Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Coşkun Usta, koronavirüse karşı Türkiye'de 1 milyonun üzerinde yapılan aşının yan etkilerini bilmek istediklerini söyledi.
Prof. Dr. Usta, yan etki oranları bilinirse toplumun aşıya daha güvenle bakacağını kaydetti. AÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Usta, şu ana kadar koronavirüse karşı 1 milyonun üzerinde aşılama yapıldığını belirterek, Bilim Kurulu'ndan aşıların yan etkilerini açıklamasını talep etti. Prof. Dr. Usta, "Bilinen baş ağrısı, kas ağrısı yapıyor, ateş yapabiliyor. Türkiye'de yapılan aşılarda bunların oranı nedir. Çünkü başka bir ülkede bu aşıyı yaparsınız başka bir oran bulursunuz, Türkiye'de yaparsınız başka bir oran bulursunuz. Madem Faz 3 çalışmaları açıklanmadı o zaman Faz 4'te yani piyasadayken bu ilaçların yan etkilerini bilmemiz gerekiyor. Dolayısıyla bunu bilimsel bir çalışma olarak ortaya koymaları gerekiyor. Biliyoruz ki aşılar yan etki yapabilir. Her ilacın etkisi varsa yan etkisi de söz konusudur. Zaten yan etkisi yoksa etkisi de sorunludur" şeklinde konuştu.
ETKİNLİĞİ- ORANI AÇIKLANDI, YAN ETKİLERİ AÇIKLANMADI
Prof. Dr. Coşkun Usta, "Türkiye'de sağlıklı insanlar aşılandığı için ilk beklediğimiz şey şudur, bu kişilere zarar vermeyelim. Evet bir koruyuculuk sağlamaya çalışıyoruz. Aşılarda temel faktör şudur. Aşıyı sağlıklı insanlara veriyoruz. O nedenle biz Faz 1, Faz 2 ve Faz 3 aşamasında yapılan çalışmalardaki yan etki verilerini toplar, bu konu hakkında bilgi sahibi olmak isteriz, amacımız odur. Ancak en son koronavirüs için kullandığımız aşıda, biliyorsunuz Faz 3 sonuçları hakkında ve Sinovac'tan etkinliği konusunda bir açıklama yapıldı ama yan etkileri konusunda çok ciddi bir bilimsel yayın yok. Bizim için önemli olan, aşının piyasaya çıktıktan sonra da etkilik ve yan etkileri açısından takip edilmesi gerekmektedir" dedi.
FARMAKOVİJİLANS SİSTEMİ ÇALIŞTIRILMALI
Farmakovijilans (ilaçların zararlı etkilerine karşı uyanık olmak) adlı sistemin dünyada çalıştırıldığını ifade eden Prof. Dr. Coşkun Usta, "Bu sistem daha önceden de vardı. Amacı aşıların ya da ilaçların yan etkilerini takip etmek. Şimdi tam zamanı bu sistemi çalıştırmanın. Örneğin Sinovac aşısı bile yaklaşık 20-30 bin kişide yapıldı. Biontec 30-40 bin kişide yapıldı. Moderna 30 bin kişide Faz 3 çalışmaları yapıldı. Neden bu sayıyı 30-40 binde tutuyoruz. Çünkü ne kadar geniş olursa o kadar yan etki ile ilgili bilgileri toplarız diye. Şu anda aşı Türkiye'de 1 milyonun üzerinde kişiye yapıldı. 30-40 bin kişi nerede, 1 milyon kişi nerede, dolayısıyla ilaçlar ya da aşılar piyasaya çıktıktan sonra da takip edilmelidir. Yan etki açısından ne kadar yan etki yaptığı ortaya konmalıdır. Bizim bir bilim insanı olarak Bilim Kurulu'ndan beklediğimiz şudur. Bu 1 milyonun üzerinde aşıda ortaya çıkan yan etkileri bilmek istiyoruz. Ne tip yan etkiler, yüzde kaç oranında yapıyor" şeklinde konuştu.
'TOPLUM AŞIYA DAHA GÜVENLİ BAKAR'
1 milyon kişide yan etki oranları bilinirse toplumun aşıya daha güvenle bakacağını kaydeden Prof. Dr. Usta, şöyle konuştu: "Tabi ki yüzdesi bizim için önemlidir. Bunlar bilimsel çalışmalarla hatta uluslararası dergilerde yayımlanmalıdır. Herkes kendi toplumundaki aşının ne kadar etkili olduğunu merak ediyor. Bakın Almanya binlerce milyonlarca insana bu aşıyı yaptı. İsrail 2 milyon insanına aşı yaptı. Onlar kendi aşılarının yan etkilerini takip ediyorsa biz bunları bilmek isteriz. Yan etkilerini bilmemiz bizim açımızdan önemli. Bu konuda bilgi sahibi olursak inanın insanlar daha güvenli bir şekilde aşı olmaya gidecektir. Bizim amacımız da budur. Sayıyı mümkün olduğu kadar artırıp bir an önce toplumun yüzde 60-70'ini aşılayarak toplumsal bağışıklık sağlama üzerinden bu pandemiyi çok rahatlıkla yeneriz. O zaman ekonomimiz de düzelecek. İnsanların ruhsal sağlıkları da düzelecek."
'AŞILI İNSAN SAYISI ARTTIKÇA KORONAVİRÜS AZALACAK'
Aşılama hızı arttıkça, pandemiden kurtulma hızının da artacağını kaydeden Prof. Dr. Usta, "Ancak bunu toplumun geneline yaymamız ve kısa sürede herkesi aşılamamız gerekiyor" dedi. En önemli sorunlardan birinin de ülkelerin aşıya ulaşmada yaşadığı adaletsizlik olduğunu söyleyen Prof. Dr. Usta, şöyle devam etti: "Özellikle benim örnek verdiğim ülke Kanada'dır. İnanılmaz şekilde aşı depoladılar. Korkuyorum ki bir süre sonra Kanada aşı satmaya başlayacak. Başkasının bulduğu, ürettiği aşıyı, korkuyorum ki bize pazarlayacaklar, daha büyük maliyetlerle. Şu anda o yüzden toplumun aşılanma hızı ne kadar fazla olursa, hatta dünyanın hızı ne kadar fazla olursa o kadar pandemiden geriye doğru gidiş olur. Benim de öngörülerim mayıs ayında rahatlayıp daha sonra yıl sonuna kadar zaten gelen yeni aşılar var. Daha yavaş seyreden, daha iyi araştırılan aşılar var. Dünyadaki var olan aşıların yüzde 53'ü, yüzde 10'luk popülasyonun elinde şu anda. Geriye kalan yüzde 50'lik aşı kısmı da yüzde 90'lık fakir ve az gelişmiş ülkelere kalıyor. Ortada bir aşıya ulaşım problemi olduğunu çok net söyleyebiliriz. Yerli üretim ve tesislerin ne kadar önemli olduğunu da buradan anlıyoruz. Dışa bağımlılık her konuda olduğu gibi sağlık ve aşı konusunda da büyük bir problem."