Fransız elektrik mühendisi Thomas Quplet ile kız arkadaşı internet alışveriş sorumlusu Lawriane Lulilet, Türkiye'yi bir uçtan uca bisikletle dolaşıyor.
Fransa'dan uçakla Kars'a gelen ve yola çıkan Quplet ve Lulilet, Türkiye turu kapsamında Antalya'nın Demre ilçesine geldi.
Thomas Quplet ile kız arkadaşı Lawriane Lulilet, Türkiye'den başlayarak Vietnam'a kadar sürecek bir bisiklet yolculuğu planladı. Ancak koronavirüs salgını nedeniyle planları suya düşen Quplet ve Lulilet, bisikletle Türkiye turu yapmaya karar verdi. Fransa'nın güneyindeki Grenoble şehrinden Paris'e, oradan uçakla önce İstanbul'a, İstanbul üzerinden Kars'a ulaşan Quplet ve Lulilet, buradan bisikletle yola çıktı. Sırasıyla Kars, Ağrı, Van, Bitlis ve Batman üzerinden Diyarbakır'a geçen Quplet ve Lulilet, burada üç gün şehri gezdi. Ardından Malatya, Kayseri üzerinden Nevşehir'e geçen ikili, üç gün boyunca Kapadokya'nın güzelliklerini gördü. Quplet ve Lulilet buradan Aksaray'a ve Konya'ya geçti. Bu şehirlerde de ikişer gün geçiren ikili Konya'dan sonrası ise Antalya'ya geldi. Quplet ve Lulilet, 3 gün sonra da Demre'ye ulaştı.
'TOPLAM 3 BİN KİLOMETRE YOL YAPACAĞIZ'
Bir ay daha Türkiye'de bisikletle gezeceklerini belirten Thomas Quplet, İlk kez Türkiye'ye geldik. Günde ortalama 70 kilometre yol yapıyoruz. İki ayda 2 bin kilometre yol yaptık. İstanbul'dan yola çıkarak bir yıl sürecek Vietnam'a kadar bir yolculuk planımız vardı. Ancak koronavirüs engeline takıldık. Biz de Kars'tan başlayan İstanbul'da sona erecek bir bisiklet yolculuğu yapmaya karar verdik. Toplam üç ay Türkiye'de kalacağız. Toplam 3 bin kilometre yol yapacağız. Koşullar uygun olursa Muğla, Aydın, İzmir, Balıkesir ve Çanakkale üzerinden İstanbul'a ulaşmayı, oradan uçakla Fransa'ya dönmeyi planlıyoruz. Hava koşulları uygun olmazsa İzmir'den dönebiliriz dedi.
'BİRÇOK YERDE ISRARLA GECE EVLERİNDE MİSAFİR EDENLER OLDU'
Amaçlarının Türkiye'yi ve Türk insanını, Türk kültürünü ülkenin her yerinde tanımak, farklılıkları görmek olduğunu vurgulayan Thomas Quplet, Ama şunu söyleyebilirim; Türk insanı çok nazik, çok cana yakın, çok yardımsever. Çok sayıda antik kent var. Doğu ile batı biraz farklı. İnsan unsuru her yerde aynı. Birçok yerde köylüler bizi evine davet ederek yemek ikram etti. Birçok yerde ısrarla gece evlerinde misafir edenler oldu. Tanımadığı bir yabancı ülke insanına evini açan insanları tanımak gezimizin en güzel yanı. Türkiye'yi ve Türkleri çok sevdik. İki ayda sorunumuzu çözecek kadar Türkçe öğrendik. Bunları Fransa'da herkese anlatacağız ve yine geleceğiz.” diye konuştu.
DHA