1 Temmuz'dan İtibaren pandemi kısıtlamaların gevşetilmesi ve yeni normale geçilmesiyle beraber turizmde uzun süredir beklenen pazar günü kısıtlamalarının kalkması diğer kısıtlamalarla birlikte turizme hareketlik sağlaması bekleniyordu. Bu yasakların kalkmasının ardından turizmde neler yaşandığını ve beklentilerin ne olduğunu turizm acentalerini işleten turizmcilere sorduk. Uzun süredir acente işletmeciliği yapan Turizmci İkbal Akça ve İsmet Balkan sektördeki gelişmeleri değerlendirdi.
Pandemi süresinden derinden etkilenen sektörlerin başında yer alan turizm sektörü, 1 Temmuz itibariyle geçilen yeni normal ile birlikte sektörün beklediği pazar kısıtlamanın kalkmasının da etkisiyle daha da hareketlenmesi bekleniyordu. Yasakların kalkmasının ardından turizm sektöründe ne gibi etkiler olduğunu acenta işletmecilerine sorduk.
“HERKES SERİ BİR FAALİYET İÇİNDE”
Turizmde hafta sonu kısıtlamasının kalkması ile ilgili değerlendirme yapan Turizmci İsmet Balkan; ‘’Turizmde hafta sonu çok önemli, yasakların ardından ilk hafta sonunda nerdeyse her yerler dolu oteller dolu, turlar dolu, Gelibolu yarımadasında ziyaret eden ortalama 20- 30 kişi iken 700- 800 kişiye ulaştı. Acentalerden destek alarak Gelibolu yarımadasını ziyaret eden 700- 800 kişi var. Yani bu yarın da olacak, bundan sonrada da olacak geçtiğimiz hafta sonundan itibaren nerdeyse acenteler nefes aldılar. Acenta dediğim turizm dediğim gibi Eylül’ün sonuna kadar devam eden bir sektör, eylülden sonra tekrar kış turizmi girecek o bakımdan yani pazar günlerinin geçmişte kısıtlı kalması çok büyük bir hataydı. En azından o süreçte seyahat acentelerinden muafiyet olmalıydı. Neyse şimdi onu geride bıraktık, şimdi bütün acenteler çalışıyor, oteller doldu, herkes seri bir faaliyet içinde’’ diye konuştu.
Çanakkale turizmi nasıl ilerliyor son durum nasıl olduğuna dair sorusuna, ‘’Şimdi aslında Çanakkale'nin büyük bir potansiyeli var. Yani bir İstanbul'a çok yakın bir mesafedeyiz. Çok kısa turlar, şöyle 2- 3 günlük tatil arayanlar için çok güzel bir alternatif Çanakkale tatile başlarsınız dedik ve Çanakkale’de bu tuttu gibi, herkes Çanakkale'ye geliyor bir iki gün Çanakkale'de kalıyor. Vakti varsa daha sonra yavaş yavaş aşağıya iniyor güneye, Çanakkale'de bugünden itibaren bir geçiş turu olmaktan çok, Çanakkale'de otellerde bir iki gün tatil yapılmaya başlandı. Otellerimiz tamamen dolu, acentelerimiz tamamen dolu ama kimlerle dolu dışardan gelenlerle dolu, Çanakkaleliler daha gezmeye başlamadılar. Burada pandemi’nin etkisi daha devam ediyor ki devam etmesi de doğru ama bir yerde insan seyahat acentelerinden hizmet almaya başladığı zaman kontrollü olarak bir sağlık kontrol yapılarak veriliyor bu hizmetler, tek başına başıboş gezmesinden daha faydalı’’ şeklinde konuştu.
“GÖKÇEADA BOZCADA PIRIL PIRIL, SAROS PIRIL PIRIL”
Müsilajın etkisi devam ederse Turizminin ’de etkileyeceğinin altını çizen Balkan; ‘’Müsilaj devam ederse Turizm azalır azalır, Şöyle bir durum var ben otelcilerle de teşviki mesai içindeyim kaldı ki bizim işletmesin yaptığımız oteldeki arkadaşlar var. İnsanlar telefon ediyorlar, diyorlar ki müsilaj var mı Çanakkale'de mecburen az da olsa var diyoruz. Deyince o zaman rezervasyonlarını yaptırmıyorlar iptaller artıyor. Ama şöyle bir şey var Çanakkale'de sadece denizden ibaret değil, kaldı ki Gökçeada Bozcada pırıl pırıl, Saros pırıl pırıl bunları öne çıkarmamız gerekir, kontrollü bir turizm yapılmalı, seyahat acentaları ve oteller bir araya gelip gelen insanları kaz dağları turları, Truva, Assos gibi şehirlik turları gibi yöneltince bu müsilajın turizm ve turizmcileri etkilemesi azaldı. Buna yönelik bir turizm anlayışı gelişmesi gerekir”’ dedi.
Çanakkale'nin büyük bir turizm potansiyeli olduğunun da altını çizen İsmet Balkan bu konuda da ‘’Demek ki Çanakkale merkezini bir kültür turizmi olarak kullanacaksın, müsilajın etkilemediği yerleri de birde deniz turizmi olarak öne çıkaracaksın, ama sen bunu kontrollü şekilde neyi öne çıkaracağını neyi çıkarmayacağını bırakırsan, insanlar nereye gideceklerini bilemezler. Mesela bir Kabatepe plajı Eceabat'ta mükemmel bir plaj bir turizmci olarak bunu öne çıkaramazsak deniz turizmini öne çıkaramayız. Gökçeada pırıl pırıl bozcada temiz bunları öne çıkarmamız gerekliydi. Ama bunları birlikte hareket ederek kamuoyuna lanse etmemiz gerekli, Şu anda Çanakkale'ye gelmek isteyen 20 milyon insan var potansiyel var. Siz hiçbir şey yapmazsanız bunun 1 milyonu gelir, bir şeyler yaparsanız 5 milyonu gelir, çok nitelikli bir şeyler yaparsanız 20 milyona yakını gelir. Bu kadar basit bu potansiyeli turizm dilini bilerek onları tanıyarak hizmet etmek gerekiyor. Çanakkale 20 milyon turisti ağırlayabilir’’ diye ifade etti.
Seyahat acentalarının yeni sezon hakkında beklentilerini ve genel turizm durumu gazetemize değerlendiren turizm acentası işletmecisi İkbal Akça ise geçen yaz bu kadar hereketli değildi dedi.
İkbal Akça; ‘’Pandemiden sonra geçen yaz bu yaz kadar hareketli değildi. Çünkü insanlar daha bir tedirgindi daha bir korkaktı. Daha bir ne yapacaklarını bilemiyordu. Ama 2 yaz kapalı kalınca bu yaz daha hareketli olduğunu görüyorum. Tabi aşının verdiği bir rahatlık da var. Turlar da geçen yaza oranla daha bir hareketli. Oteller öyle. Tabi şimdi fiyatlar da çok arttı otellerin. Masraflar arttı. Büyük otellerden ziyade daha küçük butik oteller pansiyonlar, bungalovlar revaçta. Yurtdışı zaten henüz kapılarını açmadı Türk vatandaşlarına. Türkiye hala riskli bölgede. O yüzden açılmadı. Ama yurtdışından gelenler var. Türkiye bir cennet onlar için Euro 10 lirayı geçti‘’ derken Çanakkale’de yabancı turist yoğunluğunun olmadığını ifade eden Akça, ‘’Çanakkale’de yabancı turist yoğunluğu yok. Avrupa’da riskli bölge olarak gösteriliyoruz. Çok yabancı turist yok ama yurtiçi hareketliliği geçen yaza göre daha fazla. Ben öyle düşünüyorum ki; eğer önümüzdeki kış kapanma olmazsa bu hareketlilik artarak devam edecek. ‘’ diye ifade etti.
Taleplerin en çok nerelerde olduğuna değinen Akça; ‘’En çok ya günübirlik ya da kısa 1 gece konaklamalı turlar daha çok talep ediliyor. Uzun konaklamaya gidenler var ama şu an yine de bir tedirginlik olduğu için pek tercih edilmiyor. Otellerde de fiyatlar çok yükseldi. Ege bölgesi, Akdeniz bölgesinde çok büyük rakamlar çıkıyor. Tatil için otel tercih eden daha az bir kesim. Şu an turlarımız devam ediyor. Önümüzdeki süreç için de planlamalarımızı yaptık. Belli bir gezen kitlemiz var onların isteklerine cevap vermek için çalışıyoruz. Müşterilerimiz talep ediyor. Onlar bizi yönlendiriyorlar, şu bölgeyi istiyoruz diye. Ayrıca farklı yerler keşfetmek istiyoruz turlarımızı bu doğrultuda hazırlıyoruz. Ve Çanakkale’de uçaklı tur yapan sadece biziz. Uçak konusunda da iddialıyız çünkü. Bu da bizim belli bir müşteri portföyümüzü oluşturuyor aslında. Çünkü bir kısım uzak yerlere otobüs ile gitmek istemiyor. Biz de farklı olanı yaratmaya çalışıyoruz müşteriyi mutlu etmek için.’’ şeklinde konuştu.
Uçak seferleri ile ilgilide değerlendirmeler yapan Akça; ‘’İstanbul uçak seferlerinin olmaması ile ilgili, özellikle altını çizmek isterim yurtdışından Çanakkale’ye gelmek isteyen insanlar 2 saatte 3 saatte İstanbul’a ulaşırken İstanbul’dan Çanakkale’ye ulaşamıyor. Özellikle yurtdışından gelecekler için söylüyorum çünkü yurtiçinde birçok bölgeye Ankara aktarma veriyor zaten. Ama yurtdışından gelecek birçok kişi Çanakkale’ye gelemiyor. Körfeze uçuşlar var körfeze gidip orada kalıyor. Edremit körfezde kalıyor hem yabancı turist hem yerli turist. Ama Çanakkale’yi kalkındırmak istiyorsak eğer; evet Çanakkale İstanbul arası yakın mesafe ama belki çalışmasa olur diye düşünülebilir ama Çanakkale’yi kalkındırmak istiyorsak biz yurtdışı kapısı İstanbul uçağıdır. Bu yüzden İstanbul uçağı önemli bence Çanakkale için.’’ diye konuştu. Turizmci Akça Haziran ayı ve temmuz ayına göre hareketlilik tatmin edici mi? Sorusuna cevap vererek; ‘’ Şu andaki hareketlilik güzel. Hazirandan bu yana hatta mayıs sonundan bu yana gerçekten iyi bir hareketlilik var. Ama bizi korkutan önümüzdeki kış. Bir takım mutasyona uğramış varyantlar acaba tekrar turizmi etkiler mi veya tüm sektörleri etkiler mi korkutan bu. Yoksa biz şu anda yavaş yavaş hızımızı almaya başladık ama bu hızımız kesilmez umarım. Korkumuz bu. Ben sadece gezmek isteyen kesime seslenebilirim buradan, seyahat acenteleri mümkün olduğunca en güvenilir seyahati yapmaya çalışıyor, kuralara uymaya çalışıyor. Kovid açısından da oteller keza ona göre önlemlerini alıyorlar, güvenli sertifikalarını alıyorlar. Ben gönül rahatlığıyla gezebileceklerini düşünüyorum. Bu yüzden tedirgin olmasınlar istiyorum. Zaten birçok kişi aşılandı. Çanakkale’de bu konuda çok yüksek oranlara ulaştı. Umarım bu aşılama ile birlikte işlerimiz daha güzel olacak’’ dedi.
Cuma DEREN