Katil zanlısı; "Bir insan bir insanı bıçaklarken üzerinde nasıl DNA'sı çıkmaz.
Ben Nazmi Arıkan'ı öldürdüysem neden üzerinde DNA'm çıkmadı.
Ben Rambo'mu yum ki insanları orada 14 dakikada halledeyim." şeklinde konuştu.
ÇAMURLU GEYSİLER İLE GELDİ, PANİK HALİNDEYDİ
Katil zanlısı olduğunu TV haberlerinden öğrenince, Cumhuriyet savcılığına başvurup, ifade veren bir tanık; zanlının İstanbul'a yolculuk ettiği otobüse binmek üzere Gelibolu otogarına çamurlu giysiler ile geldiğini, telaş ve panik içinde olduğunu anlattı.
-----------------------------------------------
BİLİMSEL KANITLARA DİKKAT ÇEKTİ,,
RAMBO ÖRNEĞİ VERDİ
------------------------------------------------
Katil zanlısından, şok savunma:"Ben Rambo'mu yum ki insanları orada 14 dakikada halledeyim."
Ünlü eğitimci cinayetinin ikinci duruşması dün görüldü. Gelibolu ilçesine bağlı Karainebeyli köyünde eğitimci Nazmi Arıkan (69) ile şoförü Şerif Eker'i (46) öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Ufuk Akçekaya’nın, Çanakkale 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ikinci duruşmasında, mahkeme heyetine yaptığı savunmasında kullandığı ifadeler dikkat çekti.
Sanık savunmasında;suçlamaları "Ben yapmadım" diyerek kabul etmedi.
Katil zanlısı; "Bir insan bir insanı bıçaklarken üzerinde nasıl DNA'sı çıkmaz.
Ben Nazmi Arıkan'ı öldürdüysem neden üzerinde DNA'm çıkmadı.
Ben Rambo'mu yum ki insanları orada 14 dakikada halledeyim." şeklinde konuştu.
BİR SONRAKİ DURUŞMA, 20 MART'TA
Nazmi Arıkan (69) ile şoförü Şerif Eker'i (46) öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Ufuk Akçekaya’nın Çanakkale 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ikinci duruqmasında, sanık yine tahliyesini talep etti.
Müşteki Avukatı Kaan Karcılıoğlu ise mahkeme heyetinden sanık Ufuk Akçekaya hakkında en ağır cezanın verilmesini istedi. Duruşma 20 Mart’a ertelendi. Sanık Ufuk Akçekaya’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
CİNAYETE KURBAN GTİTİLER
Fen Bilimleri Eğitim Kurumları kurucusu evli ve 2 çocuk babası Nazmi Arıkan, şoförü Şerif Eker ile, geçen yıl Kurban Bayramı tatili için Gelibolu'nun Karainebeyli köyünde küçük ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılan çiftliğine geldi.
Çiftlik çalışanları, 13 Temmuz günü öğle saatlerine kadar Arıkan ve Eker'i göremeyince şüphelenmiş, Telefonla da ulaşılamayınca kontrol için çiftlik evine girmişlerdi.
Arıkan ile Eker'i kanlar içerisinde bulan çalışanlar, durumu güvenlik güçlerine bildirmişlerdi.
İnbar sonrasında, çiftliğe jandarma ve sağlık ekipleri sevk edilmişti.
Arıkan ve Eker'in çok sayıda bıçak darbesiyle öldürüldükleri belirrlenmişti.
Anılan bilgiye göre; yapılan otopside Arıkan da 12'si öldürücü 47, şoförü Şerif Eker’de ise 27'si öldürücü 66 kesici ve delici alet yarası tespit edilmişti.
Otopsinin ardından Arıkan ve Eker'in cenazeleri, 15 Temmuz'da İstanbul'da toprağa verilmişti.
SAMANLIKTA İĞNE ARANDI, DELİLLER ZANLIYI ELE VERDİ
Başlatılan soruşturma kapsamında çifte cinayetin şüphelisi iddiasıyla Tokatspor Kulüp Başkanı Ufuk Akçekaya, İstanbul'da yakalanıp, gözaltına alındı, toplanan deliller zanlıyı tutuklatmaya yetti.
Savcı, Akçekaya için 'tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme' ve 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme suçundan' ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
DURUŞMADAN DETAYLAR
Eğitimci Nazmi Arıkan ile şoförü Şerif Eker'i öldüren Ufuk Akçekaya’nın, Çanakkale 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 2’nci duruşmasına, Sanık Ufuk Akçekaya, SEGBİS’le katıldı.
Duruşmada, tanıklardan Ş. G. yurtdışında olduğu için dinlenemedi.
SEGBİS ile duruşmaya katılan Tanık İ. Ç. , Nazmi Arıkan’ı Nazmi Arıkan ile bir eğitim konferansında tanıştıklarını, Ufuk Akçekaya ile ise Beykent Eğitim Kurumları marka ortaklığından dolayı tanıştıklarını söyledi. İ.Ç,, cezaevinde tutuklu bulunan Akçekaya'nın kendisine, eşine ve çocuklarına yönelik tehdit mesajları içeren mektup yazdığını anlattı.
"Şuanda orjinal kopyası elimde. Hatta bunu eşime yazmış. Daha önce de bana yazdığı mektupta var. İlişikli olduğumuz kurumlara yazıyor. Burada herkesin ismini tekrar tekrar geçiriyor. Kendisini unutturmamaya çalışıyor. Hani derler ya aba altından sopa göstermek, kısmen de böyle bir şey yapıyor. Bunun başka bir anlamı yok. Bunlar arzu edilir ise mahkemeye sunulabilir. Bu mektuplarda 'eşim kocasız kalacak', 'çocuklarım babasız kalacak' gibi bir takım ifadeler de var. Bu açık bir tehdit değil mi" ifadelerini kulandı.
Ufuk Akçekaya'da tanığın bu ifadesi üzerine bu söylemleri kendisinin eşi ve çocuklarını belirterek söylediğini ileri sürdü.
AYNI OTOBÜSTE YOLCULUK EDEN TANIK DA KONUŞTU
Cinayetin işlendiği tarihte, Gelibolu Otogarından İstanbul'a gitmek için otobüs bekleyen yolculardan Tanık olarak dinlenen isim, G. Y. oldu.
G.Y., o gece 01.10 otobüsüne bineceklerini ancak otobüsün rötar yapması nedeniyle Gelibolu'dan saat 02.05 yada 02.10 civarında yola çıktıklarını söyledi.
Otogarda bekledikleri sırada üzerindeki giysileri çamurlu ve panik halindeki bir kişinin buraya geldiğini anlatan tanık G.Y.,;
"Ben hiç kimseyi tanımıyorum. Otogara bu sırada üzeri çamur içinde olan panik halinde ve heyecanlı bir beyefendi geldi.
Yanımdaki kişi, adam tarladan otobüse seyahate geliyor diye espri yaptı.
Sonra bu beyefendi içeriye girdi. Sanıyorum benim de bilet aldığım şirketten ona yer buldular. Geri döndüğünde üzerini değiştirmişti.
Çamurlu kıyafetleri yoktu. Bir deniz şortu ve parmak arası terlik giymişti.
Aynı otobüs ile İstanbul'a yolculuk ettik. İstanbul'da ise Alibeyköy cep otogarına geldik. Yine heyecanlı ve panik haliyle koşarak otobüsten indi.
Koşarak benden önce taksi sırasına girdi" diyerek, o geceyi dair hatıdrladıklarını mahkeme heyetine alattı.
Tanık Gy. Y., bu olayın ardından Samsun' a bir yakınlarının düğününe gittiğini, burada haberleri izler ziken söz konusu cinayetin haberini gördüğünü ve görüntülerdeki kişinin Gelibolu'da otogarda kişi olduğunu hatırlaması üzerine durumu yakınlarına anlattığını, ardından da savcılığa giderek ifade verdiğini söyledi.
Cinayete kurban giden Nazmi Arıkan'ın avukatlarından Nevzat Kaan Karcılıoğlu; Mahkeme heyetine 29 sayfalık savunma dilekçesi verdiklerini hatırlatttı, sanık Ufuk Akçekaya'nın her hangi bir indirim uygulanmadan, pişmanlık ibaresinin de göstermemesi nedeniyle en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ettiklerini tekrarladı.
Çfti canayetten tutukla sanık Ufuk Akçekaya ise suçlamaları ret etti.
"Ben yapmadım. Bir insan bir insanı bıçaklarken üzerinde nasıl DNA'sı çıkmaz. Ben Nazmi Arıkan'ı öldürdüysem neden üzerinde DNA'm çıkmadı. Nazmi Arıkan 'gelip beni öldür mü' demiş. Olay yerinde 5 tane parmak izi var. Neden bunun üzerine düşülmüyor. Nazmi Arıkan'ın üzerinde benim DNA'm çıkmadı, neden bunun üzerine düşülmüyor. Peçetede başka bir kişinin izi var. Bunun neden üzerine düşülmüyor. Ben Rambomuyum ki insanları orada 14 dakikada halledeyim. Benim iki tane çocuğum var, eşim mağdur. Ben yapmadığım bir suçtan dolayı buradayım. Ben köye gitmediğimi inkar etmiyorum. Tutuksuz yargılanmamı talep ediyorum” ifadelerini kulandı.
Mahkeme heyeti duruşmayı, 20 Mart'a erteledi. Sanğın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Cuma Deren