Sit alanının hatalı ölçüldüğü iddiasıyla 2017 yılında açtıkları davayı kazanan Gökçeada Gönüllüleri Derneği ve Bademli Köyü Muhtarlığı'nın yıkım talebinin reddedildiği Koruma Kurulu kararı, Çanakkale İdare Mahkemesi'nce iptal edildi.
?Gökçeada ilçesi eski Bademli köyünde 2000 yılında 14 odalı olarak inşa edilen 5 katlı Masi Otel'e, 2010 yılında 29 odalı ek bina yapıldı. Otelin ek binasına 3 yıl sonra ruhsat alındı. Gökçeada Gönüllüleri Derneği ile Bademli Köyü Muhtarlığı, otelin kentsel sit alanında inşa edildiği gerekçesiyle hukuk mücadelesi başlattı. Sonuçlanan davada, Danıştay 14. Dairesi, otelin sit alanında kaldığını onadı. Çanakkale Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu da 2015 yılında otel için yıkım kararı aldı. Koruma Kurulu, 90 gün içinde Gökçeada Belediyesi’nden otelin yıkılmasını istedi. Ancak otel yıkılmadığı gibi işletilmeye de devam edildi.
İtirazlar üzerine yeniden tespit çalışması yapan Koruma Kurulu otelin kentsel sit etkileşim geçiş sahasında olduğunu açıkladı. Mülk sahibi de yıkım kararını atığı davayla iptal ettirdi.
MÜLK SAHİBİNİN KAZANDIĞI DAVA GEREKÇE GÖSETİRELDİ
Gökçeada Gönüllüleri Derneği ve Bademli Köyü Muhtarlığı, Koruma Kurulu’nun yaptığı son tespitin hatalı olduğunu öne sürerek 2017 yılında açtığı 2 yıl süren davayı kazandı. Dernek ve muhtarlık, yeniden Koruma Kurulu'na yıkım talebinde bulundu. Ancak Koruma Kurulu, mülk sahibinin açtığı davayı kazandığı gerekçesiyle yıkım talebini reddetti.
RET KARARININ İPTALİ İÇİN DE DAVA
Gökçeada Gönüllüleri Derneği ve Bademli Köyü Muhtarlığı, Koruma Kurulu'nun ret kararının iptali için Çanakkale İdare Mahkemesi'ne açtıkları davayı da kazanınca, Masi Otelin yıkımının önü bir kez daha açılmış oldu.
Çanakkale İdare Mahkemesi, taşınmazın sit sınırları içerisinde olduğu, hukuka aykırı olarak yapıldığı ve Koruma Kurulu'nun verdiği kararın hukuka uygun olmadığı, yıkım kararı verilmesi gerektiğinin altını çizerek, idari işlemin iptaline karar verdi. Kararda, "Söz konusu taşınmaz üzerinde Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu izni olmaksızın yapılan inşai ve fiziki uygulamalar hakkında 2863 sayılı kanun ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca yıkım kararı verilmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen davaya konu kararda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır" denildi. Karar, 30 gün içinde Bursa Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle kabul edildi.
'GÖKÇEADA, BADEMLİ VE ÇANAKKALE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR KARAR'
Alınan mahkeme kararını değerlendiren Avukat Ali Furkan Oğuz, kentsel sit alanına yapılan otel ile ilgili hukuki mücadelenin 1998 yılında başladığını, 2015 yılında ise bu yapının kentsel sit alanında olduğu Danıştay tarafından da onaylandığını söyledi. Otelin buna rağmen işletilmeye devam ettiğini söyleyen Oğuz, şöyle konuştu:
"Mühürleme yapılmasına rağmen, mühürler kırılıyor ve içerisinde özel davetler veriliyor. Daha sonra kazanmış olduğumuz bir dava ile taşınmaz için yıkım kararı aldırıyoruz. Bu yıkım kararı Gökçeada Belediyesi tarafından uygulanmıyor. İhale açılacak deniyor, ihale açılmıyor. Taşınmaz sahipleri tarafından açılan dava ile yıkım kararı iptal ettiriliyor. Biz son dönemde taşınmazın sit sınırları içerisinde olduğunu yeniden mahkeme kararıyla kesinleştirmiş olduk. Koruma Kurulu’ndan yeniden yıkım talebinde bulunduk. Ancak Koruma Kurulu bu talebimizi reddetti. Bu talebin reddine ilişkin açmış olduğumuz idari işlemin iptal davasını da kazandık. Şu anda Koruma Kurulu'ndan beklediğimiz yeniden yıkım kararı vermesi. Kararın kesinleşmesine müteakip de yıkım kararını vermesi gerekiyor. Bu karar Gökçeada halkı için, Bademli halkı için ve Çanakkale için çok önemli bir karar. Çanakkale’nin birçok bölgesi bildiğiniz gibi aslında sit alanı ve bu sit alanlarında da yapılaşma olmaması gerekiyor. Birinin önü açıldığında başka sit alanlarında da aynı şekilde hukuka aykırı yapılaşmalar olabilecek. Önemli bir karar olduğunu düşünüyoruz. Ben Gökçeada Gönülleri Derneğine ve Bademli köyü halkına teşekkür ediyorum.”