Sıkıntıları mutlaka üreterek aşmamız gerektiği sonucu çıkan toplantıda üreticilerin üretim planlamalarını dikkatli yapması, özellikle hububatta piyasa koşulları yerine oturana kadar ürettiği ürününü pazara çıkarmaması gerektiği noktasında uyarılarda bulunuldu. Süt üreticisinin de hayvanlarına sahip çıkarak üretime en masrafsız şekilde devam etmesi ve hayvan varlığını korumasının önümüzdeki dönemde üreticilere fayda sağlayacağının altı çizildi. Toplantıda ülke olarak Avrupa özentilerinden kurtulup kendi üretim ve pazarlama modellerini geliştirmenin ve küçük üreticiye gerekli destekler sağlanarak yol yürünmesinin içinde bulunduğumuz sıkıntılı sürecin en az zararla atlatılmasına yardımcı olacağı bununla birlikte konunun muhatabı kurum ve kuruluşların küçük üreticilerin taleplerine kulak vermesi gerektiği belirtildi. Çanakkale Ziraat Odasın Meclis toplantısından sonra yapılan 8 maddelik açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“Üretimde kullanılan girdi ve işçilik fiyatlarının dünyada da ülkemizde de öngörülenden çok daha fazla artmasından dolayı zor ve sıkıntılı günler yaşamaktayız ama şu asla unutulmamalıdır ki üretimde kalmanın kendi işletmemizin devamı için de ülkemiz için de dünya için de çok kıymetli olduğu bir dönemdeyiz. Şu anda üretimden çıkıldığında tekrar üretime dönmenin çok zor olacağının farkında olarak kararlar verilmelidir. İşletmelerimizin geleceği için mutlaka üretimde kalınmalıdır.
Sebze üretiminde maliyetlerinden dolayı üretimden vazgeçildiğini gözlemlemekteyiz. Vazgeçmek yerine üretimimizi işletmemizin kaldırabileceği ölçekte planlayıp çok daha özenli bakımını yapıp hastalıklarla mücadelede de başarılı olabileceğimiz kadar dikim planlayarak üretime devam edilmesi özellikle kazanç yönünden küçük üreticilerimizin geleceği için önem arz etmektedir.
Piyasaların çok agresif olmasından dolayı üretimini yapmış olduğumuz ürünlerde şimdiden kendimizi bağlayıcı fiyat söylemlerinden ve bağlayıcı sözleşmelerle kendimizi bağlamaktan uzak durup oluşacak piyasa şartlarına ve fiyatlarına göre işlem yapmayı tercih ederek planlamamızı yapmaya özen göstermeliyiz
Özellikle küçükbaş hayvan sütünde yaşanan sıkıntılara kulak asmadan üretimimize en masrafsız şekilde devam etmek çok kısa süre sonra bizi hedeflediğimiz noktanın daha ilerisine taşıyacaktır. Burada bu sütü değerlendiren işletme sahiplerine, mandıra sahiplerine çok iş düşmektedir. Bu gün üretimdeki girdi maliyetlerini dikkate almayarak burunlarını kıvırdıkları, taleplerini görmezden geldikleri ürününü daha ucuza alabilmek için her türlü yolu denedikleri üreticiye çok daha fazla ihtiyaç duyacakları günler çok yaklaşmaktadır.
Hububat üretimi yapan üretici masraflı bir üretim sezonu sonunda üreteceği ürüne sahip çıkmalı, gerçek piyasa koşulları oluşmadan ürününü elinden çıkarmamalıdır.
Üretimde ve pazarlamada Avrupa özentilerinden vazgeçip kendi örf, adet ve kültürümüze göre üretim modelleri, pazarlama modelleri oluşturarak yol yürümek üreticilerimiz için de tüketicilerimiz için de fayda sağlayacağı bizi daha ilerilere taşıyacağı daha sağlam yerlere taşıyacağı asla ve asla unutulmamalıdır.
Artan maliyetlerle birlikte üretim gerçekleştirmeye çalışan çiftçimizin yükünü hafifletmek için destekleme miktarlarının günümüz maliyetlerine göre tekrar düzenlenmesi, tarımsal elektrik ödemelerinin sezon sonunda tahsil edilmesi gerekmektedir.
Tarımda bütçe açığının büyümemesi için, üreticiyi kaybetmemek için üretim planlamalarımızı geliştirerek ithalat yanlışından vazgeçilmelidir.”