gibi sanayi bölgesi olan ve kömür yakıtlarının kullanıldığı bölgelerde hava kirliliğinin çok daha yüksek oranda olduğu saptandı. Mesela İstanbul'da doğalgaz daha yaygın kullanılması nedeniyle daha alt sıralarda kalıyor. İlkbahar ve sonbaharda ani sıcaklık değişimleri, havadaki basıncın, nem oranının ani alçalma ve yükselmeleri de yoğun sis ortamı oluşturuyor. İstanbul gibi şehirlerde çok net görülüyor. Bu da astım, KOAH gibi kronik hastalıkları olanlar için risk oluşturuyor. Bu da kronik akciğer hastalıkları olanlarda oldukça büyük sorun teşkil ediyor. Sisli, nemli ortamda partikül yoğunluğu da çok fazla oluyor. Havadaki partiküllerin yoğunlaşması solunum yoluna virüslerin özellikle partiküllerle birlikte hızlı taşınmasına neden oluyor. Böyle havalarda özellikle kronik akciğer hastalığı olan hastalarımızın mümkün olduğu kadar evden çıkmaması öneriliyor. Evden çıkacaklarsa da ağızlarını, burunlarını sarmaları ve maskenin sıkıca takılması, önlemlerin ise unutulmaması gerekiyor."
 
"TEMİZ ENERJİYE YÖNELİK ÇALIŞMALAR GEREKİYOR"
Son dönemde insanların koronavirüs nedeniyle toplu taşıma yerine kendi özel araçlarını daha çok tercih ettiğini ve bunun da hava kirliliğine katkıda bulunduğunu söyleyen Dr. Ofluoğlu sözlerini şöyle noktaladı: "Kış aylarında ısınma için kullanılan yakıtlar da araçlar ile birlikte hava kirliliğini arttıran nedenler. Ülkelerin bunlar ile ilgili temiz enerjiye yönelik çalışmalar yapması, temiz enerji kaynaklarından faydalanmak için projelerin hızlıca geliştirilmesi gerekiyor."