Bütün kanser türlerinde olduğu gibi ağız kanserinde de erken teşhis, tedavi için çok önemlidir. Özellikle 50 yaşın üzerindeki erkeklerde görülme riski fazla olmakla birlikte son 30 yılda 45 yaşın altındaki vaka sayılarında artış görülmüştür. Baş ve boyun bölgesi içerisinde görülen, ağız kanseri ciddiye alınması gereken bir kanser türü olarak tanımlanır.
Ağız boşluğu ve orofarinksi (boğazın arkasındaki boşluk) etkileyen en yaygın kanser türü olan ağız kanseri, oral malignitelerin yaklaşık %94'ünü oluşturan skuamöz hücreli karsinomdur.
Bu doğrultuda ağız kanseri tanım olarak ‘oral skuamöz hücreli karsinom’ ile eş anlamlı kullanılır. Çoğunlukla ağız tabanında ve dilde görülmekle birlikte ağız, dil ve dudakları kaplayan mukozadan skuamöz hücrelerden kaynaklanır. Ağız kanseri, toplumumuzda çok geç fark edilebilidiği için insanların çoğu ağız kanseri belirtilerinden habersizdir. Hastalar genellikle ağız kanserinin çok ileri evrelerinde oluşan semptomlarda doktora başvurmaktadır. Ağız kanseri, teşhisi erken yapıldığında ilerlemeden tedavi edilebilir bir hastalık türüdür.
Ağız Kanseri Neden Olur?
Ağız kanseri genellikle dudak ve ağız boşluğu içerisindeki hücrelerin değişimine bağlı olmakla birlikte bunun birçok nedeni olabilir. Kanser hücresi kontrolsüz bir biçimde çoğalır. Ağız kanserinin nedenleri konusu belirsizliğini korusa da risk altında olan pek çok grup vardır.
Ağız kanseri neden olur sorusunun yanıtları aşağıdaki gibi detaylandırılabilir;
*Tütün ve tütün çeşitlerinin kullanımı: Tütün ürünleri kullananların ağız kanseri açısından önemli bir risk grubu oldukları bilinmektedir. Yapılan araştırmalara göre, tütün kullananlarda ağız kanseri oluşma riski, tütün kullanmayanlara göre 2 ile 12 kat daha fazladır. Ağız içi lezyonlar sigara kullanımına bağlı olarak gelişebilmektedir.
*Alkol Kullanımı: Alkolün bütün türleriyle ağız kanseri arasında bir ilişki bulunabilir.Alkol kullanım süresi ile ağız kanseri arasında bir ilşki vardır. Ayrıca tercih edilen alkol çeşitleri içerisindeki ethonal oranı ile ilişki olduğu ve tüketim oranının ağız kanseri riskini arttırdığı tespit edilmiştir.
*Viral Enfeksiyonlar: HPV (Human Papilloma Virus), HSV (Herpes Simplex Virus) ve EBV (Epstein-Barr Virus) enfeksiyonları genelde hücre değişimleri yaratarak kanser yaratma potansiyeline sahiptir. Özellikle HPV mukozal yüzeylerde cinsel yolla bulaşan en yaygın virüs türüdür. Oral kanser türlerinin %20'si HPV enfeksiyonuna bağlı olarak görülmüştür.
*Bağışıklık Durumu: Bağışıklık sisteminin baskılandığı kişilerde kanser türleri ve ağız kanseri riski mevcuttur. Bu faktör özellikle kalıtımsal ve çevresel faktörlerle beraber gelmektedir.
*Genetik Faktörler: Kanser türlerinin bilinen en yaygın nedenlerinden biri de hücre onarım mekanizmalarının kalıtımsal olduğu gerçeğidir. Genetik yatkınlık, kanserin gelişiminde büyük bir risk faktörüdür.
*Sağlıksız Ağız Hijyeni: Özellikle gargara kullanımında ağız konsantrasyonu ağız hijyeni konusunda önemlidir. Ağız sağlığında çok önemli bir yer tutan gargaradan alkolün yavaş yavaş çıkmaya başlaması bu konudaki tartışmaları azaltmıştır.
*Dental Faktörler: Oral hijyene dikkat etmeme, dental durumun kötü olması ve kötü yapılmış protezlere bağlı gelişen ağız içi lezyonların varlığında ağız kanseri durumunu tetiklediği öne sürülmektedir.
Ağız Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Ağız kanseri beliritleri kişiden kişiye ve kişinin bünyesine göre değişiklik göstermektedir. Ağız kanseri genellikle yüzeyel lezyonlar halinde başlaması sebebiyle erken dönemde tanı konması mümkün bir kanser türüdür. Ağız kanseri belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
*Belirgin şişkinlik varlığı,
*Uzun süre geçmeyen ağız yaraları (ülserasyon),
*Çene ve dil hareketlerinde zorlanma,
*Ağızda, çenede ve yüzde geçmeyen ağrılar (orofasiyal),
*Yutkunma ve çiğnemede zorlanmalar,
*Boyunda meydana gelen belirgin şişkinlik,
*Uzun süren ağız kokusu,
*Periodontal hastalığa (dişle ilgili) bağlı olmayan uzun süren diş mobilitesi (diş eti bölgesindeki problemler) sorunları,
*Geçmeyen dil yaraları,
*Ağız içerisindeki kanamalar,
Ağız kanseri belirtileri olarak saydığımız maddeler, daha basit başka hastalıkların da belirtileri olabilir. Bu şikayetlerden biri veya birkaçı varsa ve uzun süredir devam ediyorsa doktorunuza başvurmanızda fayda vardır.
Ağız Kanseri Tanısı Nasıl Konur?
Ağız kanseri tanısı koyulmadan önce sağlık kuruluşları tarafından hastanın muayenesi yapılır. Bu muayenede hastanın hikayesi dinlenir ve fiziksel muayeneye geçilir. Hastanın ağız içi yapısı inceleme altına alınır.
Ağız yapısı incelenirken hastanın ağız içinde, dudaklarında, diş çevresinde ve genel olarak ağız boşluğunda oluşan yaralanmalar dikkatlice incelenir. Şüpheli yapılar doku biyopsisine tabi tutulur. Biyopsi, hücrelerin toplanmasına dayanır. Bundan sonra kanser öncülleri varsa belirlenir.
Ağız Kanseri Evreleri Nelerdir?
Ağız kanseri evreleri 4 farklı kategoride değerlendirilir.
*1. Evrede kanser hücreleri küçüktür ve lenf bezlerine yayılmamıştır.
*2. Evrede, kanser hücreleri büyümeye başlamıştır. Yine lenflerde bulunmasa da lenf nodlarında görülmeye başlanmıştır.
*3. Evrede kanserli hücreler lenflere yayılmaya başlamıştır.
*4. Evre ağız kanserinin son aşamasıdır. Kanser vücüdün diğer bölgelerine yayılım gösterir.
Ağız kanserinde erken teşhis önemli olduğu için ağız kanseri belirtileri bölümündeki gelişmeleri dikkate almak hastalığın erken teşhisi için çok önemli olacaktır.
Ağız Kanseri Tedavisi Nasıldır?
Ağız kanseri önlenebilir kanser türüdür. Riskli gruplar taranır ve biyopsi yapılır. Fiziki muayene ve yapılan testler sonucunda evreleme tespiti yapılır.
İlk evrelerde cerrahi müdahele yeterli görünmektedir. Bir bölgede sınırlı olarak yapılan küratif cerrahi (bölgesel cerrahi müdahele) yeterli olabilir. Radyoterapi uygulamaları ileri seviyelerde başvurlan diğer yöntemdir. Bu yöntemde periyodik aralıklarla tümörün ışın tedavisiyle yok edilmesi hedeflenir. Kanser hücresinin kimyasal yollarla tedavisi için kemoterapi uygulaması da yapılabilir. Hastaya bazı ilaçlar verilmesi suretiyle kanser hücresinin yok edilmesi hedeflenir. Elbette bu güçlü kimyasalların eoldukça etkili yan etkileri olacaktır. Bunun için hastanın beslenmesine ve psikolojisine ve sağlıklı yaşamına dikkat etmesi mecburidir.
Ağız Kanseri Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Güneş Işığına Maruz Kalmak Ağız Kanserine Yol Açar mı?
Ağız kanseri gibi bir kanser türünde hiçbir etken tek başına kansere yol açmaz. Güneş ışınlarının özellikle ultraviyoleye maruz kalmanın özellikle dudak kanseri için bir risk faktörü olduğu söylenebilir. Diğer yandan ağız içine bağlı olan kanser türleri için bir risk faktörü değildir.
Ağız Kanseri Ölüme Yol Açar mı?
Ağız kanseri ölüme yol açmaktadır. Özellikle ileri evrelerde ölümle sonuçlanan vakalara rastlanmaktadır. Bunun için erken teşhis ve tedavi çok önemlidir.
Ağız Kanserinde Başka Tedavi Yöntemleri Uygulanabilir mi?
Kanserle mücadelede en etkili yöntemlerden biri hastanın moralini yüksek tutmaktır. Ağız kanseri erken tedavilerde iyileşme oranı yüksek bir kanser türüdür. Hastanın yaşam kalitesinin yüksek olması ve dengeli beslenmesi gerekir. Bunun yanında psikolojik faktörler tedavi sırasında ve sonrasında önemlidir.
Ağız Kanseri Sırasında Bedende Bozulmalar Olur mu?
Ağız kanseri teşhis ve tedavi sırasında ciltte bozulmalar, kilo kaybı, yüz şeklinde değişiklikler olabilir. Bu değişikliklerin bazıları geçici bazıları ise kalıcı olabilir. Bu nedenle hastanın kendisini nasıl gördüğü ve kabul ettiği çok önemlidir. Ayrıca hastanın psikolojik destek alması, diğer kanser hastalarıyla deneyimlerini paylaşması çok önemlidir. Bunun yanında kişinin aile desteği alması ve arkadaş çevresiyle sosyalleşmesi çok önemlidir.
Kaynak: www.medicalpark.com.tr