Günay Batır, Aynur Batır, Nuray Çetin, Figen Anıter, Feride Düzgün ve sayıları git gide artan arkadaşlar örgü gününde bir araya gelerek el emeği göz nuru ürünler üretiyor. En yakınlarından öğrendikleri örgü işini yetenekleri ile birleştiren hanımlar, birbirinden moda ürünler üretiyor.
Gelişen teknoloji ile insan emeği ile yapılan ve genç kızların hayallerini süsleyen çeyizlik ve örgü işleri de artık makinalaştı. Gelişen teknoloji ile artık el emeğinin neredeyse ortadan kalmadığı günümüzde evlenen yeni gelinler de fabrikasyon çeyizler ile evlerini süslüyor. Kadınların bir araya gelerek hem sohbet hem de örgü ördüğü Altın Günüleri de neredeyse tarihe karıştı denecek kadar azaldı. Komşunun komşusunu bile tanımadığı günümüzde bir araya gelen Günay Batur, Aynur Batur, Nuray Çetin, Figen Anıter, Feride Düzgün ve sayıları git gide çoğalan arkadaşlar örgü günü yaparak bir araya geliyorlar.
Eskilerde yapılan Altın Günü yerine Örgü gününde, her hafta farklı bir kişinin evinde bir araya gelen hanımlar, bir yandan el emeği göz nuru nakışlar işlerken bir yandan da sohbet ediyorlar. Özellikle 90’lı yıllarda yapılan Altın günlerinde bir araya gelerek maddi ve manevi anlamda sohbetler gerçekleştiren hanımlar, son yıllarda yaşanan ekonomik darlıklardan dolayı, Altın günü yerine örgü günü yapıyorlar.
Örgü Gününün Kuralları Var
Günay Batır, Aynur Batır, Nuray Çetin, Figen Anıter, Feride Düzgün ve sayıları git gide çoğalan arkadaşlar, Maddiyat yerine maneviyata önem verdikleri Örgü Gününde belirli kurallar da koydular. En önemlisi maddi hiçbir şey yapılmayacak olması. Bilindiği üzere Altın Gününde Belirlenen kişinin evinde bir araya gelen Hanımlar, altın getirirlerdi. Fakat Örgü gününde maddiyat yerine maneviyat ön planda ve para konusu hiç konuşulmuyor. Örgü gününün diğer en önemli kuralı ise yardımlaşma. Tamamen el emeği olan örgüler üreten bu arkadaşlar bir araya geldiğinde dedikodu yerine sadece örgülerin yapılışı ile ilgili konuşuluyor ve herkes birbirine yardımcı oluyor. Bir örgü tekniğini bilen biri diğer arkadaşlarına yardımcı oluyor. Günün üçüncü önemli kuralı ise Altın gününde olduğu gibi kısır, börek, dolma gibi yemekler olmayacak. Çünkü hanımlar yemek için değil üretmek ve paylaşmak için bir araya geliyor. Örgü gününde sadece Çay ve Kahve içiliyor.
Tamamı El Emeği Ürünler Üretiyorlar
Kimi ninesi, kimi ise annesinden öğrendiği tekniklerle örgü örüyor. Bir zamanlar genç kızlıklarının hayallerini süsleyen örgüleri ören yaklaşık 10 kişilik arkadaş grubu, ördüklerini kimisi çocuğuna kimisi ise gelinine hediye ediyor. Hırka, şal, bluz, elbise gibi bir çok çeşidi fabrikada üretilmiş gibi hatasız işleyen hanımlar yaptıkları ile göz dolduruyor.
Hayallerindeki Modeli Tığ İle Yapıyorlar
Yakınlarından öğrendikleri örgüler fikirleri ile birleştiren hanımlar, günümüz modacılarına taş çıkartan modelleri el emeği ile ilmek ilmek işliyorlar. Örgü Gününde bir araya gelerek birbirine danışan hanımlar çay kahve eşliğinde model tartışıyor. Farklı fikirler ve birleşen emeklerle günümüzde bir çok modacının hayal bile etmediği ürünler ortaya çıkarıyorlar.
Hedefleri Kooperatif Kurmak
Kimisi bir oda dolusu, kimisi bir bavul örgü örmesine rağmen satış alanı bulamadıkları için şimdilik evlerinde saklıyor. El emeğinin değerinin arttığı günümüzde, artık yaptıkları ürünleri satmak isteyen hanımların hedefi ise kooperatif kurarak el emeği ürünlerini yurt içi ve yurt dışında satışa sunmak. Kimisi bir modacıyı bile kıskandıracak el emeği ürünlerini satmak için bir mecra bulmayan hanımlar, kooperatif kurmak istiyor.
Şerife Erdem
