Çanakkale’nin karşıt siyasi görüşlü siyasetçileri ‘Milletvekilleri’, söz konusu Cumhuriyet olunca aynı tondan konuştu.
İktidar ve Muhalefetin vekilleri özetle; “Bugün, her zamankinden daha fazla Cumhuriyetimize sahip çıkmalı ve Gazi Mustafa Kemal’in dediği gibi Cumhuriyet’i bilhassa kimsesizlerin kimsesi kılmaya çalışmalıyız" diye haykırdı.
İktidar Partinin vekili Av. Bülent Turan’ın yazılı açıklamasında, Cumhuriyet Bayramı’na ilişkin sözleri şöyle oldu;
"Milletimiz, geçtiğimiz yüzyılın başında bütün dünyaya örnek gösterilecek eşsiz bir Milli Mücadele destanı yazdı. Destansı bir mücadeleyle işgalci güçler Anadolu’dan çıkarıldı. Bize dayatılan Sevr gibi bölücü planlar tarihin çöp tenekesine atıldı. Anadolu’nun her köşesinde verilen bir mücadele ile atalarımız bu toprakları bize vatan eylediler.
Milli tarihimizde sayısız zaferlere imza atmış olan milletimiz yokluk içerisinde verdiği Kurtuluş Savaşı ile Cumhuriyet’i bize armağan etti. Bu vesileyle Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’i ve şehitlerimizi bir kez daha anıyor, Allah’tan rahmet diliyorum.
Cumhuriyetimizin 93 yıllık mücadelesi, bizlere, umudun, azmin, sebatın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
93 yıl önce “muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma” hedefiyle kurulan Cumhuriyet, içeriden ve dışarıdan bütün operasyonlara rağmen demokratik yaşamını sürdürüyor.
15 Temmuz’da milli varlığımıza ve birliğimize kasteden üniformalı teröristler karşısında milletimiz İstiklâl ruhuyla adeta ikinci Milli Mücadele destanını yazdı. 93 yıl sonra ülkenin meydanları yeniden Anadolu’nun direniş cepheleri oldu. Tarihimizden gelen mirasla milletimizin gösterdiği dayanışma, kararlılık ve cesaret milletimizin hiçbir darbe karşısında yılmayacağını, teslim olmayacağını ortaya koydu.
Bugün, her zamankinden daha fazla Cumhuriyetimize sahip çıkmalı ve Gazi Mustafa Kemal’in dediği gibi Cumhuriyet’i bilhassa kimsesizlerin kimsesi kılmaya çalışmalıyız."
CHP’ Lİ VEKİL AV. ERKEK;
“Cumhuriyetimiz ilelebet yaşayacak”
CHP’ li Milletvekili Av. Erkek açıklamasında, 93 yıllık genç; ama, koca bir çınar olarak tanımladığı Cumhuriyet için;
“Cumhuriyetimizi büyük bir coşkuyla kutlamanın önemli olduğu yıllardan birini yaşıyoruz. Evet, büyük Atatürk’ün de dediği gibi, “kimsesizlerin kimsesi olan” Cumhuriyet, yine onun sözleriyle “ilelebet yaşayacaktır!” dedi.
TBMM Anayasa komisyonu üyesi de olan Milletvekili Av. Erkek, açıklamasında şunları dile getirdi;
2016 yılında yaşadıklarımızdan aldığımız en önemli mesaj şudur: “Laik Cumhuriyeti korumak ve demokratik ilkeleri geliştirerek ülkemize hakim kılmak, her yurttaşımızın temel görevidir.”
15 Temmuz kanlı darbe girişimi, demokratik parlamenter sisteme karşı yapılmaya çalışılmıştır. İster olağan ister olağanüstü, ister darbe girişimi ister sivil dikta hevesleri, ne olursa olsun Cumhuriyet’e karşı olanlarla mücadelemizde kazanan Cumhuriyet, kazanan demokrasi ve dolayısıyla kazanan ülkemiz, yurttaşlarımız olacaktır.
Cumhuriyetimize karşı bir de sorumluluğumuz bulunmaktadır. 93. yılında bu sorumluluğun ağırlığı daha da artmıştır. Ülkemizi, melez demokrasi sınıfından, 1. sınıf demokrasi sınıfına taşıma sorumluluğumuzdur.
Elbette bu konuda temel görev siyasi iktidara düşmektedir.
Kulluktan yurttaşlığa geçmek, çağdaş yaşam koşullarında kadın erkek eşit olmak, özgür yaşamak için büyük bir Kurtuluş Savaşı sonrası kurulan Cumhuriyet, tek adamlıktan kurtulmanın yolu olmuştur. Bundan yaklaşık 100 yıl sonra yine tek adamlık arayışları, ülkemizi geri götürmekten başka bir anlam taşımamaktadır.”
Türkiye’ de bu gün coşku seli yaşatacak Cumhuriyet bayramı için konuşan diğer bir isim olan CHP’ li Çanakkale Milletvekili Bülent Öz ise, açıklamasında;
“29 Ekim 1923'de, Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Cumhuriyeti, ulusun meşru temsilcilerinin de kabul oylarıyla ilan ederek büyük Türk Devrimini Cumhuriyetle taçlandırdı” dedi.
Milletvekili Öz; “Bu adımla babadan oğula geçen saltanat yönetimi terk edilmiş ve ulus kendisini, seçtiği temsilcileri aracılığı ile yönetmeye başlamıştır.
1923 yılından günümüze, Türkiye Cumhuriyeti Devleti çeşitli gerici kalkışmalarla karşı karşıya kalmış ve her defasında bunun üstesinden gelmeyi başarmıştır.
Cumhuriyet rejiminden rahatsız olan ve Cumhuriyetimizin Laik, Demokratik Anayasal Hukuk Devleti olma niteliğini; Ilımlı İslam Cumhuriyetine evirmeye dönük niyetlerini gizleme ihtiyacı duymadan faaliyet yürüten iktidar bu çabasını doruk noktasına çıkarmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde halk kendini yönetme hakkını, Kuvvetler Ayrılığı prensipleri içerisinde Anayasal organları eliyle kullanır.
Ulusumuz geçtiğimiz aylarda, iktidarın ikiz kardeşi, gerici, dinci faşist bir cuntanın kalkışmasına tanık olmuş neyse ki silahlı kuvvetlerin içerisindeki bu çete ulusun ve ordu içerisindeki şerefli Türk subaylarının direnişi ile amacına ulaşamamıştır.”