Kaymakamlığın, ‘Her şeyin başladığı yer, Truva İda Dağı’ projesi kapsamında, İlçe Halk Eğitim Merkezi'nde seramik tozundan hediyelik altın elmaların üretimine başlandı. Kaymakamlık, mitolojik öykünün de yazılı olduğu bir şilt içerisindeki altın elmaları, ilçeye gelen konuklara hediye edecek. Seri üretime geçildikten sonra altın elmalar turistlere hediyelik eşya olarak da satılacak.
Mitolojik adı ‘İda’ olan Kazdağları’nın kuzey yamaçlarındaki Bayramiç ilçesinin Ayazma Mesire Yeri’nde, uzun yıllardır düzenlenen İda Kültür ve Sanat etkinliklerinde, Çoban Paris’in güzellik tanrıçası Afrodit’e altın elmayı verdiği öykü canlandırılıyor. Bayramiç Kaymakamlığı da ilçenin tanıtımına katkı sağlamak için ‘Her şeyin Başladığı Yer, Truva İda Dağı’ projesini hazırladı. Proje kapsamında, ilçeye gelen konuklara hediye olarak verilmek üzere İlçe Halk Eğitimi Merkezi’nde kursiyerler tarafından seramik tozundan Çoban Paris’in Afrodit’e verdiği altın elmanın hediyelik üretimine başlandı. Mitolojik öyküde yer aldığı gibi, hediyelik altın elmaların üzerine Türkçe ve İngilizce olarak ‘en güzele’ yazıldı. Altın elmaların içine konduğu şiltlerin üzerinde ise mitolojik öykü yazıldı.
'TANITIMDA ÖNEMLİ BİR AŞAMA KAYDEDECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUZ'
Bayramiç Kaymakamı Alper Taş, hem ilçenin tanıtımı hem de turistik ürün elde etmek için Troya efsanesinde geçen ve anlaşmazlık elması olarak da bilinen altın elmanın üretimine başladıklarını söyledi. Altın elmanın Troya efsanesinin de başlama sebebi olduğunu ifade eden Taş, "Efsaneye baktığımız zaman Prens Paris, üç tanrıça arasında ortaya çıkan anlaşmazlığı çözmek üzere görevlendiriliyor. En güzel tanrıçanın seçilmesi konusunda kendisine görev veriliyor. Paris, bu altın elmayı Afrodit’e veriyor. Diğer iki tanrıça Helen ve Athena buna kızarak Troya'yı yıkacaklarını söylüyorlar. Altın elmanın anlaşmazlık elması olarak da anılması en güzelin kim olduğu konusundaki anlaşmazlıktan geliyor. Bu nedenle elmanın üzerindeki ‘en güzele’ ifadesi önemli ve biz de hediyelik altın elmaların üzerinde bu yazıyı kullandık. Troya efsanesinin başlamasına sebep olan altın elma ile hem ülkemizde hem de dünyada tanıtım anlamında önemli bir aşama kaydedeceğimizi düşünüyoruz" dedi.
'KADINLARIMIZ ÖNEMLİ BİR GELİR ELDE EDECEK'
İlçe Halk Eğitimi Merkezi’ndeki kadın kursiyerlerin ürettiği altın elmaları içine koydukları kutuların üzerinde de efsanenin Türkçe ve İngilizce olarak anlatıldığını söyleyen Kaymakam Alper Taş, "Biz Troya hikayesinin özellikle İda’da geçen bu kısmını vurgulamanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü Troya efsanesini anlamak için herkesin bu olayın başladığı İda’ya, yani Kazdağları'na gelmesi gerekiyor. Kazdağları’nın önemli bir kısmını sınırları içerisinde bulunduran ilçemize yerli ve yabancı turistleri bekliyoruz. Altın elmaları ilçemizi ziyaret eden misafirlerimize hediye edeceğiz. Aynı zamanda da ilçemizde üretim yapan kadınlarımız önemli bir gelir elde edecek. Bu ürünler, hediyelik eşya satışı yapan yerlerde ilçemize gelen yerli ve yabancı turistlere satılacak. Bu şekilde de hem ilçemizin tanıtıma hem de efsanenin anlatılmasına büyük katkı sağlayacak” diye konuştu.
'KALIPLARA SERAMİK TOZUNDAN ELMALAR DÖKÜLÜYOR'
Bayramiç Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Celalettin Öztürk ise, "Usta öğreticimiz gözetiminde kursiyerlerimize eğitimini veriyoruz. Değişik boyutta elma kalıplarımız var. Bu kalıplara seramik tozundan elmalar dökülüyor. Kuruyan elmalar kalıplardan çıkarılıyor. Zımpara ile düzeltildikten sonra boyanıyor ve cilalanıyor. Ardından da lazer ile üzerine Türkçe ve İngilizce olarak 'en güzele' yazısı yazılıyor" dedi.
ANLAŞMAZLIK ELMASI VE PARİS'İN YARGISI
Bayramiç Kaymakamlığı tarafından hazırlanan şiltin üzerine ise şu yazı yazıldı:
“Truva efsanesinde anlatılan hikayeye göre, Peleus ile Thetis'in evliliğini kutlamak için bir ziyafet verildi. Ancak, anlaşmazlık tanrıçası Eris davet edilmedi çünkü partiyi herkes için tatsız hale getireceğine inanılıyordu. Bu aşağılanmaya öfkelenen Eris, kutlamaya elinde altın bir elmayla geldi ve onu ziyafet için toplananların arasına attı. Elmanın üzerinde 'En Güzele' yazısı vardı. Bu, elma üzerinde hak iddia eden ve kendilerini en güzel olarak gören üç tanrıça Hera, Athena ve Afrodit arasında bir tartışmaya yol açtı. Bunun üzerine, Truvalı bir ölümlü olan Paris, aralarında hüküm vermek üzere seçildi. Rehberleri Hermes olan üç aday, İda pınarında banyo yaptı ve ardından İda Dağı'nda Paris'le buluştu. Paris onları incelerken, her biri onu baştan çıkarmak için hediyeler sunmaya başladı; Hera, onu Avrupa ve Asya'nın kralı yapmayı teklif etti, Athena savaşta bilgelik ve beceri sundu ve Afrodit, dünyanın en güzel kadınının aşkını teklif etti. Bu, Sparta kralı Menelaus'un karısı Helen'di. Paris, Afrodit'in hediyesini kabul etti ve elmayı ona verdi. Bu mitolojik sahneye ‘Paris'in Yargısı’ denir ve bu eylemiyle Paris sadece Helen'i değil, Yunanlıların ve özellikle Hera ve Athena'nın düşmanlığını da kazanmıştır. Böylece Eris'in 'Anlaşmazlık Elması' olarak adlandırılan Altın Elma, Yunanlıların Helen'i Truva'dan geri alma seferine yol açtı ve Truva Savaşı'nın mitolojik temeli oldu.