ÇANAKKALE'de darbe girişimine karşı protesto etmek için toplanan vatandaşlara seslenen AK Parti Grup Başkanvekili Av. Bülent Turan, "Başkomutan eve dönün deyince yekadar sokaklarda nöbetteyiz" dedi.
Çanakkale'de AK Parti Grup Başkanvekili Av. Bülent Turan, Çanakkale Valisi Hamza Erkal, İl Emniyet Müdürü Yılmaz Özden, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, AK Parti İl Başkanı Yeşim Karadağ ve vatandaşlarla şehitler için İskele Meydanı'nda düzenlenen mevlit programına katıldı. Grup Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan lehine slogan atarak sevgi gösterisinde bulundu.
Çanakkale Valisi Hamza Erkal ile alana gelen Ak Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan vatandaşlara tokalaştıktan sonra halka hitap etti. Bülent Turan, ilk gün bu meydandan daha ne olacağı belli değilken, elinde silah olan en ağır askeri imkanları olan bir takım çetelerin ayağa kalkmasından sonra buradan haykırarak 115 sene önce Çanakkale dünyadaki büyük oyunu bozduğunu, bugünde tekrar icra edilmek istenen bu oyunu bozacaklarını söylediğini hatırlattı. Hiç korkmadan, yılmadan geri adım atmayacaklarını, millete dönen o tankın topun tekrar yerine gireceğini ifade eden Turan, şöyle konuştu:
"Allah'a ham dolsun yüzümüz ak, alnımız açık, Çanakkale'nin meydanından söylediğimiz her şeyin hayata geçtiğini şahitlik ettik. O gün demiştik ki bu mesele AK Parti meselesi değil. AK Parti bugün var, yarın yok. AK Parti'ye yapılan operasyon olarak düşünmüyoruz demiştik. O gün CHP'li Belediye Başkanımız ve MHP'li arkadaşlarımızla bu meydanda buluşmuştuk. Bir derdimiz vardı. Türkiye'nin geleceği adına, bu yapılan iş yanlıştır. Bir zamanlar dedelerimizde 'Ah evladım Menderes'in asıldığını radyolardan dinledik. Dışarıya çıkamadık. Yazık oldu' demişlerdi. Menderes'in asılmasını bu memleket 50-60 yıl ağladı. Hala o fotoğrafları görünce kahroluyoruz. Ama kahrolduğumuz bir meselede sokağa çıkıp yanlış yapıyorsunuz diyememişlerdi. Ama artık bu millet özgüven sahibi. Başkomutanı Tayyip Erdoğan'ın çıkın sokağa demesiyle bütün Anadolu'nun kentleri doldu, taştı. Yanlış yapamazsın dedi. Ve gördüğünüz gibi bu meselenin aslında askerimizle ilgili olmadığını, askerimizin içine sızan bir avuç Pensilvanya'dan talimat alan insandan kaynaklı olduğunu herkes görmüş oldu. Dün İstanbul'da tankın içinde Polis olduğu halde paralelci olduğu için atılan ama askerin üniformasını giyip tankın içinde kalan bir kişiyle karşılaştılar. Basında bugün var. Bu oyunun ne olduğunu, nereden geldiğini herkes biliyor."
"MESELE NAMUS MESELESİ"
Turan, "Askerle değil kavgamız. Askeri kandıran Pensilvanya'yla kavgamız. Başka kavgadan bahsetmiyoruz. Tabi ki asker kışlaya dönecek. Mehmetçik bizim Mehmetçiğimiz. Ama onlara yan bakmayın diyenlere şunu söylemek lazım. O halde Konya'dan kim kalktı da F-16'larla Cumhurbaşkanının uçağını taciz etti. Kim geldi de Cumhurbaşkanının kaldığı oteli basmaya kalktı. Kim geldi de Meclisin tepesini bombaladı. Kim geldi de 165 kardeşimizi şehit etti. Genci var, yaşlısı var. Kadını var, erkeği var. Hiç birinin silahı yokken o tankın karşına geçti. Ve yapmayın dediler. Tüm dünya demokrasi tarihine altın harflerle 15 Temmuz akşamını yazdılar. Bu ülkede artık bir daha asla darbe olmayacağını, olamayacağını dosta düşmana herkese gösterdiler. Hiçbir şeyi unutmayacağız. Her şeyi görüyoruz. Ve beraber yaşıyoruz. Cumhurbaşkanımız dik durdu. Halkımız dik durdu. O akşamdan bu akşama kadar geceleri dahil hiçbir dakika il binamız kapanmadı. Nöbetteyiz. Ne zamana kadar. Başkomutan eve dönün deyince kadar. Mesele tank meselesi değil. Mesele namus meselesi. Mesele millet meselesi. Mesele bayrağımıza halel gelmeme meselesidir. Emanetiniz. Emanetimiz. Allah bize bu tende bu canı verdiği müddetçe Tayyip Erdoğan'ın yanında bu milletin emanetini taşımaya inşallah onurla, gururla devam eder" diye devam etti.
"ONLARIN CANINI OKUYABİLECEK GÜÇTEYİZ"
Çanakkale Valisi Hamza Erkal ise "Bu yapılan darbe kalkışması milletin iradesine yapılan darbe kalkışması, vatan evlatlarına yapılan darbe kalkışmasıdır. Bu çiğ süt emmiş hainlere pabuç bırakacak. Bizde böyle yürek yok. Biz Allah'ın izniyle onların canını okuyabilecek güçteyiz" dedi.
Konuşmaların ardından, camilerdeki din görevlilerince Sela, Kur'an-ı Kerim ve mevlit okundu.