İl Genel Meclis Başkanlığı seçiminde bağımsız aday olarak sandığa giren, 1 oy fark ile Başkan seçilen Önder, olası çok tartışılacak sözler etti,
AK Parti’ ye katılma kararına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunan Önder;
“CHP’den istifa ettim. Fakat sadece ben değil, CHP’de kurucu değerlerinden istifa etmedi mi?
Size ironik bir şey söyleyeyim. Atatürk’ün fotoğraflarına bakınız. Sofrasında ekmek göremezsiniz. Şimdi cevabı belli bir soruyu soruyorum; ‘Atatürk’ün ekmeğini kim yiyor?’
Evet, Atatürk 1923 CHP’sinin kurucusudur. Ama, 2021 CHP’sinin ise maalesef oy devşirmek için kullandığıdır. Atatürk, bugün kabrinden çıksa, böyle bir CHP’ye emin olun girmezdi. Varsayalım girse, fikirlerinden dolayı disipline verilir, derhal ihraç edilirdi.”
ÖNDER, ‘NEDEN AK PARTİ?’ YANITINI VERDİ
“CHP’Yİ YÖNETENLERİ AZ BİLEN, CHP’DE KALIR,
BENİM KADAR BİLEN İSE AK PARTİYE KATILIR…!”
Bugün ki CHP’nin DNA’sını, yöneticilerinin gizli ajandasını, kendisine hakaret edenlerden çok daha iyi bilen biri olduğunu vurgulayan İl Genel Meclis Başkanı Nejat Önder;
“Onlar Atatürk’ ün ilkelerine değil, Para üzerindeki Atatürk’e Aşıklar..”
-------------------------
İL GENEL MECLİS BAŞKANI ÖNDER’DEN, TARİHE GEÇECEK SORU;
“ ATATÜRK’ ÜN EKMEĞİNİ KİM YİYOR..?”
--------------------------
Bağımsız katıldığı İl Genel Meclis başkanlığı seçimini, izlediği tahmin edilemez stretajı ile kazanıp, adeta Çanakkale siyaset tarihine geçen Nejat Önder, YİNE TARİHE GEÇECEK BİR SÖZE İMZA ATTI,
Önder; “ATATÜRK KABRİNDEN ÇIKSA, CHP’ YE GİRMEZDİ…!” dedi.
“ATATÜRK 1923 CHP’ SİNİN KURUCUSUDUR.” VURGUSU İLE SÖZE GİRDİ,
ARDINDAN TARİHE GEÇECEK SORUYU YÖNELTTİ
AK Parti il Başkanlığı’nda, İl Başkanı Naim Makas ile birlikte kameralar karşısına çıkan Önder; “Neden istifa edip AK parti’ ye katıldığı şeklinde kamuoyunda oluşan soruya, çok çarpıcı sözler ile yanıt verdi.
Açtığı her başlık, kurduğu her cümlesi düşündüren ifadeler barındıran Önder;
“Neden CHP’den ayrıldığımı, niçin AK Partiye katıldığımı sizlerle paylaşmak istiyorum.” diyerek sözlerine başladı, ardından da, “Bu vesileyle, Sayın Cumhurbaşkanımızın rozetimi taktıktan sonra gelen tebriklere teşekkür ediyor, hakaretlere, iftiralara ve yalanlara başvuranların da sözlerimi dikkatle dinlemelerini rica ediyorum.” çağrısına imza atıp, kararına hakaret ve iftiraya varan sözlerle eleştiri getirenlere seslendi.
İl Genel Meclisi’nin AK Partili Başkanı Nejat Önder; “Ben; CHP’nin 40 yıl üyeliğini, 4 dönem Merkez İlçe Başkanlığını, 1 dönem İl Başkanlığını, 2 yıldır da İl Genel Meclisi Üyeliğini yapmış bir kişiyim.
Bugün ki CHP’nin DNA’sını, yöneticilerinin gizli ajandasını, bana hakaret edenlerden çok daha iyi bilen biriyim.
Altını çizerek ve net bir şekilde söylüyorum; CHP’Yİ YÖNETENLERİ AZ BİLEN, CHP’DE KALIR, BENİM KADAR BİLEN İSE AK PARTİYE KATILIR.” ifadesini kullandı.
Gazetecilere; “ CHP’den istifa ettim. Fakat sadece ben değil, CHP’de kurucu değerlerinden istifa etmedi mi?
Size ironik bir şey söyleyeyim. Atatürk’ün fotoğraflarına bakınız. Sofrasında ekmek göremezsiniz. Şimdi cevabı belli bir soruyu soruyorum.” diyerek hayli çarpıcı yanıtı yine kendi verdi.
Önder; “Atatürk’ün ekmeğini kim yiyor? Evet, Atatürk 1923 CHP’sinin kurucusudur. Ama, 2021 CHP’sinin ise maalesef oy devşirmek için kullandığıdır.
Atatürk, bugün kabrinden çıksa, böyle bir CHP’ye emin olun girmezdi.
Varsayalım girse, fikirlerinden dolayı disipline verilir, derhal ihraç edilirdi. “ şeklindeki görüşünü savundu.
ATATÜRK’ ÜN İLKELERİNE EDĞİL,
PARANIN ÜZERİNDEKİ ATATÜRK’E AŞIKLAR…
Sıkıştıklarında sarıldıkları lider tanımı yaparak, CHP için Atatürk’ ün ne anlama geldiğini anlatan Önder;
“Halkı aldatmak için kullandıkları maske Atatürk’tür. Kemiklerini sızlattıkları, Atatürk’tür. Onlar Atatürk’ün ilkelerine değil, sadece ve sadece paranın üzerindeki Atatürk’e aşıktır.
CHP’nin Koca Çınar olduğunu söyleyen başındakiler, Çınarın dalını, budağını kesmiş, İçini çürütmüş, budaya budaya onu kuru bir dala çevirmiştir.
CHP; Altı oku, kendi siyasi ikballeri uğruna, birbirine saplayan zihniyetlerle dolmuştur. Yeni CHP’de Kemalist ve ulusalcılar COVİD 19 virüsünden daha tehlikeli görülerek dışlanmış ve kenara atılmıştır. Liyakat, hoşgörü ve emek yok sayılmıştır. Milletimizin değerleri yok sayılmış, göbeğini kaşıyan adam diyerek küçük görülmüştür. Bu sebeplerdir ki 1978 yılından beri aziz milletimiz, CHP’li bir genel başkana ülke yönetimini teslim etmemiştir. Yaşı 42’nin altında olanlar CHP’li bir Başbakan yüzü görmemiştir. CHP’yi yönetenler; bırakın iktidar için alternatif üretmeyi, bizleri doğru bir muhalefete bile muhtaç bırakmıştır. Ülkeyi güçlendirmek gibi bir kaygıları olmayanların, tek işleri ayak oyunları oynamaktır. Bizans oyunları, CHP’de Oynanan oyunlar yanında acemi kalmaktadır. Brezilya dizileri, CHP’de çevrilen filmler yanında amatör kalmaktadır. Değerli Katılımcılar, Gündem yaratan değil, gündeme takılan, otuz yıllık eskimiş bir parti programıyla, demokratik olmayan bir tüzükle yönetilen CHP, koltuklarını utanmazların, arsızların işgaline kaptırmıştır. Haç taşıyıp, hacı görünmeye çalışan onlardır. Gavur diye öldürüp, şehit diye namaz kıldıran onlardır. Partililerini seçimden seçime hatırlayan onlardır. Koltukları kaptıktan sonra, seçmeninin yüzüne bile bakmazlar. Sabah ettiği yemini, akşam olmadan bozarlar. Bu Pandemi sürecinde bile fırsat kollayan, bu günleri utanmadan siyasi ranta çevirmek isteyen, akla ziyan, vicdana isyan bir şekilde zavallılık içindedirler. Umutları tazelemeyen, basiretsiz, beceriksiz, projesiz, vizyonsuz, misyonsuz olanlar onlardır. Değerli Katılımcılar, HATIRLAYIN. Yandaş basın ile şakşakçı CHP medyası, “Yeni CHP” söylemiyle, üstelik bir gecede, FETO ile iş tutarak, kaset operasyonuyla, “Güya Halk Adamı, Memur Kemal, Sözde Gandhi Kemal” sloganlarıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nu, kötü tasarlanmış proje bir genel başkan olarak halka servis etti. Öyle bir genel başkan ki, geçen zaman içinde; Parti içi demokrasiyi yok etti. Tek adamlık kurdu. Cumhurbaşkanlığına aday olamadı. Başarısızlığına rağmen 12 yıldır da koltuğunu bırakmadı. Çıkardıkları cumhurbaşkanı adayına “Gel bakalım buraya”, Üyelerine ise “tıpış tıpış sandığa” diyebildi. Türkiye’nin talihsizliği; başarısız, basiretsiz ve çözüm üretemeyen bir muhalefettir. Türkiye’nin talihi ise Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarıdır. Değerli Katılımcılar, Lütfen düşünün. İKİ HALK OYLAMASI, ÜÇ GENEL SEÇİM, İKİ YEREL SEÇİM, BİR CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ …Ve Sürekli bir yenilgi. CHP’nin önce cumhurbaşkanı adayı gösterilmiş,sonra da dışlanmış bir şahsiyetinin dediği gibi, “Yenmiş seni. Her seçimde yenmiş. Çıkmışsın yenmiş. Çıkmışsın yenmiş. Yenmiş de yenmiş. Yenmiş de yenmiş.” Sayın Cumhurbaşkanımız, okuduğu bir şiirde diyor ya “Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır.” Evet ortada “yenilgi üzerine yenilgi” varsa Kılıçdaroğlu ve avanesinindir. “Büyüyen bir zafer” varsa o da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti ve Aziz Milletimizin zaferidir. Teşbihte hata olmaz. Partisine kaybettiren Kemal Kılıçdaroğlu, parti otobüsünün şoförüdür…Kaptanlığındaki otobüs, durmadan kazalar yapmış, sık sık yolda kalmıştır. Şoför ise sadece muavini değiştirerek yola devam etmiştir. Buna rağmen, birileri işlerine geldiği için, ne art arda gelen yenilgilerden, ne Kılıçdaroğlu’ndan, ne de proje üretmeyen yönetiminden rahatsız olmamıştır. Lakin halk, şoförün ceza puanını yükseltmiş, alarm zilleri çoktan çalmıştır… Değerli Dinleyenler, Çok rahatsız olduğum bir konuya da değinmek istiyorum. O da, seçmenini her fırsatta Atatürk’le kandırıp, terör örgütü mensuplarının cenaze ve taziyelerinde boy gösterilmesidir... Merak ediyorum. Bize AK Parti’ye geçti diye ağız dolusu hakaret edenler, Şehitler diyarı Çanakkale’nin Esenler Mahallesinde, Teröristbaşı Apo ve PKK bayrakları altında Nevruz kutlayanlar için de esip gürlemişler midir?” sorusuna Çanakkale kamuoyunun yanıt aradığını söyledi.
Önder; “Sözde Nevruz ateşi yakanlara, özde CHP’nin altı ok ilkesini ateşe atanlara, aynı şekilde davranmışlar mıdır?” şeklinde daha da çarpıcı bir soruyu yöneltti, ardından da şöyle devam etti;
ONLAR GİBİ HDP İÇİN DAĞITILAN ŞÜKÜR PİLAVI DEĞİL,
CUMHURBAŞKANIMIN SOFRASINDA SARMA YEDİM…
“Şurası bir gerçek ki vatan sevgimizin zekatını versek sizden bile vatansever olur. Bilinsin istiyorum. Bizim para yediğimiz iddiasında bulunanlar, bilsinler ki Ak Parti beni davet etmemiştir. Ben Ak Parti’ye geçtim. Para yemedim, ama çok şükür ki HDP Barajı geçti diye Cumhuriyet Meydanında şükür pilavı dağıtanların tasından da yemedim.
CHP ağababalarının yaptığı gibi milletimizin hakkını da yemedim.
Ne yediğimi merak ediyorlarsa söyleyeyim: Katılım töreni sonrası cumhurbaşkanımızın sofrasında ikram ettiği sarmadan yedim.
GENEL SİYASETE DEĞİNDİ, DAHA DA VURGULU SÖZLER ETTİ..
Dikkat çekmek istiyorum. CHP’den AK Partiye geçtiğim için küfürler edenler, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı, Abdullah Gül’ü çatı adayı olarak sunanlar için de paylaşımlar yaptınız mı?
AK Parti’den CHP’ye geçen Abdüllatif Şener’e Saadet Partisinden CHP’ye geçen Mehmet Bekaroğlu’na MHP’den geçen CHP’ye Mansur Yavaş’a Saadet Partisinden CHP’ye geçen Cihangir İslam’a ve bu şekilde daha yüzlerce milletvekili, belediye başkanı, yönetici ve danışmana da “Hain” diyebilir misiniz? Bir kişi nereden gelirse gelsin CHP’ye gelirse iyi, CHP’den gidince kötü olabileceğini mantığınız kabul edebilir mi? Düşünülmesini istiyorum. AK Parti’ye üye olmak istediğim ve olduğum için hakaretler edenler, “Sınırımızda başkası olacağına PYD olsun. Bizce hiç bir sakıncası yok.” diyen bir genel başkan yardımcısını, partileri için sakıncalı görmüşler midir? PKK uzantısı HDP sevicileriyle, gizli kapılar ardında, kucak kucağa pazarlıklarından memnunlar mıdır? Gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar, dilleri var hakkı hakikati konuşamazlar. ÇANAKKALE NASIL GEÇİLMEDİYSE, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Aziz Milletimiz sayesinde, Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da FETÖ YARDAKÇILARINA, PKK UZANTISI HDP ŞAKŞAKÇILARINA NE ÇANAKKALE’DE NE DE TÜRKİYE’DE GEÇİT VERİLMEYECEKTİR. Bu vesileyle; Çanakkale için en önemli, Türkiye için en anlamlı gün olan, Çanakkale Geçilmez efsanesinin yazıldığı 18 Mart gününe özel bir anlam yükleyen, şehitliklerimize gereken özeni gösteren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı arz ediyorum. Bununla birlikte, 12 yıldır, bir kez dahi olsun Çanakkale törenlerine katılmayan Kemal Kılıçdaroğlu’nu ise önce seçmenlerinin vicdanına, sonra da Allah’a havale ediyorum. Değerli Katılımcılar, İşte bu sebepler ve neticeler sonucu, 40 yıl emek harcadığım CHP’den ulusalcı, milliyetçi, Atatürkçü kimliğimle istifa ettim. Biliyoruz ki milletin kalbinde ve vicdanında 18 seneyi aşkın süredir taht kuran; milletin sorunlarını bilen, bu sorunları çözme iradesine sahip olan, asla “mış” gibi yapmayan, ne yapacaksa onu söyleyen, söylediklerini, söz verdiklerini yapan, dik duruşun, tevazuunun ve istikrarlı Türkiye’nin garantisi olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile beraber yol yürümeye, AK Parti’nin bir neferi olarak çalışmaya başladım. Siyasette dün olduğu gibi, bugün ve bundan sonra da yatlarda, katlarda, kotralarda değil, kapalı kapılar ardında ve makam odalarında değil, Çanakkale’nin en ücra köylerinin tozunu toprağını yutarak, Yağmurunda ıslanıp, soğuğunda üşüyerek, Ev ev, kapı kapı çalışmaya devam edeceğiz. Hamaset ve popülist anlayışla değil vatandaşın derdiyle dertleneceğiz. Atalarımızın da dediği gibi “tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz” O yüzden ömrünü bu memlekete adamış, tevazudan asla ödün vermemiş, lokmasını dahi paylaşmaktan hayıflanmayan Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da yüzünü kara çıkartmamak adına, il ve ilçe teşkilatlarımızla, kadın ve gençlik kolları teşkilatlarımızla AK Partiye üye olmuş, olmamış bu davaya gönül vermiş her bir ferdimiz ile omuz omuza çalışmaya devam edeceğiz… İl Genel Meclis Başkanlığı görevimde de Başta İl Başkanımız Sayın Naim Makas, Çanakkalemizin şansı Değerli Grup Başkanvekilimiz Sayın Bülent Turan, milletvekilimiz Sayın Jülide İskenderoğlu, tüm parti teşkilatlarımızın katkılarıyla Çanakkale için Çanakkalelilere ve milletimize layık çok büyük işlere imza atacağız. Değerli İl Genel Meclis Üyelerimiz ile birlikte, devletimizin ve hükümetimizin destekleriyle, “Güçlü Türkiye” nin büyümesine Çanakkale İl Genel Meclisindeki çalışmalarımızla omuz vereceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi hizmet yolunda, memleket için GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE, GÜÇLÜ BİR ÇANAKKALE için Durmak Yok Yola Devam…”
Cuma Deren