Deniz Türlerinin neredeyse tüm türlerinin plastik yuttuğu gözlemlendiği raporda Akdeniz için de Canlıların yaşaması için kritik eşiği geçtiği belirlendi. Sadece 5 Haziran Çevre günü kapsamında yapılan göstermelik deniz dibi temizliklerinden daha fazla denizlere sahip çıkmamız gereken bu kritik eşikte, verilen alarmın farkında olmamız gerekiyor.
Akdeniz, Karadeniz, Marmara denizlerine sahip ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili olma özelliği ile özellikle yaz aylarında turizm önemli seviyede artıyor. Çanakkale’nin de sahip ğlduğu kıyılar, her geçen gün kirleniyor. Bir yandan denize bırakılan atık sular Müsilaja neden olurken, bir yandan da insanlar gerek plastik ve Şişelerini gelişigüzel denize atıyor. Tüm bunların yanı sıra Balıkçıların denize bıraktığı hayalet ağlar, canlıların yok olmasına neden oluyor. Sadece Çanakkale ve ülkemizde değil tüm dünyada artan deniz kirliliğinin korkutucu boyutunu ise lfred Wegener Enstitüsü Helmholtz Kutup ve Deniz Araştırmaları Merkezi’nin Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) için hazırladığı ‘Denizlerdeki Plastik Kirliliğinin Denizel Türler, Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistemler Üzerindeki Etkileri’ raporu, tehlikeyi gözler önüne serdi.
Denizlerdeki Plastik Kirliliğinin Denizel Türler, Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistemler Üzerindeki Etkileri isimli rapora göre, Akdeniz, Doğu Çin Denizi ve Sarı Deniz'in de aralarında olduğu kritik önemdeki birçok denizde, plastik kirliliği canlı yaşamı için tehlikeli olabilecek eşik değerleri aştı. Rapor, mikroplastik kirliliğinin ekolojik olarak tehlike eşiklerini aşarak türler ve ekosistemler üzerinde popülasyonların azalması da dahil olmak üzere olumsuz etkilere yol açabileceğini gösteriyor. Artan ihtiyaçla birlikte plastik üretiminin 2040 yılına kadar iki kattan fazla, denizlerdeki plastik kirliliğinin ise üç kat artması tahminler arasında yerini alırken, 2050 yılına kadar denizlere karışan makroplastik miktarında 4 kat, 2100 yılına kadar mikroplastiklerde 50 kat artış oluşabileceği öngörülüyor. 2 bin 144 tür doğal ortamlarında plastik kirliliğine maruz kalırken, besin zincirinin tepesindeki yırtıcılardan planktonlara kadar her türlü deniz canlısı plastik yutuyor. 297 türde gözlemlenebilir olumsuz etkiler incelenirken yüzde 88’i olumsuz etkileniyor. Deniz kuşlarının yüzde 90’ı, deniz kaplumbağalarının yüzde 52’si plastik yutuyor. Plastikler, canlılara dolanıp hareketlerini kısıtlayarak, yutularak, canlıların yaşam alanlarını örtüp solunumlarını engelleyerek ve üzerlerindeki kimyasalların çözünerek denizlere karışması yoluyla biyolojik yaşama zarar veriyor.
AB, Plastik Çatal Bıçak Takımı Ve Pipet Kullanımını Yasakladı
Avrupa Birliği'nin (AB) Çevre, Okyanuslar ve Balıkçılıktan Sorumlu Komiseri Virginijus Sinkevicius, geçen hafta yaptığı açıklamada okyanuslardaki plastik kirliliğinin küresel bir krize dönüştüğünü belirterek, okyanuslarda biyolojik çeşitliliğin korunması için küresel anlaşma çağrısında bulundu. Sinkevicius, geçen yıl 27 AB ülkesinin plastik çatal bıçak takımı ve pipet kullanımını yasakladığını hatırlatarak, bu yasağın dünya genelinde yayılmasının, denizlerdeki plastik kirliliğiyle mücadelede önemine dikkati çekti.
Çanakkale’de Neler Yapılıyor
Ülkemizin en uzun sahil kesimlerine sahip olan illerden biri olan Çanakkale’de denizlerin temizliği ile ilgili Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün hayalet ağlarla ilgili çalışmalarının dışında ciddi çalışmaların olmadığı görülüyor. Sadece 5 Haziran Dünya Çevre günü etkinlikleri kapsamında göstermelik olarak yat limanında deniz dipleri temizleniyor. Sahillerde dünbatımı, akşam sefası yapan vatandaşlar içtikleri alkol şişelerini, kullandıkları plastik ürünlerini ise bilinçsizce gelişigüzel denize bırakıyor. Tüm yaşanan bu olumsuzluklar denizlerdeki canlılara da büyük zararlar veriyor.
Cuma Deren