Gündem

Diyetisyen Gökçe Korkmaz'dan beslenme önerileri

Çanakkale Devlet Hastanesi Diyetisyeni Gökçe Korkmaz, kanseri önlemek için verdiği beslenme önerilerinde önemli konulara değindi.

Kanser, dünyada ve ülkemizde son yıllarda giderek artan oranlarda görülmekte ve ölüme neden olan hastalıklar arasında kap damar hastalıklarından sonra 2. Sırada yer almaktadır. Görülme sıklığı her geçen gün artan kanser; kalıtımsal faktörler yanında, sigara, çevre kirliliği, beslenme gibi çevresel faktörlerin etkisinden oluştuğu bilinmektedir. Sağlıklı beslenme ve bedensel aktivitelerle kanser riskini azaltmanın mümkün olduğuna dikkat çeken Çanakkale Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Çanakkale Devlet Hastanesi Diyetisyeni Gökçe Korkmaz verdiği beslenme önerilerinde şunları belirtti. “Deneysel çalışmalar beslenme ve kanser ilişkiyi ortaya koymaktadır. Besinler bir yandan kanser yapıcı diğer yandan kanser önleyici maddeleri içerirler.  

Kilo kontrolünü sağlayın! Obezite, birçok kanser türlerinin riskini artıran bir hastalıktır. 'Kaybedilen her 1 kg yağ kanser riskini % 10 azaltır' Doğru Yağı ve Doğru Miktarı Kullanın Hayvansal kaynaklı ve doymuş yağ içeren besinlerin tüketimini azaltın. Fast-food beslenmede yağ oranı yüksek olduğu için tercih edilmemelidir. Bitkisel yağlar zeytinyağı, fındık yağı, sağlıklı yağlar olsa da kalorisi diğer katı yağlarla ortalama aynı kaloridedir. Omega-3 yağ asitleri içeren balık, hücreleri yeniler, kansere karşı korur. Hafta 2 – 3 kere balık tüketiniz. Kükürtlü gıdalar Brokoli – Karnabahar – Lahana Brokoli, karnabahar, lahana gibi lahanagiller de bulunan sülforafanın, meme kanseri üzerinde anti-kanserojen etkisi vardır. Tümör gelişimini baskılayan sülforafan kanser oluşumunu engeller.

Salatalarınızda çiğ brokoli tüketmeniz sülforanın kana karışma düzeyini artırır. Bol Posalı Gıdalar Tüketiniz Yüksek lif içeren, kompleks karbonhidratlar toksik ve kimyasal maddelerin barsaklardan atılımını kolaylaştırarak kanser riskini azaltır. En iyi posa kaynakları tam tahıllı ürünlerdir.

Meyve, sebze ve kuru baklagiller tüketiminiz de gerekli posa ihtiyacını sağlamada yardımcıdır.         

 Sağlıklı Pişirme ve Saklama Yöntemlerini Uygulayın Pişirme ve saklama işlemleri besinlerinizde zararlı bileşenler oluşturabilir. Besinlerin kızartılması, kömür ateşinde pişirilmesi sırasında kanserojen maddeler ortaya çıkar.

Depolanan ürünler olan peynir, salça, tahıl, fındık, ceviz gibi nem etkisiyle aflatoksin (küf) oluşur.

Bu yüzden depolanan ürünleri tüketmeden önce mutlaka kontrol edin.  

  Gıda Katkı Maddeleri Yaşamın bir parçası haline gelen hazır gıdaların içerisine koruma, renklendirme, kıvamını artırma, tat ve görünüm kalitesini artırma gibi konulan maddeler kanser oluşum riskini artırırlar. Salam, sosis ve sucuk gibi işlem gören et gruplarında nitrit ve nitrat maddeleri kansere neden olan nitrozaminleri oluşturur, kanın oksijen taşıma yeteneğini azaltır.
 
Nelere dikkat etmelisiniz? Kilonuzu ideal seviyelerde korumalısınız. Düzenli olarak fiziksel aktivite yapmalısınız.

Yapılan çalışmalarda düzenli olarak orta düzeyde aktivite yapan kadınların meme kanseri riskini azalttığı bulunmuştur.

Lif açısından zengin beslenmeye özen göstermelisiniz. Aşırı alkol ve sigara tüketiminden kaçınmalısınız. Aşırı yağ alımından ve trans yağ asidi tüketiminden kaçınmalısınız. Yeterli ve dengeli beslenmeye özen göstermelisiniz. A,D,E,K gibi antioksidant içeriği yüksek vitaminlerden zengin beslenmelisiniz.

Kefir, probiyotik süt ve yoğurt grubu yararlı bakterileri içerir. Bağışıklık sistemini güçlendiren, hastalık yapıcı mikroorganizmaların yerleşimini önleyen antikanserojen olan bu besinlerden günlük 1 su bardağı kadar tüketmelisiniz.

Omega-6 tüketimini azaltarak omega-3 tüketimini artırmalısınız. Günlük beslenmenize 5 adet fındık, badem veya 2 adet tam ceviz eklemeniz ile günlük omega-3 miktarının bir kısmını sağlayabilirsiniz. Soyalı gıdaların tüketimini artırmalısınız. (Soya; lif (posa), protein, omega-3, vitaminler, mineraller ve izoflavonlardan zengin bir besindir.)”