Gündem

‘Söz de, Karar’ da Milletin!’

Başkanlık Sistemi gelirse, kararı meclisteki seçilmiş vekillerin vereceğini söyleyen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Başkanlık sistemi oylamasında sonuç 365'i bulursa bulur.

ÇOMÜ’ de ilk dersi veren, Terzioğlu Yerleşkesi’nde eşi ile can suyu verdiği Dikili ağıcı olan Kurtulmuş;
 "Daha etkin yönetim modelinin bir parçası olarak Başkanlık Sistemi'ni görüyoruz" sözleri ile gündeme ilişkin net görüşünü dün Çanakkale’ den dile getirdi.

Dikili Ağacı Oldu…
Başbakan Yardımcısı, Türkiye Gündemini Değerlendirdiği Çanakkale’ de ÇOMÜ’ nün ielk dersini de verdi.

Türkiye gündemini Çanakkale’ de değerlendiren Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Başkanlık Sistemi konusunda söz ve kararın millete ait olduğunu vurguladı.
Çanakkale’ ye Onsekiz Mart Üniverstesi’nin  yeni akademik yılı açılışının onur konuğu olarak gelen başbakan yardımcısı Kurtulmuş’ un Şehitler Coğrafyasında eşi ile birlikte can suyunu verdiği bir de dikili ağıcı oldu.
"Daha etkin yönetim modelinin parçası olarak Başkanlık Sistemi'ni görüyoruz. Bu tartışılmalıdır. Meclise gelirse kararı seçilmiş vekiller verir. 365'i bulursa bulur. Bulmazsa, 330'u bulursa millete gider. Sonunda millete gidip milletin karar vereceği bir konudur. Söz de karar da milletindir" sözleri ile ülke gündemine ilişkin net sözlerle değerlendirmesini Çanakkale’ de yapan Başbakan yardımcısı Kurtulmuş, katıldığı ve ilk dersi verdiği Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi akademik yılının açılış töreni sonrasında dikkat çeken açıklamalara imza attı.
 Basın mensuplarının sorularını cevaplandırırken,  Başkanlık Sistemi'nin uzun süredir Türkiye'nin gündeminde olduğunu hatırlatan Başbakan yardımcısı Kurtulmuş;
 "Türkiye'nin geldiği noktada temel iddiamız, etkin yönetim modeline ihtiyacımız var. Bundan sonra daha etkin daha hızlı karar alabilmesi için doğrudan doğruya halk tarafından seçilmiş, halk tarafından kontrol mekanizmaları iyi bir şekilde belirlenmiş başkanlık sisteminin etkin yönetime kavuşması için doğru olacağı kanaatindeyiz. Bu kanaatimizi başından beri ifade ediyoruz. Biz başkanlık meselesini Türkiye'nin geleceği içinde ele alınması gereken konulardan bir bütünün parçası olarak görüyoruz. Sadece başkanlık değil, yeni Anayasa, meclis iç tüzüğünün, yargı, kamu yönetiminin reforme edilmesine ihtiyaç var. Sivil asker ilişkilerinin gözden geçirilmesine ihtiyaç var. Yıllardır söylüyoruz. Bunlardan bir kısmı yapılıyor. Darbe girişiminden sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeniden ele alınması için tarihi adımlar atıldı. Meclis iç tüzüğü, yeni Anayasa için çalışmalar sürüyor. Türkiye'nin bundan sonraki süreçlerde daha demokratik bir sisteme kavuşması lazım. Daha etkin yönetim modelinin bir parçası olarak başkanlık sistemini görüyoruz. Başkanlık sisteminin konuşulması ve gerçekleştirilmesinin Türkiye gerçeklerine çok uygun olduğunu düşünüyoruz. Hızlı yol almak için; motivasyon ve ivme sağlayacağını düşünüyoruz. Bu tartışılmalıdır, meclise gelirse kararı verecek meclisteki seçilmiş vekillerdir. 365'i bulursa, bulur. Bulmazsa 330'u bulursa millete gider. Sonunda her halükarda millete gidip, milletin karar vereceği bir konudur. Siyasiler olarak görüşlerimizi, yaklaşımlarımızı söyleriz, milletle paylaşırız. Söz de karar da milletindir. Sonunda millet ne derse olur, milletin söylediği başımızın üstünde. Biz hiç bir şekilde milletin söylediğinin üstüne bir cümle laf söylemeyiz" diye konuştu.
 FETÖ MAĞDURLARI VARMIŞ ALGISI…
Başbakan yardımcısı Kurtulmuş,   "Sanki birilerine haksızlık yapılmış, FETÖ mağdurları meselesi varmış gibi bir algı operasyonu oluşturmak, darbeyi yapan zihniyetin planlarından biridir. Bu memlekette FETÖ mağdurları yoktur, FETÖ'nün mağdur etmeye kalktığı 79 milyon milletimiz vardır.
FETÖ denilen kökü dışardaki emperyalist başını tanımak için alim olmaya gerek yok. Azıcık aklı olan herkes bu eşkiya çetesinin bu terör örgütünün kökü dışarıda olan şebekenin ne olduğunu anlamıştır.
Saf bir şekilde buna katılmış olanlar varsa, kusura bakmasın, uyansınlar. Çanakkale'de emperyalist güçler Afrika'dan getirdikleri müslümanları hilafeti kurtarıyoruz diyerek kandırmıştı" sözleri ile de Türkiye’ nin tartışma konusuna dönüşen bir başka gündemine alakalı konuştu.
15 Temmuz'daki irade neyse, Menderes'i idama götüren, 12 Eylül'de gençleri birbirine kırdıran, alevi sünni diye birbirini ayırt etmek isteyenlerin iradesinin aynı olduğuna dikakt çeken başbakan yardımcısı Kurtulmuş,
"Bedeli ne olursa olsun dünya 5'ten büyüktür demeye devam edeceğiz” dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, birilerine haksızlık yapılmış, FETÖ mağdurları varmış gibi bir algı operasyonu oluşturmanın, darbeyi yapan zihniyetin planlarından birisi olduğunu belirterek, "Bu memlekette FETÖ mağdurları yoktur. FETÖ'nün mağdur etmeye kalktığı 79 milyon milletimiz vardır" dedi. Kurtulmuş, bedeli ne olursa olsun "Dünya 5'ten büyüktür" demeyi sürdüreceklerini kaydetti.
 Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde akademik yıl açılış töreninde konuştu.
 Kurtulmuş, Ortadoğu'daki hiç bir olayın tarihsel geçmişten bağımsız olmadığını, Osmanlı Devleti'nin bölünmesiyle ortaya çıkan derin fay hatlarının ortaya çıkardığı bir enerji olduğunu kaydederek, "Bunlara karşı çok uyanık ve titiz olmalıyız. Bu bölgenin bütün asli unsurları, tarihi unsurlar haline getirilmiştir. Oradaki aileler, düzen tamamı tarumar edilerek yeni düzen kurulmaya çalışılmış. Asli unsurlar tali unsurlar haline dönüştürülmüş. Zihinleri bölmeye çalışan uluslararası emperyalist plana karşı uyanık olmalıyız. Burada Çanakkale'de karşı tepelere o bombaları atanlar, boğaza girip iki tarafı bombalayanların iradesi neyse, 15 Temmuz'da meclisi bombalayan irade aynı iradedir. Birbirinin aynısıdır. Menderes'i idama götüren irade aynıdır. 12 Eylül öncesi gençleri birbirine kırdıran, ideallarıyle taprağa gömülmesini sağlayan irade aynıdır, alevi sünni diye birbirine ayırt etmek isteyen aynı iradedir. Saf bir şekilde buna katılmış olanlar varsa kusura bakmasın uyansınlar, Çanakkale'de Afrika'dan getirilen müslümanlar "hilafeti kurtarıyoruz" diye kandırılmıştı. Düşman diye savaştıkları Türk mevzilerinden ezanlar okunduğunda, Mehmetçik onları Kuranı Kerim okuyarak karşıladığında bunlar da müslüman diyerek Kuran-ı Kerim'i bizim mevzilerimize bırakan Senagel ve Bangladeşli müslümanları biliyoruz" dedi.
 "FETÖ'yü tanımak için alim olmaya gerek yok"
 Herkesin uyanması gerektiğini anlatan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "FETÖ denilen kökü dışardaki emperyalist başını tanımak için alim olmaya gerek yok. Azıcık aklı olan herkes bu eşkiya çetesinin bu terör örgütünün kökü dışarıda olan şebekenin ne olduğunu anlamıştır. İnanın ki tarih tekrar tekerrür ediyor. Orada düşmana karşı gövdesini, yumruğunu siper eden milletin torunları, 15 Temmuz'da ne yapması gerektiğini gösterdi. İnsanlar bedenlerini tanka siper ettiler, yaşlı amcalar bastonları paletlere soktular. Gencecik insanlar, yaşlı teyzeer yeni emperyalist saldırıya karşı dik durdular. 15 Temmuz'un kahramanı olan şehitlerimizi rahmetle, gazileri şükranla anıyorum" diye konuştu.
 "Bedeli ne olursa olsun dünya 5'ten büyük diyeceğiz"
İkinci Dünya Savaşı'ndan savaşından sonraki düzenle birlikte bugün bir düzen olmadığını hatırlatan Kurtulmuş, "Dünya düzeni düzensizlik halini aldı. Irak, Suriye, Ukrayna krizini çözemeyen uluslararası sistem, küresel göç sistemini çözemeyen, terörü çözemeyen uluslararası sistem, işgalleri askeri müdahaleyi önleyemeyen bir sistem ortaya çıktı. BM ne iş yapar, biraraya gelir, toplanır konuşur dağılır. BM, bütün bunları önlemek için kurulmadı mı? Kimse itiraz etmiyor denilen bir noktada Selçuklu Osmanlı torunu çıktı, aziz milletimiz adına sayın Cumhurbaşkanımız ve bizler her platformda "dünya 5'ten büyüktür" diyerek adaletsizliğe meydan okuduk. Herkes biliyordu da niye siz ilan ediyorsunuz. Adamların endişe ve korkusu budur. "Dünya 5'ten büyüktür" diyerek Birleşmiş Milletler'de gözlerinin içine bakarak söylerseniz, bütün mazlumların temsilcilerinin yürekten gelen alkışlarıyla salon inlerse, birilerinin korkması son derece tabidir. Bedeli ne olursa olsun "dünya 5'ten büyüktür" demeye devam edeceğiz. Mazlumların hakkını savunmaya devam edeceğiz. Eleştiri gelebilir. Biz reel politiğin ne manaya geldiğini biliyoruz. Ama mazlum milletlerin hakkının ve adaletin yanında durmaktan vazgeçmeyerek yolumuza devam edeceğiz.
 Bedel ödemiş bir demokrasiye sahibiz, belki Avrupa'nın ödediğinden daha fazlasına sahibiz. 5 kez askeri müdahaleler yaşadık. 6-7 kere başarısız darbe teşebbüsleri olmuş. Başbakan asılmış, partiler kapatılmış, yüzlerce yargısız infaz cezası verilmiş. Küçük çocuklar idam sehpalarına gönderilmiş. Bu millet acı bir tecrübe ödedi." diye konuştu
 "Bir kişiye bile haksızlık yapılmayacak, algı operasyonu onları planları"
FETÖ soruşturmalarında bir kişiye bile haksızlık yapılmamaya gayret edildiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Sanki haksızlık yapılıyor, FETÖ mağdurları meselesi varmış gibi algı operasyonu oluşturmak darbeyi yapan zihniyetin planlarından birisidir. Bu memlekette FETÖ mağdurları yoktur. FETÖ'nün mağdur etmeye kalktığı 79 milyon milletimiz vardır. Yani iş öyle bir noktaya getiriliyor ki, "şuna buna dokunma". Ne yapalım?. Birkaç yüz asker, birkaç yüz hakimi bulun, onlara da çok yüksek ceza vermeyin. Türkiye'deki 15 Temmuz'u kınayamayan ülkelerin, 16 Temmuz'dan itibaren FETÖ mağduru edebiyatı yapması çifte standartlı iki yüzlü bir davranıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bombalayan bir kişi ama bir kişinin idaresinin arkasında binlerce kişinin iradesi var. Kendisi de o meslekten olsayıd o uçağın içine girip bombalayacak çok sayıda insan vardı" şeklinde konuştu
 Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş'un konuşmasının ardından Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof Dr Yücel Acar, günün anlam ve önemini anlatan bir plaket sundu.
ÇOMÜ'de akademik yıl açılışı
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) 2016-2017 akademik yılı açılış töreni düzenlendi.
 Terzioğlu Yerleşkesi Troia Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen törene Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Tayyar Ertem, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, İl Jandarma Komutanı Albay Necmi İnce, AK Parti İl Başkanı Yeşim Karadağ, siyasi parti temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
“Hem üniversitemizde hem de ülkemizin bütününde bu yapıya yönelik mücadele devam ediyor”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program müzik dinletisi ve ÇOMÜ tanıtım filmiyle devam etti. Daha sonra açılış konuşmasını gerçekleştirilen ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, kendisinden önceki yönetimin üniversiteyi halkın iradesinin dışındaki yapının, gayrimeşru amaçlarına hizmet eden bir anlayışla yönettiğini belirterek, “Üniversitelerinin, bunun sonuçlarını 4 yıl boyunca yaşadı. Ancak, bu ülkeye karşı gayrimeşru amaçları olan iç ya da dış odaklara her zaman hesabını sormuş bu millet, şüphesiz ki bu yapıya da hesabını soracaktı. Bunu, 3 yıl önce 'bu millet bunlardan hesabını soracak' diyen birisi olarak, şu an memnuniyetle görüyorum ki bu millet, devlet, gayrimeşru amaçlarla ortada olan yapıya bunun hesabını soruyor. Bu, ülkemizin bütün olarak ya da bilim dünyasının tümüyle geleceğinin garantisi. Mağdur edebiyatı yaparak bu sürece sekte vurmaya çalışanlara lütfen dikkat edelim. Şüphesiz ki hatalar olabilir. Ama bilinmeli ki bu hataların her zaman geriye dönüşleri vardır. Bilmeden haksızlığa uğrattığımız insanların dönüşü mutlaka vardır. Ama bunları esas alarak ortada büyük bir haksızlık yapılıyormuş gibi bu sürece zarar vermek isteyenlere özellikle dikkat edelim. Ama biz şunun farkındayız; hem üniversitemizde hem ülkemizin bütününde bu yapıya yönelik mücadele devam ediyor, aynı kararlılıkla da devam edecek. Geldiğimiz noktada göreceğiz ki bu ülke kendi seçtiği meşru hükümeti tarafından yönetilen ülke olmaya devam edecek. Bunun için bizler bu üniversitede elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz” dedi.
“Dinimizi yüce kitabımızdan ve yüce peygamberimizden öğrenmeliyiz”
Kürsüden öğrencilere seslenen Rektör Acer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sevgili öğrencilerimiz, 15 Temmuz öncesinde ve sonrasında yaşanılanlar sizlere göstermeli ki sizler öncelikle kendinize güvenmelisiniz ve kendi seçtiğiniz hükümetin ve kendi seçtiğiniz yöneticilerin yönlendirmelerine riayet etmelisiniz. Onun dışında hiçbir yapının size gerçek anlamda rehber olamayacağını anlamalı ve mutlaka size bir şeyler vermeye çalışıyorlarsa bunun karşılığını gayrimeşru karşılığını mutlaka isteyeceklerini unutmamanız lazım. Ona göre hareket etmeniz lazım. Biz kendi inancımızı, kendi dinimizi doğru kanallardan öğrenmek durumundayız. Bunu en meşru şekilde gösteren bu oldu. Biz kendi dinimizi, kendi yüce kitabımızdan ve sadece bize değil, bütün insanlığa ahlakıyla örnek olan yüce peygamberden öğrenmeliyiz ki inancımızı tam anlamıyla öğrenmiş olalım."
“15 Temmuz darbe girişimiyle ülkemizin önü kesilmek istenmiştir”
Daha sonra kürsüye gelen Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Türkiye’nin önünün kesilmek istendiğini söyledi. Vali Tavlı konuşmasının devamında, “Ülkemizin millileşme ve özüne dönme adımları, bazı ülkeleri ve içimizdeki FETÖ'cü ve bölücü hainleri rahatsız etmiş, 15 Temmuz darbe girişimiyle ülkemizin önünün kesilmesi istenmiştir. İşte bu büyük milletin içinde var olan ve hiçbir zaman bitmeyecek Çanakkale ruhu, bu hain darbe girişimine 'dur' demiştir. Bu anlamda vatan savunması için canlarını feda eden şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralanıp gazi olanlarımıza da acil şifalar diliyorum. Demokrasimize, milli iradeye ve ülkemize zarar vermek için son günlerde Doğu ve Güneydoğu'da bölücü hainler tarafından acımasızca katledilen sivil iradenin sesi olan siyasetçilerimizi de rahmetle anarken bütün terör örgütlerini ve yandaşlarını kınıyor ve lanetliyoruz” diye konuştu.
 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin önemli bir kültür ve medeniyet mirasının merkezinde bulunduğunu belirten Vali Tavlı, “Üniversiteler, ülke sorunlarıyla ilgili ortaya koyacakları görüşler ve bilimsel çalışmalarla topluma önderlik etmekte ve toplumun ufkunu açmaktadırlar. Bu nedenle, ülkemizin geleceğini, milletimizin umut ve düşüncelerini şekillendiren kurumlar olarak da büyük öneme sahiptirler. ÇOMÜ, çok önemli kültür ve medeniyet mirasının merkezinde bulunduğundan ilimizin tarihi ve kültürel dokusu milli ve manevi değerlerimizi ilmek ilmek örerek şekillendiren Çanakkale ruhu, üniversitemizin ve akademisyenlerimizin ve sevgili gençlerimizin de sorumluluğunu bizlerin de sorumluluğunu bir kat daha artırmaktadır” şeklinde konuştu.
 Yapılan konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, ÇOMÜ 2016-2017 akademik açılış yılının ilk dersi olan 'Sykes-Picot’un 100. Yılında Bir Barış Vizyonu' konulu ders verdi.
Dikili Ağacı Oldu..
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ÇOMÜ'de fidan dikti
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) 2016-2017 Eğitim-Öğretim yılı açılış törenine katılmak üzere geldiği şehitler diyarında, Rektörlük binası önünde Fidan dikti. Fidan’a can suyunu eşi Sevgi Kurtulmuş ile birlikte verdi.