2018 Troya Yılı kapsamında kapılarını açtığı günden bu yana ilklerin müzesi olan Troya Müzesi bir ilke daha imza attı. Müze Müdürü Rıdvan Gölcük ve ekibi Laboratuvarların Perdelerini araladı. Müzede yapılan bu yenilikle ziyaretçiler vitrine koyulan binlerce yıllık eserin nasıl restore edildiğini görebilecek.
Tarih boyunca stratejik öneminden dolayı farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Çanakkale’de her yerde adeta tarih fışkırıyor. Troya başta olmak üzere bir çok medeniyetin izinin sürüldüğü Çanakkale’de Troya Ören yeri başta olmak üzere bir çok alanda kazı çalışmaları yürütülüyor. Yapılan bu kazıların en eskisi ise 5 bin yıllık tarihi ile Troya Ören Yeri başı çekiyor. Bir medeniyetin yaşantısını aydınlatan eserler ise 2018 Troya Yılı kapsamında kapılarını açan Troya Müzesinde restore ediliyor. Geçmişteki izleri günümüze taşıyan tarihi eserlerin restorasyon sürecinin yaşandığı Laboratuvarların perdeleri de ziyaretçiler için aralandı.
Bir savaş, bir deprem, bir sel, belki de bir yangın nedeni ile toprak altında kalan ve binlerce yıl sonra gün yüzüne çıkartılarak Laboratuvarlarda birleştirilen ve restore edildikten sonra müze vitrinine konan eserler, her zaman ziyaretçilerin ilgisini çekmişti. Ancak bu imkana sahip olmayan ziyaretçiler , eserin restorasyonu hakkında pek bilgi sahibi olmamıştır. İşte bu noktada devreye giren Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük ve ekibi bir ilke daha imza attı. 2018 Troya Yılı kapsamında kapılarını ziyaretçilere açtığı günden bu yana İlklerin Müzesi olan Troya Müzesi bir ilke daha imza atarak eserlerin restore edildiği Laboratuvarları ziyaretçiler açıyor. Nisan ayına kadar her Çarşamba 11:00-15:00 saatleri arasında 45 dakika boyunca ziyaretçiler için perdelerini kaldıracak olan Laboratuvarlarda, restore edilen eserlerin restorasyon süreci ziyaretçilerle paylaşılacak. Bu kapsamda Restorasyon süreci ve eser hakkında bilgi sahibi olma şansı olan ziyaretçiler ayrıca görevlilere eser hakkında soru sorulabilecek. Üstelik ziyaretçiler O hafta hangi eseri Restorasyonda görmek istediklerine de karar verebilecek.
Troya Müzesinde hayata geçirilen bu uygulama hakkında bilgiler veren Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük “Troya müzesinde bizim 3 tane laboratuvarımız vardı. Bu laboratuvarlarda perdeler kapalıyken de arkadaşlarımız işlerini yürütüyorlardı. Fakat şunun farkına vardık, ziyaretçilerimiz bu eserlerin bu güne nasıl geldiğini , o sergi vitrinine nasıl çıktığını merak ediyor ve arkadaki süreci öğrenmek istiyor. Biz de perdeleri açalım noktası ile beraber her Çarşamba Saat 11:00-15:00 arasında perdelerimizi açtık. Camın arkasında arkadaşlarımız Assos’tan, Parion’dan, Troya gibi diğer tüm kazı alanlarından çıkmış bu eserleri alıyor, koruma çalışmalarını yürütüyor ve ziyaretçilerimiz de bu süreci izleyebiliyor. Nisan ayına kadar Çarşamba günleri saat 11:00-15:00 arası haftada bir kez açılacak. Nisan ayından sonra ise tüm yıl boyunca her gün boyunca, günde 45’er dakika perdelerimiz açacağız. Ziyaretçilerimiz hem izleyebilecekler, hem de merak ettiklerini Camekanın önündeki görevlimize sorabilecekler. Hangi eseri yaptığını, hangi süreçte olduğunu sorabilecekler.
Laboratuvarlarını Ziyaretçilere Açan İlk Müze
Troya Müze Müdürü Gölcük “Laboratuvarların ziyaretçilere açıldığı ilk müze Troya Müzesi Oldu. Daha önce İstanbul Restorasyon müzesinde, restorasyon esnasında bir panel yapıldı, panelin arkasında ziyaretçiler eserlerin restorasyonunu izleyebiliyordu. Ancak Laboratuvar ortamında restorasyon çalışmasını izlemek Türkiye’de bir ilk. Dünyada örnekleri var ama bizdeki tek fark dışardaki görevliye eser ve işlemler hakkında ziyaretçiler soru sorabilecek. Eserin ne olduğunu ve hangi uygulamanın yapıldığını öğrenebilecek. Bunun yanı sıra bir sonraki hafta ziyaretçiler restorasyon için konservasyon için Laboratuvarda hangi eserleri görmek istediklerini birkaç alternatifle sosyal medyada izleyicilerin tercihine sunacağız. Ziyaretçilerimizin en çok görmek istediği eser belirlenen saatlerde Laboratuvara alınacak ve restorasyonu ziyaretçilere gösterilecek. Bu kapsamda sadece onları görmek süreci değil , ziyaretçilere eser hakkında da özel bilgi alabilmek ve o eserle yakınlaşabilme fırsatı yakalayacak” dedi.
Şerife Erdem