“Bizim Milli Mücadelemiz de buradan başladı. Bugün de bir milli mücadeleye hazırlanıyoruz….!”
Gazeteniz ‘Vitamin’ in Haber Masasında, Referandum sürecine ilişkin özel açıklamalarda bulunan, Demokrat Parti Genel Başkan adayı Profg. Dr. Özen, Gazeteci Erdem Sürek’ in sorularını yanıtladı.
Ankara Üniversitesi, Siyasi Bilimler Fakültesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi olan, DP Genel Başkan adayı Prof. Dr. Çınar Özen, Çanakkale’ de dikkat çeken bir iddiada bulundu;
“Türkiye Demokrasisi Tehdit Altında….!”
Kırat’ ın süvari adayı Prof. Dr. Özen, Çanakkale’ de yaşayan bir önemli dava adamının torunu ile de bir araya geldi.
Adalet Parti’ nin unutulmaz, efsane isimlerinden, 1961 de seçilen ilk genel başkanı Ragıp Gümüşpala’ nın torunu, Ragıp Savaş Gümüşpala ile, Kırat’ ın şanlı yürüyüşünün startını Çanakkale’ den veren Prof. Dr. Özen;
“Buna mecburuz.Merkez sağ bir an önce bir araya gelmeli. Çünkü, maalesef Türkiye'deki bütün parlamenter kazanımları birer birer gidiyor.
Ekonomimiz, siyasetimiz hatta Ordumuz, çökme tehlikesi ile karşı karşıya” dedi.
Demokrat Parti’ nin Genel Başkan adayı Prof. Dr. Çınar Özen, Kongre öncesi sürdürdüğü teşkilat ziyaretleri nedeniyle geldiği Çanakkale’ den, “Türkiye için her şeyin başlangıç noktası burasıdır” diyerek, Milli Mücadelenin başlangıç noktasından, “Bu gün de bir mücadeleye hazırlanıyoruz. Startı da buradan verdik” diye bahsetti.
Gazeteniz ‘Vitamin’ in haber masasından, Çanakkaleli seçmenlere mesaj veren DP Genel başkan adayı Prof. Dr. Özen;
“Türkiye Demokrasi’si tehdit altında. Bu tehdidi de ortadan kaldırmak için Merkez Sağ siyasetinin topyekün, yeniden toparlanması gerekiyor ve bu tehdidin karşısında bir dağ gibi durması gerekiyor” diye konuştu.
Akademik çalışma alanı Uluslar arası ilişkiler, AB İlişkileri, Uluslararası Güvenlik ve Terörizm konuları olan Kırat’ ın süvari adayı Prof. Dr. Özen, Gazeteci Erdem Sürek’ in sorularını yanıtlayıp, hem Demokrat Parti Kongresi üzerine, hem de 16 Nisan’ da gerçekleşecek referanduma dair konuştu.
“PARLAMENTER KAZANIMLARBİRER BİRER GİDİYOR.
EKONOMİ, SİYASET VE HAT TA ORDUMUZ ÇÖKME NOKTASINDA…!”
Sözlerine, Demokrat parti ile başlayan Genel Başkan adayı Prof. Dr. Özen, “Rahmetli Liderimiz Süleyman Demirel'in çok güzel bir sözü var. Diyor ki 'Susuzluktan çatlamış toprak gibi vatandaşlarımızın da bize ihtiyacı var'
Bu gün, bu büyük sözün ne denli doğru olduğunu bir kez daha görüyoruz.
Bu dönemde de gerçekten Vatandaşlarımızın Merkez Sağ’ a ihtiyacı var. Merkez Sağ olmadığı için Demokrat Parti, Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisi geleneğinden gelen, Demokrat Parti siyasi olarak vatandaş nezdinde etkili olamadığı için, maalesef Türkiye'deki bütün parlamenter kazanımları birer birer gidiyor.
Ekonomimiz, siyasetimiz hatta Ordumuz, çökme tehlikesi ile karşı karşıya” dedi.
ÖNÜMÜZDE İKİ FIRSAT VAR…
DP Genel Başkan adayı Prof. Dr. Çınar Özen, “Bunların düzelmesi için de önümüzde iki tane fırsat var. Bunlardan ilki; 26 Şubatta kongremiz var Ankara'da.
Orada Allahın izni ile Kıratın Süvarisini değiştireceğiz. Yeni Süvarisi ile de bir toparlanma harekatı başlatılacak,
Bütün sahanın renklerini Demokrat Partisi çatısı altında toplayacak ve Demokrasi, Hukuk üstünlüğünü, millet iradesini, milli manevi değerlerini bir araya getirme misyonunu, Merkez Sağ’ ın en önemli hareketi olarak Demokrat Parti üstlenecek.”
1947’ de verilen o mesajla seslendi;
“Referandum Türk ve Merkez Sağ Siyasetinin Miladı Olacak”
Prof. Dr. Özen, Vitamin haber masasından Türk seçmenine verdiği mesajında; “Bunun için çok önemli bir fırsat var karşımızda o da referandum.
Referandumu mevcut iktidar sol'a karşı kendini konumlandırmak için kullanıyor. Bu da mümkün değil. Partimiz daha 1947'de yayınladığı ilk bildirisi ile Partili Cumhurbaşkanının Milletin iradesine aykırı olduğunu söylüyor.
Yani Cumhur Reisi ile Parti Reisi aynı partide birleşemez diyor. Bildiride Partili Devlete karşıyız deniliyor. Bunun için kurulmuş ve parlamenter demokrasi bizim yarattığımız bir şey. Bu yolda biz çok şehitler verdik, çok büyük siyasi mücadeleler verdik, pek çok darbeye maruz kaldık.
“15 YILDIR BAŞIMIZA GELMEYEN KALMADI. İŞTE BU NEDEN LE;
MERKEZ SAĞ’ IN ŞEKLİNİ ŞEMALİNİ DEĞİŞTİRECEĞİZ… “
Bugün de bu mevcut iktidarın karşısına, Merkez Sağ olarak güçlü bir 'Hayır' ile çıkacağız.
Türkiye'deki bütün Merkez Sağ şeklini ve şemalini değiştireceğiz. Bir parti tek başına 15 yıldır bu mevcut Anayasa ile iktidarda. Başımıza gelmedik kalmadı. Yaşananlar Türkiye’ yi bir tıkanıklığa ve Uçurumun kenarına getirdi. Bunların en büyüğü de yaşadığımız son darbe girişimi.
Bu darbe girişiminden hiç sorumlulukları yokmuş gibi çıkmalarına imkan yok.
Bu kadar hatalar yapan ve milleti bu kadar sıkıntıya sokan bir iktidar, tuhaf bir şekilde oy kaybetmiyor.
Bu Siyaset tarihine geçecek bir durum. Bunun nedeni onların başarısı değil, Merkez Sağın yok olması. Merkez Sağın geri dönmemesi için de mevcut iktidar elinden geleni yapıyor. Önümüze dağ gibi sorunlar çıkarıyorlar. Ama bunların hepsini aşacağız ve bu referandumda hem Türkiye siyasetinin hem de Merkez Sağ Siyasetinin kaderini değiştireceğiz. Bunu da bizden başka kimse yapamaz”
“Halka Anlatırsak, Sandıktan 'Hayır'ı Çıkartacağız…”
“%10 Barajı çok büyük bir sorun yaratıyor. Yani vatandaşımız oy atarken %10 barajına göre oy kullanıyor. Bu da demektir ki iradelerini sandığa yansıtamıyorlar” tespiti ile açıklamalarını sürdüren Kırat’ ın süvari adayı Prof. Dr. Çınar Özen;
“İKİ SEÇENEK VAR: YE DEMOKRASİ, YA EN BAŞA DÖNMEK…”
“Ama burada %10 barajı yok. Burada iki seçenek var; ya Türk demokrasisi, ya da en başa dönmek.
yani tek adam, partili devlet var. Rahmetli Liderimiz Süleyman Demirel'in dediği gibi bunlar nehri dağa doğru akıtmaya çalışıyorlar. Aslında imkansızı başarmaya çalışıyorlar. Yani bu kadar uzun bir demokrasi tecrübesinden sonra, vatandaşlarımız mutlaka parlamenter demokrasiyi seçecektir.
Bunu da anlatmamız lazım. Eğer bunu halka anlatırsak, sandıktan büyük bir oranda 'Hayır' çıkacaktır ve hem Türkiye'nin hem de Merkez Sağ’ ın kaderi değişecektir. Bunu da biz Başaracağız.
GENEL BAŞKAN ADAYI ÇINAR’ DAN;
“Bu Devri Biz Kapatacağız. Çünkü Kırat bir Çınar’dır. Kırat her seferinde küllerinden doğmuş bir kuş gibidir”
Kırat bir çınardır, milletin sinesinden çıkmıştır. Yani bu hareketi çıkaranlar kimseden izin alıp da kurmadılar. Büyük bir mücadeledir, büyük fedakarlıklar vardır, darbeler vardır, şehitlerimiz vardır. Ama her seferinde küllerinden yeniden doğan bir kuş gibi doğmuştur.
Milletin kanayan yarasını çözmeyi bilmiştir. Geçmiş karanlık devirleri kapatmayı, yeni, aydınlık ve parlak devirleri açmayı bilmiştir. Bugün de öyle bir karanlık devirden geçiyoruz. İnşallah bu devri de biz kapatacağız. Yeni, aydınlık, hukukun üstünlüğüne dayanan, refaha, kalkınmaya dayanan yeni bir devir açacağız. Bizden başka da kimse yapamaz”
Alanımızın Üstüne Kaçak İnşaat Yapanlar, Kaçacak Yer Arayacak
AK Parti’ nin tesadüflerin partisi olduğunu öne süren Kırat’ ın yeni süvari adayı Prof. Dr. Özen;
“AKP toplama ve yığma bir parti. Gerçek parti değil. Yani AKP' yi kuran irade Merkez Sağ’a yabancı bir irade, milli görüş tarafından gelen bir irade. Ama kendi gerçek siyasi tabanlarının çok sınırlı olduğunu bildikleri için liderleri, bizim siyasi alanımızın üzerine kaçak inşaat yaptılar. O tesadüfler de onlara imkan sağladı.
Vatandaşımız da kıratı bilir ve kırata gönülden bağlıdır. Enine boyuna bütün sorunların çözümlerinin asil kadro ile merkez sağın merkezi olan Demokrat Parti'de olduğunu bilir. Ama biz de yanlışlar yaptık. Bu yanlışlardan biri de sandık için vatandaşın karşısına gerçek bir alternatif ile çıkamadık. Belki de kendi içimizdeki mücadeleler ile sürüklendik ama artık bugün öyle bir lüksümüz yok. Bu referandumda %10 barajı da yok. Dolayısı ile seçmenimize doğrudan gideceğiz. Biz gücümüzü milletten aldığımız için seçim için de yine millete gideceğiz. Davamızı bilen halkımıza bildiklerimizi de yapacağımız mitingler ile anlatacağız. İşte o zaman Bizim siyasi alanımızın üstüne kaçak inşaat yapanlar kaçacak yer arayacaklar” dedi.
Merkez Sağı İktidar Yapmaya Adayım
Çanakkale’ den siyaseten yok oluşun değil, var olanın devamı için şanlı bir yürüyüşün startının verildiğine vurgu yapan Prof. Dr. Özen, “Çanakkale ruhu ile, tüm Türkiye bir bütün olmalı” dedi ve şöyle devam etti;
“Türkiye'nin her yerinde teşkilatımız var. Bu teşkilatlarımız çok ciddi siyasi ve maddi engellemelere rağmen davaya bağlılar. Ama hepsinin de işaret ettiği şey için dedikleri 'Esas olarak rüzgar tepeden eser' diyorlar.
Tabi rahmetli Süleyman Demirel'den beri merkez sağdan güçlü bir lider çıkamadı. Teşkilatı belirleyen üç parça var. Biri dava, ki onu da elimizden almaya çalışıyorlar. Diğeri teşkilatlar ki, teşkilatlarımız da çok sağlam. Ama bütün bu parçaları bir araya getiren, söylemi belirleyen, Stratejiyi belirleyen, söylemi vatandaşa taşıyan Liderdir.
Yani taban Güçlü bir liderin partiden çıkamadığını söylüyor. Benim adaylığım da ondandır. Yani ben Merkez Sağ’ a lider olmaya adayım.
Aynı zamanda Merkez Sağ’ ı Türkiye'de iktidar yapmaya adayım.
Tarihin En Büyük Propaganda Makinesi Karşımızda
Referandum Türkiye'nin kaderini belirleyen bir siyasi mücadeledir. Bu referandumda olur da biz sorumluluğumuzu yerine getiremezsek Türkiye'yi bir felaket bekliyor. İktidarın varlık fonu ile topladığı devlet parası ile yaptığı makyaja bakmayın. Rahmetli Süleyman Demirel demişti ki;
'Siyasi partilerin görevi propagandaya mağlup olmamak ve vatandaşların propagandaya mağlup olmasına izin vermemektir' diyor. Belki de Türk siyasi tarihinin en büyük propaganda makinesi karşımızda. Yani sesimizi duyuracak hiçbir mecra bırakılmıyor. Ama esas mecra millete gitmektir.
Millet Bu Yanlışı Yapmaz
Yapmak istedikleri şey, Anayasada bulunan ne kadar yetki varsa hepsini tek bir kişinin avucuna vermek. Bu bir kere her yönden yanlış. Bir kişi her şeyi kontrol edecektir. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem yoktur. Bu dünyadaki diğer başkanlık sistemlerine de hiçbir yönü ile benzemiyor. Bütün yetkileri birine verirseniz ve onu da yargılanamaz ve siyasi olarak bir bakıma sorumsuz hale getirirseniz, bir daha gitmez.
Referanduma %80 katılımın olduğunu düşünün, kıl payı 'Evet' çıksın. Bu kadar kısıtlı bir katılım ile %51 alan bir kişiye bütün iradeyi teslim edeceksiniz.
Bu meşru bir zemin yaratmaz. Doğal olarak oradan çok büyük bir siyasi mücadele çıkar. Bir de meclis Tüm siyasi renkleri temzil eder. Onun için Milletin iradesi sadece mecliste tecelli edebilir. Yani %51 oy alan bir 'Ben milletim' diyemez. Derse bu meşru değildir. Yani meclisi filen kapatacaksınız, sembolik bir yer haline getireceksiniz, yasama yetkisini de alacaksınız, bütün anayasal yetkileri de alacaksınız demir yumrukla milletin kafasına vura vura yönetmeye çalışacaksınız. Bu yürümez. Bu dünyanın gelişmemiş, demokrasi tecrübesi olmayan ülkelerde bile bu rejimler yürümedi. Türkiye'de hiç yürümez. Evet demek siyasi karmaşa demek. 'Evet' demek ekonomik çöküş demek. Bu kadar karışık dönemde bu yanlışı milletimizin yapmayacağına eminiz.
'Hayır' Çıkarsa Erken Seçim Kaçınılmaz
Referandumdan 'Hayır' çıkmasının ardından 'Hayır' diyenleri bir cephe halinde AKP Vesayetine takılmış olan tek adamcı siyasi çıkışın karşısına koymak. Yani milli iradeyi savunan bir 'Hayır' sağ cephesini oluşturmak. Bunun aktörü de tarihi misyonu gereği Demokrat Partinin lideri olmalıdır. Sandıktan hayır çıktığı zaman erken seçim de kaçınılmaz olur. Çünkü ne o meclis meşru, ne de o meclisin Türkiye'yi getirdiği bu durum meşru olur. Onun için mutlaka bir erken seçim olur. O erken seçimde de 'Hayır' diyen vatandaşlarımız Türkiye'yi emanet edebilecekleri bir siyasi parti gördüğünde Meclisin içindeki siyasi dengeler de değişecektir, hükümet de değişecektir. Seçimden hemen sonra bir koalisyon hükümeti çıkacaktır inşallah biz de orda yerimizi alacağız. Çanakkale'de herşeyin başladığı yer yani büyük mücadeleler hep Çanakkale'den başlamıştır. Bu da Çanakkale savaşı kadar büyük bir mücadele onun için bu mücadeleyi ben inanıyorum ki Çanakkale'liler buradan başlatacaklardır.”
Cuma Deren