CHP’li Karakaş, "Bu boğaz köprüsü Çanakkale trafiğini rahatlatmak için yapılmıyor. Gemiler sadece lodosta sefer yapmaz. Onu da 365 gün içinde değerlendirecek olursak bir haftayı geçmez. Limanlar yenileniyor seferler için bir iki gemi daha yapılabilir. Çanakkale boğaz köprüsü İstanbul trafiğini rahatlatmak ve bu trafiği Çanakkale üzerinden Anadolu'ya aktarmak için yapılıyor” dedi.
‘KÖPRÜ BİZE DEĞİL, ELLERE…”
Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanı Celal Karakaş, 18 Mart’ta temeli atılacak olan 1915 Çanakkale Köprüsü hakkında konuştu. CHP’li Karakaş, Çanakkale Köprüsü’nün Çanakkale için değil, İstanbul trafiğini rahatlatmak için yapılacağını iddia etti. Cumhuriyetin 100. yılına olan 2023'e yetiştirilmesi planlanan 1915 Çanakkale Boğaz Köprüsü hakkında konuşan Karakaş’ın bu açıklaması beraberinde bir çok tartışmayı getireceğe benziyor.
Karakaş, bir başka önemli detay ise Köprünün projesinde trenin olmamasına dikkat çekti. Karakaş 1/100 binlik planda gözüken köprünün içinde tren yolunun da yapılması gerektiği yer alıyor fakat Çarşamba günü açıklanan ihalenin içerisinde tren yolu bulunamıyor. Bunun tek nedeni ise köprülerdeki araç geçişlerini yüksek tutmak olduğunu söyledi. Köprünün çiftçiye verdiği zararı da anlatan karakaş, Toprağını satan köylünün işinin zor olduğunu ifade etti.
Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanı Celal Karakaş, Çanakkale'nin merak ile beklediği ve geçtiğimiz hafta ihalesi yapılan 1915 Çanakkale Boğaz Köprüsü ile ilgili önemli bilgiler verdi. Karakaş "Bu boğaz köprüsü Çanakkale trafiğini rahatlatmak için yapılmıyor. Gemiler sadece lodosta sefer yapmaz. Onu da 365 gün içinde değerlendirecek olursak bir haftayı geçmez. Limanlar yenileniyor seferler için bir iki gemi daha yapılabilir. Çanakkale boğaz köprüsü İstanbul trafiğini rahatlatmak ve bu trafiği Çanakkale üzerinden Anadolu'ya aktarmak için yapılıyor. Çanakkale'nin dışında, Türkiye açısından bakacak olursak, bu bakış doğru. Ama bu da bir çözüm değil. Çünkü ülkenin bütün kara yolu taşımacılığını tek çözüm yolu olarak ortaya koyarsak bu proje doğru. Ama biz demir ve deniz yolunu taşımacılıkta nasıl kullanırız diye kafa patlatmazsak geleceğimiz nokta bu. Çanakkale-İstanbul yük taşımacılığının bir tran yolu ile Gelibolu -Tekirdağ üzerinden İstanbul'a aynı şekilde de Bandırma-Bursa üzerinden Ankaraya ve Anadolu'nun diğer illerine bağlanabilirdi. Bunlar hiç gündeme gelmedi. Bunları hiç düşünüp tartışmıyoruz. sonra diyoruz ki bu bize ancak yeter" dedi.
“Diğer Seçenekleri Konuşmuyoruz”
Sadece köprünün yapılmasına odaklandıklarını fakat daha karlı olan diğer seçeneklerin hiç tartışılmadığını söyleyen Karakaş "Taşımacılık için bir diğer yol da Denizyolu. Ama biz onu da kullanmıyoruz. Marmara'nın doğusundan Batısına mal taşıyoruz. Yani denizin bir ucundan diğer ucun görüyoruz ama oraya yük ve insan taşımacılığı yapılmıyoruz. Bütün bunlar olmayınca talihsizlik içerisinde bir kavşak daha yapalım, bir köprü daha yapalım, olmadı otoban, olmadı otoyol böyle kıvrım kıvrım kıvrılıyoruz. Biz Duble yola, otobana karşı değiliz yeri geldiğinde tüneller de yapılır. Ama diğer seçenekleri hiç konuşmadık. Demir yolu ile söze girdim çünkü Yalova'da yapılan Osmangazi köprüsünün projesine göre köprünün içinde demiryolu var. Demiryoluna boşluk da bırakılmış ama demiryolu bağlanmamış" dedi.
,“Tren Hattı Neden Yok?”
1/100 binlik planda tren hattının olmasına rağmen köprünün projesinde olmamasının nedenini açıklayan Karakaş "Gelelim Çanakkale Köprüsüne; Dedikodu yapmıyoruz, herkes açsın ve baksın 1/100 binlik planda Çanakkale Boğaz Köprüsünde tren yolu var. Ama yapılması için imzalanan projede yok. Belediye Başkanına vekaleten Ticaret Borsasında katıldığım bir toplantıda bütün Çanakkale konuşuldu sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı geldi. O toplantıda Ticaret Borsasından katılan biri dedi ki 'Bandırmadan tren geliyor ve köprüden karşıya geçiyor. Çanakkale'ye niye gelmeyebilir' dedi. O zaman Müsteşar da dedi ki 'Çanakkale Unutulmuş. Çanakkale'yi de ekleyeceğiz o problem değildir' dedi. Ben ne diyeceğimi bilemedim Çanakkale'nin unutulmasına. Ama ben işin orasında değilim. Ben işin şurasındayım Bandırma'dan gelip Boğaz Köprüsünden karşıya geçen bir tren yolu vardı ama projede yok. Neden yok biliyor musunuz? bu köprüye tren hattı koyduğunuz an bu hatta Karayolu taşımacılığı biter. Buna bağlı olarak köprüden geçen araç sayısı bir anda düşer" dedi.
“Köprü Sanayi İçin Geliyor”
Çanakkale'nin değil İstanbul'un trafiğini rahatlatmak ve Bandırmadan Çardak'a olan hatta yapılacak sanayi için geldiğini söyleyen Karakaş "Bir an için köprüyü falan unutalım, yapılmamış farz edelim. Eceabat-Gelibolu'dan İstanbul'a bir tren yolu olsun yine Çanakkale'deki yük taşımacılığının tamamına yakını demir yolunu tercih eder. Buna deniz yolunu da ilave edebiliriz. Çanakkale'de deniz hattı sıkıntılı diyorlar ya, tamam Lapseki'den İstanbul Yenikapı, Kadıköy'e sefer koyun herkes deniz yolunu tercih eder Arabanız ile gitme ihtiyacı hissetmezsiniz. Otobüs ahtta uçağa bile ihtiyaç duymazsınız. Bunların hiçbiri yokken bir tane köprü kondu biz de hayırlı olsun diyelim. Ama bu köprü sadece İstanbul'un trafik yükünü Çanakkale'nin sırtına koyalım diye de konmadı. Bu köprü Çardak'tan Bandırmaya kadar olacak sanayi alanının yük taşımacılığı için yapılıyor. Bugün Ziraat Odasından Bazı bilgiler aldım ve dehşete düştüm. Gönen-Bandırma-Biga arasında 50 bin dönümklük Organize sanayi var Güvemalan Köyünde Liman, o limandan Karabiga'ya bir sanayi yolu yapılacak. Yani Bandıema'dan Çardak'a kadar her yer, sanayi alanı oluyor. ondan fazla termik santral bir o kadar da ağır sanayi bunlar için de bir köprü geliyor. Çanakkaleliler de köprü ayağımıza geldi biz rahat rahat geçelim diye zan etmesinler" dedi.
“Hançer Gibi Lapseki'den Girecek Yenice'den Çıkacak”
Köprüye bağlı yapılacak otoyolların ve gelecek sanayinin Çanakkale'ye olan zararları da göz önüne seren Karakaş "Rakamlara girecek olursak sayılar a normal rakamlar. 332 bin ağaç kesilecek. 150 bin meyve yok olacak ve Çanakkale sanayi ile beraber Otoyolu kirliliği de yol açacak. Bilimsel bir veri vermek gerekirse Otomobil kullanırken egzozdan çıkan gazlar yüzlerce metrelik doğaya saygı ile yapılan tarımsal araziyi engelleyecek. Bize de derler ki 'zaten biz otoyol kenarında üretmiyoruz bunları Batak ovasında üretiyoruz, Geyikli'de, Ezine Ovasında üretiyoruz' deme şansı da kalmayacak. Çünkü tarım deyince artık Çanakkale'nin imajı kaybolur. Çünkü Çanakkale deyince Biga yarımadasındaki sanayi ve otoban çevresindeki sanayi bölgeleri ön plana çıkacak. Bunları yapmadan önce Demir yolu yapılır, deniz yolları çalışır hem Çanakkale'de hem İstanbul'da çaresiz kalınır, o zaman bu işler tartışılır tekrardan. Ama bu karar verildi bir kere, Çanakkale bu huzuru bulabilir mi? Biraz zor. Bunun geri dönüşümü olmadığını kabul edersek bu otoyolun yaratacağı tahribatı minimuma indirmek odalar ile oturup tartışmak lazım. Yoksa yakıp yıkarak Çanakkale'nin ortasından bir hançer gibi Lapseki'den girecek Yenice'den çıkacak" dedi.
Toprağını Satan Köylünün İşi Zor
Köprü ile değerlenen arazisini satan köylünün işinin zor olduğunu söyleyen Karakaş " Köprü geldiğinde köylünün tarım yapması söz konusu olmayacak. Bunu köylüye anlatmamız çok zor. Çünkü tarlası 5 Lira iken 15 Liraya sattılar. Herkes sattığı için memnun mu? Memnun. Peki sattığı tarla parası ile başka yerde tarla alıp tarım yapma şansı var mı? Yok. Çünkü kendi çörek arazisi köprünün gelmesi ile bire üç değerlenirken verimli ovalardaki araziler bire on değerlendi. Dolayısı ile tarlasını satan köylünün tarım yapma şansı tamamen biti. Örneğin Biga’daki çiftçiler tarım yapmayacak. Onların derdinden sana ne? Diyenler olabilir. Ama onlar olmazsa tarım olmaz ki Biga yarımadasında. Aynı şekil Lapseki ve Yenice için de geçerli. Başka bir hançer girmezse tarımın yapılabileceği tek yer Ezine-Bayramiç havzası kaldı" dedi.
15 Yıldır Zaten Yönetiyorlar
Başkanlık sistemi için Referanduma gidilmeye hazırlandığı şu günlerde Muhalefetin kendi yağında kavrularak seçime hazır olduğunu söyleyen Celal Karakaş "Böyle bir konuyu paldır küldür konuşulmadan, anketlerin gösterdiği %70 ne olduğunu bilmeden bir referanduma gidiyoruz. Paketin içeriğini daha iyi anlatmak için bir çaba göstermeden toplumun tanıdığı popüler, spor ve sanatçıları da işin içine katarak bir algı operasyonu yapılmaya çalışılıyor. Neden bu 18 Maddeyi billboardlara yazıp da böyleydi böyle olacak şundan dolayı diye yazmıyorlar. Billboardlara yazsınlar duvarlara yazsınlar ki insanlar da anlasınlar. Yani çok tehlikeli bir sürece gidiyoruz ve orantısız bir güç var. Şu anda iktidar bütün gücü ile 'evet' kampanyası yapıyor. Mevcut muhalefet bütün yollarını kendi yağında kavrularak ortaya koyuyor halk ile de bir dayanışma içerisinde ve bu şekli ile sandıktan 'Hayır' çıkartmak için canla başla çalışıyor. Ama karşımızda hem iktidar partisi var, hem sözde muhalefet partisi daha var hem de Cumhurbaşkanı var. Kendimizi savunurken mecliste kavga çıkıyor biri 'beni ısırdılar' diyor birinin boynuna sarılıyorlar. Bir yandan Genel Başkanları çıkıyor diyor ki 'hayır' çıkarsa ülke kaosa girer' diyor. Biz korkmadan Cumhuriyeti seven her vatandaşımız gibi 'Hayır' diyeceğiz. Aynı şekilde AK Partinin içinde olup da 'ben Hayır diyeceğim' diyen insanlar da olur. Şu anda insanların rahatlıkla karar veremeyeceği bir dönemin içine girdik. Şunu ben anlayamıyorum, halkımızı da anlamaya çalışıyorum zorlanıyorum 15 yıldır hiçbir muhalefetin karar değiştirme gücü olmadığı, muhalefetin ne kadar hayır dese de oylamada yetersiz kaldığı bir dönem yaşadı. Şimdi de ben gidersem kaos olur diyorlar. Bir an bırakalım başkanlığı anayasayı kardeşim 15 yıldır zaten sen yönetmiyor musun? Şimdi ne oldu? Bir insana bütün yetkileri vermek demek iyilik yapmak demek değildir. Ne kadar başarılı olursanız olun yanınızda mutlaka sizi sert eleştiren ve hatalarınızı gösteren birinin olması lazım. Eğer herkesi siz seçerseniz, Maşını verdiğiniz insanlar sizi ne kadar eleştirebilirler?" dedi.
Cuma Deren