Gündem

Fay Avında, Antik Tiyatro Keşfeden Perincek’e, Bu Kez Gökten İkramiyeye.Uzaydan Konuklar Ne Ara Yağdı Bu Taşlar!?...

Çanakkalelilerin 'Deprem dede'si, ne vakit düştükleri belirsiz Göktaşları buldu.


"Bir Taşla İki Kuş Vurmaya Devam...." diyerek, arazide su arar iken rastladığı göktaşlarının kendisini heyecanlandırdığını anlatan ÇOMÜ' den emekli Profesör Doğan Perinçek;
 "Hedef su bulmaktı, ikramiyem göktaşı oldu" dedi.
TANIMLANAMAYAN SESİN KAYNAĞI BELKİ DE BU TAŞLAR!?..
Geçtiğimiz hafta içinde, şehrin pek çok noktasından işitilen ve kimine göre kuvvetli bir ışık olarak da gözlemlenen, ancak bir türlü tanımlanamayan o gizemli sesin kaynağının, arazide su arayışında elde edilen göktaşları olabileceği tahminleri bir anda çoğaldı.
GEL DE ŞİMDİ GÜLME...
Perinçek hoca, öyle bir cümle kurdu ki, bu sözleri işiten herkesi yüzünü gülümsetti.
"Evime misafirim olan arkadaşlarım ile siyaset konuşmaktan uzak durmak için, konuyu değiştirmek için göktaşını gösteriyorum. Hepsinin ilgisini çekiyor. Konu değişiyor."
-------------------------------------
DEPREM DEDE, BU KEZ DE GÖKTAŞI BULDU
"FAY AVCISINA, GÖKLERDEN GELEN İKRAMİYE"
--------------------------------------   
Fay avında, Antik tiyatro keşfeden ÇOMÜ' den emekli Jeoloji Profesörü Perincek, bu kez arazide su arar iken, Göktaşları buldu.
Prof. Dr. Perinçek:"Kilometrelerce uzaktan, uzaydan geldi. Ezine dolayına yağdı." diyerek, su arar iken rastladığı göktaşlarından heyecanla söz etti.
"Bir Taşla İki Kuş Vurmaya Devam...." diyerek, arazide su arar iken rastladığı göktaşlarının görsellerini sosyal medyasından Çanakkaleliler ile paylaşan Prof. Dr. Doğan Perinçek, bir süre önce fay avında antik tiyatro keşfettiğini hatırlatıp;
"Bu kez hedef su bulmaktı, yanında ikramiye göktaşı oldu." dedi ve göktaşlarına nasıl ulaştığının öyküsünü şu sözleri ile dile getirdi.
Çanakkalelilerin, 'Deprem dede' diye isimlendirdiği Prof. Dr. Perinçek;
"Ezine dolayında göktaşı yağmuru olduğu bu örnek ve topladığım onlarca örnek  ile kesinlikle biliniyor.
An itibarıyla; bilmediğimiz ise göktaşı yağmurunun ne zaman olduğu.
Bir arkadaşımın çiftlik  kurmayı planladığı tarlanın su imkanı olabilir mi sorusunu cevaplamak için araziye çıktım. Su konusunda gözlemlerimizle  bir sonuca ulaştık ama o gün arazide gördüğüm fotoğraftaki taş parçasına benzeyen örnekler beni çok  daha fazla heyecanlandırdı.
GRANİTTİK ALANDAYDIM, ONLARA RASTLADIM
İnceleme alanı granittik kayaların olduğu bir bölge. Su arama çalışması dönüşünde; arazide bölgedeki granittik kayalara benzemeyen koyu kahverengi taş dikkatimi çekti.
KİM OL SA, FARK EDERDİ
Siz olsaydınız, sizin de gözünüze takılırdı.
Taşı elime aldığımda dikkatim hayranlığa ve keyfe dönüştü. Numune boyutuna göre oldukça ağırdı."
BÜYÜTEÇLYE İNCELEDİM, HEYACANIM DAHA DA ARTTI.
Perinçek hoca, numune boyutundaki hali dahi, oldukça ağır bu taşı,   her zaman yanımda taşıdığı büyüteci ile incelediğini anlattı.
"Büyüteç ile incelediğimde tas örneğinin  demirden oluştuğunu gördüm." diyerek, böylelikle heyecanının daha da arttığına dikkat çekti.
Perinçek hoca, o anlara ilişkin şunları söyledi; "Etrafta demir madeni yada antik demir atölyesi izi olmadığına göre, bulduğum taş Göktaşı olması  gerektiğini düşündüm ama son karar için yeni veriler bulmalıydım.
Tekrar bölgeye gittim. Bu kez yukarıdaki  örnek  dahil bir kova dolusu göktaşı topladım. Artık göktaşı bulduğumdan emindim. Emin olmama neden olan en önemli neden, bulduğum taş örneklerinin bölgede bulunan granitik kayalar ile hiç bir ilgisi olmamasıydı.
Ayrıca örneklerin  birbirinden metrelerce uzakta olması, kilometrekareler  ölçeğinde  bir alanda dağılmış olması, bulduğum örneklerin  yüzeyinde erimeyi gösteren izler; bulduğum örneklerin bir göktaşı yağmuru sonrası araziye saçıldığına karar verdim.
Topladığım örneklerin bazılarını üniversiteye ve konuya ilgi duyan çocuk ve gençlere hediye ettim. Bu konuda doğa bana cömert davrandı, göktaşını bulmamı sağladı; bende cömert olmalıydım ve örnekleri özellikle müzeye  ve geleceğin gençlerine vermeliydim. Gençlerin yüzündeki ilgi ve parıltı benim için altın değerinde  oldu. Alana ileriki günlerde  tekrar gideceğim. Bu kez bulduğum örnekleri de müzelere  ve gençlere  hediye edeceğim.
Evime misafirim olan arkadaşlarım ile siyaset konuşmaktan uzak durmak için, konuyu değiştirmek için göktaşını gösteriyorum. Hepsinin ilgisini çekiyor. Konu değişiyor.
Not: bulgu yeni değil önceki yıllara ait fakat tekrar paylaşmak benim için ayrı bir zevk oldu. Müsaade ederseniz, kendime iltimas geçeyim, kendime bir hediyem olsun."
Erdem Sürek