Yaşanılan her deprem sonkası, değerlendirmelerine dikkat kesildiğmiz ve bir çok Çanakkalelinin, 'Deprem Dede' diye isimlendirdiği, ÇOMÜ' den emkeli Profesör Perinçek,"ALÜVYON ZEMİNDE YAPILAŞMAYA HEMEN DUR DENİLMELİ" görüşünü tekrarladı, yetkilelere seslendi.
Perinçek hoca kurduğu bir kaç cümlede, olayı net bir şekilde özetledi;
"Kentimizi ve kendimizi en büyük deprem senaryosuna göre hazırlamalıyız.
Yıkıldıktan sonra yapmanın maddi ve manevi maliyeti çok büyüktür. Yıkılmadan önce gereken maddi yatırımı yaparsak, huzur içinde evlerimizde yaşayabiliriz.
Bu iş ciddi, depremin şakası yok.
Geldiğinde sevdiklerimizi kaybetmemek için canla başla hep birlikte göreve koşmalıyız."
------------------------------
'Deprem Rede' den, Dobra Dobra;
"EN KÖTÜ SENARYO' YA HAZIR OLMALIYIZ"
-------------------------------
Yüz yılın feilaketinin üzeriden neredeyse bir ay geçti. Çankakale'nin gerçeği değişmedi. Durumu bir kaç cümlede özetleyen, kamuoyunun 'Deprem dede' si oldub.
ÇOMÜ' den emkeli Jeoloji Profesörü Doğan perinçek, sözü" Ya batar, ya yada yatarız" diyerek, Alüvyon zeminin yol açacağı önüne geçilemez telikeye getirdi.
Çanakkale'nin yıpı stoğunun %70-75 lik kısmının Alüvyon zemin üzerinde bulunduğunun altını önemle çizen Prof. Dr. Perinçek;
"Kentimizi ve kendimizi en büyük deprem senaryosuna göre hazırlamalıyız.
Yıkıldıktan sonra yapmanın maddi ve manevi maliyeti çok büyüktür. Yıkılmadan önce gereken maddi yatırımı yaparsak, huzur içinde evlerimizde yaşayabiliriz.
Bu iş ciddi, depremin şakası yok. Geldiğinde sevdiklerimizi kaybetmemek için canla başla hep birlikte göreve koşmalıyız." görüşünü savundu.
Gazeteniz VİTAMİN'e konuşan Prof. Dr. Perinçek; Alüvyon zeminin ne anlama gelidğini b.ir kez daha anımsattı. "Alüvyon; çürük, gevşek zemin anlamına gelir. İki iki daha dört ki, bu zemin, Depremin yıkıcı etkisini (şiddetini) artırır." ifadesini kullandı.
Alüvyon zeminde su tablasnını yüzeye yakın oldğunu, deprem oluştuğunda zemin sıvılaşması olacağını, bu sırada da binanın ya toprağa gömüleceğini, ya da parçalanmadan yan yatacağını söyleyen Prof. Dr. Perinçek>:
"Çanakkale il merkezinin %70-75' i Kepez ilçemizin ise % 20-25 lik bölümü alüvyon üzerinde bir yapı stoğuna sahip.
Yetkililere yapacağım çağrım var. Çanakkale merkez ve ilçelerinde alüvyon zemin üzerinde ve faylara yakın alanlarda yapılaşmayı hemen durduralım.
"HATAY GİBİ OLURUZ"
Merkez ve ilçelerimizde sağlam zemin alanlarında yapılaşmaya gidelim. Çanakkale zemini depremin en fazla etkilediği Hatay kentimiz gibi aluvyon (çürük) zemin üzerine kurulmuştur. Çanakkale Hatay a göre daha fazla riskli bir zemin üzerinde bulunmaktadır. Kahramanmaraş Hatay felaketinde peş peşe iki yıkıcı deprem (7.7 ve 7.6) yaşadık ardından üçüncü büyük (6.4) deprem oldu. Marmara'da 1766 yılı içinde yaşanan iki deprem var. 1999 yılında yine birbirini tetikleyen iki deprem oldu. Kentimizi ve kendimizi en büyük deprem senaryosuna göre hazırlamalıyız. Yıkıldıktan sonra yapmanın maddi ve manevi maliyeti çok büyüktür. Yıkılmadan önce gereken maddi yatırımı yaparsak, huzur içinde evlerimizde yaşayabiliriz. Varsayalım beklenen büyük deprem 25 yıl sonra olacak; inanın şimdi başlarsak ancak- en iyi ihtimalle 15 sene sonra Japonların seviyesine ulaşabiliriz. Bu iş ciddi, depremin şakası yok. Geldiğinde sevdiklerimizi kaybetmemek için canla başla hep birlikte göreve koşmalıyız." ifadelerini kullandı..
Cuma Deren