12 Eylül 1980 darbesinden sonra 9 Cumhurbaşkanı Merhum Demirel ve eski Başbakanlardan Ecevit’ in eşleri ile birlikte zorunlu alı konuldukları Gelibolu Hamzakoy’daki askeri tesislerin plajında Mavi bayrak’a gün sayıldığı bildirildi.
Gelibolu’ nun CHP’ li belediye Başkanı Özacar; Hamzakoy’ da, önümüzdeki yıl mavi bayrak ödülüne aday olmak için çalışmalar başlatıldığını söyledi.
----------------------------------
Sürgün noktası değil, Cennet Koy yolunda….
80 İhtilalinin en bilinen adresi Mavi Bayrak’a aday…
-------------------------------------
Gelibolu Hamzakoy Halk Plajı’nda önümüzdeki yıl mavi bayrak ödülüne aday olmak için çalışmalar başlatıldığı öğrenildi.
CHP’ li Belediye Başkanı Mustafa Özacar, iki efsane siyasetçi Demirel ve Ecevit çiftlerinin 12 Eylül döneminde, zorunlu olarak tutuldukları Hamzakoy’ dan adını alan Plajda incelemelerde bulunan TÜRÇEV Kuzey Ege İller Koordinatörü Karataş’ ın, Hamzakoy’un birkaç eksiği dışında kriterlere uygun plaj olduğunu söylediğini aktardı.
Hamzakoy, 1980’ li yıllarda Sağcısı ve solcusu ile Türk seçmenlerinin göz hapsine aldığı bir noktaydı.
12 Eylül darbesi ile 9. Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel ve eşi ile merhum başbakanlardan Bülent Ecevit ve eşi zorunlu olarak şimdilerde Mavi bayrak ile adından söz ettiren Hamzakoy’ da zorunlu alıkonulmuşlardı.
80’ li yılların iki önemli ismi Demirel ve Ecevit için, bu zorunlu Hamzakoy birlikteliği bile aralarındaki buzları çözmeye yetmemişti.
Şimdilerde ise hem Gelibolu halkının hem de bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin, kavurucu yaz sıcağında serinlemek adına mesken tuttuğu Hamzakoy, iki efsane siyasetçinin buzlarını çözmeye yetmemişken ve gelecek yıllarda iki liderin ağzından; “Sadece ikimiz de aynı denize bakıyorduk” sözlerini ettirmişti.
Gelibolu Belediye Başkanı Mustafa Özacar tarafından bu yıl tamamı halka açık ücretsiz hale getirilen Hamzakoy Halk Plajı’nda bir yandan düzenleme ve yenileme çalışmaları sürerken, Türkiye kamuoyunun sürgün noktası olarak bildiği o ünlü koy artık bir cennet köşe olma yoluna çıkarıldı.
Yaklaşık 570 metre uzunluğundaki kumsala 250 adet hasır şemsiye konurken, bu sayının önümüzdeki günlerde 500’e ulaşacağı bildirildi.
Denize girmek isteyen vatandaşların dinlenme ve benzeri ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri amacıyla oturma bankları ve güneşliklerin konduğu plajda Belediye Temizlik İşleri Müdürlüğü tarafından görevlendirilmesi yapılan personel tarafından sahil ve kum temizliğinin de düzenli olarak yerine getirildiği de gözlendi..
Hamzakoy’a Yüzer Platform…
Gelibolu’ nun CHP’ li Belediye Başkanı Özacar, yaz sezonu boyunca halkın güvenle denize girebilmesi için güvenlik ve cankurtaran ekipleri aracılığıyla gerekli tedbirlerin alınacağını, gün boyunca görevli personellerce plajın temizlik ve hijyen bakımlarının yapılmaya devam edeceğini belirterek, “Can kurtaran kulesinin yanı sıra güvenlik şamandıraları ile emniyet şeridi oluşturacağımız halk plajımızda yine önümüzdeki günlerde iki adet yüzer (platform) iskeleyi de halkımızın hizmetine sunacağız. Sağlık Bakanlığı’na bağlı Çanakkale Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün düzenli olarak yaptığı analizlerin sonucunda Hamzakoy plajında deniz suyu temizliğinin 'A' seviyesinde çıkması sevindiricidir. Bu nedenle vatandaşlarımız gönül rahatlığı ile denize girebilirler” dedi.
“Hamzakoy mavi bayrak alır”
Diğer yandan deniz suyunun kalitesi ve çevre temizliği kriterleri uygun görülen plajlara mavi bayrak ödülünü veren Dünya Çevre Eğitim Vakfı’na bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren TÜRÇEV’in (Türkiye Çevre Eğitim Vakfı) Kuzey Ege İller Koordinatörü Doğan Karataş, Hamzakoy’un birkaç eksiği dışında bu kriterlere uygun plaj olduğunu vurguladı.
Belediye Başkanı Özacar ile birlikte Hamzakoy sahilinde incelemelerde bulunan Karataş, “Hamzakoy’un Ege ve Akdeniz’deki birçok plajdan çok daha iyi kum kalitesinde olduğunu görüyoruz. Çevre ve temizlik kriterlerine uygun çalışmalar sergileyen Gelibolu Belediyesi’nin Hamzakoy halk plajında önümüzdeki yıl ‘Mavi Bayrak’ dalgalandırması kuvvetle muhtemel” dedi.
Karataş, mavi bayrağın sadece suyun temizliğine verilmediğini, bunun yanında 33 kriterin yerine getirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
12 Eylül darbesinden sonra Demirel ve Ecevit çiftleri birlikte Hamzakoy’daki askeri tesislerde zorunlu alıkonuldular ve bir süre birlikte kaldılar. Ancak bu zorunlu birliktelik bile aralarındaki buzları çözememişti.
Belediye Başkanı Özacar, ‘Hamzakoy ismi, Türkiye kamuoyunun unutamadıklarından. Bu cennet koy, bundan sonra vaz geçilmez tatil adresi olacak” dedi.
Tarih Hamzakoy için ne yazıyor?
Hamzakoy için bir çok gazetecinin kaleme aldığı haberler halen arşivlerin tozlu raflarında yer tutuyor. Bunlardan sadece birinde, ‘Nasılsa şapka döner’ başlığı merhum Cumhurbaşkanı Demirel’ in ağzından çıktığı şekliyle dikkat çekenlerden.
İşte o haberin detayları;
”Demirel bir aylık zorunlu Hamzakoy sürgününden sonra Güniz Sokak’taki evine geri dönmüş, Evi dolup taşıyordu. Ziyaretçileri Demirel’i yalnız bırakmıyordu. Güniz Sokak’taki bu hareketlilik askerlerin de dikkatini çekmişti. Demirel Sıkıyönetim Komutanı Recep Ergun tarafından garnizona davet edildi: “Size gidip gelenler var, rahatsız oluyorlar” dedi. Demirel “Ben o odaya sığmam, Türkiye bizi taşıyamamıştır” yanıtını vermişti.
Ancak bu yanıt askerleri tatmin etmemişti. Yeni sürgün yeri beraberinde çok sayıda eski siyasetçi ve CHP’li ile birlikte Zincirbozan yani Çanakkale’ydi. Demirel sürgün mekânını öğrendiğinde uzun bir araba yolculuğu dışında seçenek olmadığını hesaplamış ve “Gelecek iktidarımızda Çanakkale’ye bir havaalanı yapalım” demişti. Nasılsa şapka yine geri dönerdi”