Turizm

Türkiye’nin Turizmde Hak Ettiği Yer Dünyada İlk Üçtür

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Duran 2022 yılın Turizmi ve 2023 yılında atılacak turizm adımları ile ilgili bilgiler verdi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Duran 2022 yılın Turizmi ve 2023 yılında atılacak turizm adımları ile ilgili bilgiler verdi. Turistin daha az para ile çok şey alması nedeni ile   2022 yılında  turizm gelirinin 800 dolarlara gerilediğini belirtirken Ülkemizi Turizm Açısından ilk üçte olması gerektiğini de söyledi.  Prof. Dr. Duran “Bir akademisyen olarak açık yüreklilikle belirtmek isterim Türkiye turizminin hak ettiği yer hem turist sayısı hem de gelirler bağlamında dünyada ilk üçtür” dedi.

 Ülkemizin ve dünyanın etkilendiği  Koronavirüsün en çok vurduğu Koronavirüs sürecine değinen ve 2021 yılında yaşanan zorlukların ardından 2022 yılında turizm sektörünün  travmayı atlatmasının hiç de kolay olmadığını belirten Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Duran “Bildiğiniz üzere 2021 yılı turizm açısından hayli zorlu geçti. Bu süreç hem sektör, hem de sektöre yön veren kamu başta olmak üzere diğer tüm paydaşlara, ağır bir yük ve sorumluluğu ve aynı zamanda 2022 ye yönelik yeni umutları miras bıraktı. Sektörün pandeminin ortaya çıkardığı travmayı atlatması kolay olmadı. Tüm bu sorunlara karşın yaşanılan süreç ülkemiz turizm sektörünün ayakta kalabilmesi açısından önemli bir sınav vermesini sağladı. Ülkemiz turizm açısından bu sınavı tam başarıyla olmasa da geçti diyebiliriz. Bunun iki ana sebebi olduğunu düşünüyorum. Birincisi her ne olursa olsun insanoğlunun sosyalpsikolojik, sosyokültürel ve sosyoekonomik ihtiyaçları ve bunları gidermeye dönük temelinde tüketimin ve deneyimsel hazzın yattığı turizm davranışıdır. İkinci sebep ise ülkemizin bulunduğu coğrafyanın tüm çevre boyutlarıyla sektörü değişik dönemlerde, değişik pek çok krize maruz bırakması ve bundan dolayı turizm sektörünün tam olmasa da benzer krizlere hazırlıklı ve dayanıklı bir sektör haline gelmiş olması diyebiliriz. Bunların bir sonucu olarak turizm sektörü 2022 yılını gelen turist sayıları bakımından yüksek bir noktada tamamlamış gibi gözükmekle birlikte, gelirler bakımından aynı başarıyı yakalamış gibi gözükmemektedir. Zira 2021 yılında turist başı ortalama harcama 1000 doların üzerinde iken bu rakam, 2022 yılında 800 dolarlara gerilemiştir” dedi.
Yaşanan Gelişmeler Beraberinde Fırsat ve Tehditler Getirdi
Çanakkale’de kamu ve özel sektörün 2022 yılında yaptığı çalışmalar sonucunda Turizmin gelişme gösterdiğini, ancak bu gelişmelerin fırsatları olduğu kadar  thditleri de beraberinde getirdiğini dile getiren  Prof. Dr. Erol Duran “Öncelikle içinde bulunduğumuz Çanakkale özeline ek olarak tüm Marmara açısından 2022 yılı için etkin bir tanıtım faaliyeti yürütüldüğünü ve sektörün de en az kamu kadar tanıtımda etkin rol oynadığını belirtmek isterim. Tabii Çanakkale açısından bakarsak paydaş işbirliğinin en etkin yürütüldüğü ve pek çok yönüyle Çanakkale’nin önemli bir turistik çekim merkezi haline gelmesi için çaba sarf edildiği bir dönem yaşadık. Başta Sayın Valimizin önderliğinde bu konuda yapılan tüm çalışmalarda, sektöre yön veren ve etkileyen ve aynı zamanda sektörel faaliyetlerden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen tüm paydaşların katılımına özen gösterildiğini rahatlıkla belirtmek mümkün.  Uzun dönemde bu çalışmaların Çanakkale turizmi açısından elzem ve çok faydalı olacağını düşünüyorum. Elzem çünkü ortadan kalkan ulaşım problemi, daha ulaşılabilir hale gelen Çanakkale’yi turizm açısından önemli fırsatlarla karşılaştırdığı gibi önemli tehditlerle de yüzleştirmektedir. Fırsat,  malum olduğu üzere Çanakkale’nin giderek artan popülaritesi ve çok yönlü turistik cazibesinin artık daha fazla turisti kentimize çekmesidir. Tehdit ise koruma, sürdürülebilir kılma, geliştirme ve yereli önceleyen nitelikli ürün ve hizmet bandı yaratma felsefesi olmadan, niteliksiz turistlerin yarattığı yüksek rakamlara ulaşan ve maalesef tüm turizm kaynaklarını yağmalamaya dayalı, alt ve üst yapıyı bitiren bir turizm girdabına düşme ve turizm çöplüğü olma riskidir. Mevcut çalışmalar önümüzdeki dönemlerde de geliştirilir ve sürdürülebilir kılınırsa   Çanakkale turizmi açısından tehditten ziyade fırsatların, gelecek yıllarda karşımıza çıkacağını düşünüyorum.  Diğer sebep ise maalesef yaşadığımız ekonomik sorunlar ve kur probleminden dolayı komşularımız için alışveriş cenneti haline gelmiş olmamızdır. Bu durum sadece Marmara için değil, Doğu Anadolu bölgemizin Gürcistan sınırına yakın illeri için de geçerlidir diyebiliriz. Bu kitleleri, amaçlı ve özel ilgiye dayalı turizm faaliyetlerinden çok, ucuz alışveriş ve kısa eğlenceler ilgilendirmektedir. Bunun yanında Bölgenin ve ülkenin lokomotif kenti İstanbul başta olmak üzere sağlık turizmi faaliyetlerinin de önemli bir artış kalemi olduğunu belirtmek mümkün. Bu kapsamda medikal turizm amaçlı yoğun seyahatler de gerçekleşmekte. Çanakkale olarak sağlık turizminde de iyi bir potansiyel yaratmamız gerektiğini düşünüyorum. Henüz bu yolun başında sayılırız” dedi.
Tarım ve Turizm Birlikte Gelişebilir
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Duran “Maalesef bu tür turizm kampanyalarına Avrupa’da canlı olarak şahit oldum. Temel mesele turist niceliğini arttırmak olmamalıdır. Bu alt ve üst yapının aşırı yıpranmasına ve turizm kaynaklarının sürdürülebilirlikten uzak bir şekilde tarumar edilmesine yol açar. Aksine temel mesele nicelikle birlikte çok boyutlu olarak niteliği arttırmak olmalıdır. Buradaki nitelik hem turizm faaliyeti için gelen turisti hem de turizme sunulan ürün ve hizmeti kapsar. Bölge’de ekonomik ve tarımsal gelişim ile turizm aynı anda genişleyebilir mi? Bu konuda öneriniz nedir?  Kesinlikle genişleyebilir ve öyle de olmalıdır. Zira turizmin sürdürülebilir bir perspektifte gelişimi demek aynı zamanda kaynak sağlayan diğer sektörlerin de gelişmesi demektir ki tarım bunların en önünde gelmektedir. Turizm amaçlı faaliyetlerin pek çoğu ( tarımsal faaliyetleri olumlu, olumsuz yoğun bir şekilde etkilemekte ve bunlardan etkilenmektedir. Fransa örneği bu anlamda çok başarılı bir örnektir. Ülkemizin de ve özelde Çanakkale’nin  bu başarılı örnekten hareket ederek tarım ve turizm gelişimini birlikte ele alması elzemdir.
Türkiye’nin Turizmde Hak Ettiği Yer Dünyada İlk Üçtür
2023 yılında turizmde nasıl gelişmelerin gerçekleştirilebileceğine de değinen Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Duran “Öncelikle turizme yön veren bakanlı başta olmak üzere tüm kurumlarda sektörel gelişimin yanında koruma, denetleme ve teşvik dengesini gözetecek bir yönetsel paydaş dengesinin sağlanması elzemdir. Bunun olmadığı yerde dengenin ağır bastığı unsur hangi yönde ise oraya dönük bir bozulmadan kaçmak mümkün görünmemektedir. Uzungöl, Göreme milli parkı, Ayder yaylası örnekleri bunun yakın zamandaki olumsuz örnekleridir diyebilirim. Dolayısıyla bu dengenin sağlandığı bir turizm gelişimi salt niceliği değil nicelikle birlikte artan niteliği de yanında getirecektir. İşte o zaman Türkiye turizmi hak ettiği yeri alır demek mümkündür. Bir akademisyen olarak açık yüreklilikle belirtmek isterim Türkiye turizminin hak ettiği yer hem turist sayısı hem de gelirler bağlamında dünyada ilk üçtür. Çanakkale’nin ise özelde her sene daha iyiye gideceğini düşünüyorum. Tabii burada temel kriter günümüzde adımları atılmış olan yüksek paydaş işbirliğinin daha da geliştirilmesi ve niteliğin daima ön planda tutulmasıdır. Ben bu kapsamda 2023 yılında tam olmasa bile takip eden dönemlerde Çanakkale’nin yüksek geceleme sayısına ulaşan nihai bir turistik destinasyon olmaya başlayacağını düşünüyorum” dedi.
 
Şerife Erdem