Geçmişi savaşlarla dolu Türk Milleti çok yokluk da gördü. Özellikle birinci dünya savaşı yıllarında yaşanan kıtlık bir çok ürün bulunmadığı için Türk Milleti alternatif ürünler geliştirdi. 1915’li yıllarda ithalatı gerçekleşmeyen ürünlerden bir tanesi de kahve olmuştur. Ülkemizde fazlası ile tüketilen kahvenin yokluğunda vatandaşlar da nohut kahvesi geliştirdi. O günden bu yana tüketilmeye devam edilen Nohut Kahvesi geleneği Çanakkale Işıkeli Köyünde de sürdürülüyor. Işıkeli Köyü’nde yaşatılmaya devam eden Nohut kahvesi kültürü ziyaretçilerinden ilgi toplamaya devam ediyor.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında yaşanan kıtlık nedeniyle hayati önem arz etmeyen hiçbir şey ithal edilemiyordu. Kahve de bu ithal edilemeyen ürünlerden biriydi. Zor yılların yaşandığı bu dönemde Türk kahvesinin yerine alternatif olarak elde bulunan
nohuttan kahve yapıldı. 106 yıl önce yapılan bu kahve artık unutulmaya yüz tutsa da Çanakkale'nin Biga ilçesine bağlı Işıkeli Köyü’nde yaşatılmaya devam ediyor. Nohut kahvesini duyan vatandaşlar, Işıkeli Köyüne sırf bu kahveyi içmek için uğruyor. Işıkeli Köyü’nde nohut kahvesini yaşatmaya devam eden Cemil Kısa, nohut kahvesinin nasıl ortaya çıktığını anlattı. Kısa, ‘’1915 yıllarında kahve o zaman ithal edilemiyordu. Yokluk zamanı vardı. O dönemde insanlar evlerinde kahvesiz kalınca evde olan nohutla, nohudu sobanın üzerinde kavurup aynı kahve gibi bakır değirmenden çekip, kahve olarak içmişler. Tabi ülke ekonomisi düzelip kahve ithal edilmeye başlanınca nohut kahvesi de unutulmaya yüz tutmuş. Ama biz Işıkeli Köyü’nde bu kahve geleneğini bırakmadık günümüze kadar getirdik’’ şekline konuştu.
Faydaları Saymakla Bitmiyor
Nohut kahvesinin pişirilmesi hemen hemen Türk kahvesiyle aynı olsa da ufak tefek değişiklikler var. Cemil Kısa, kahvenin lezzeti ve kıvamının daha iyi olması için pek çok deneme yaptığını belirtti. Kısa, kahve yapımı hakkında bilgi vererek, ‘’Kahveyi Türk Kahvesi gibi yapıyoruz. Şekeri isteğe bağlı olarak koyuyoruz. Üzerine 1 tatlı kaşığı nohut kahvesi koyuyoruz. Bunun üzerine çok az karbonat atıyoruz fakat miktarı kaşığın ucu olacak şekilde. Sonra su ekleyip kısık ateşte yavaş yavaş kaynatıyoruz. Türk kahvesi bir kez kaynatılırken nohut kahvesi 3 kez kaynatılıyor. Nohut kahvesinin özelliği bol köpüklü olmasıdır. Lezzetini de buradan alır’’ dedi. Türk kahvesinden farklı olarak karbonat atılmasının nedenine değinen Kısa, ‘’Karbonat kahvenin hem kıvamını arttırıyor hem çok köpüklü olmasını sağlıyor’’ açıklamasında bulundu.
Nohut kahvesinin sağlık açısından faydasına değinen Kısa, ‘’Bu kahvenin pek çok faydası var. Sindirim sistemini rahatlatır. İştahsızlık varsa iştahınızı arttır. Vücudu dinç tutar. İçinde kafein olmaması da alerjisi olan kahve severlere iyi bir alternatif oluyor. Daha birçok sayacağımız özelliği var’’ şeklinde konuştu.
Aile Mirası Olarak Yaşatılıyor
Işıkeli Köyü’nde 106 yıl önceden dededen kalan aile mirası nohut kahvesinin yaşatılmasında büyük emekler harcadığını söyleyen Kısa, ‘’Bu kahveyi dedem zamanında yapmış, babamlar yapmış, daha sonra bize geçti ama bu kahvenin en popüler zamanı son 10 yıldır diyebiliriz. Bu kahvenin bir değer olması için çok çalışıyorum. Nohut kahvesinin en güzel şekilde nasıl olacağının üzerinde çalışarak tarifi geliştirdim’’ dedi.
Işıkeli Nohut Kahvesi Markalaştı
Cemil Kısa, bu kahvenin sadece yaşatılması için değil aynı zamanda markalaşması için de çaba gösterdiğini söyledi. Kısa, ‘’Markamı aldım. Işıkeli Nohut Kahvesi olarak. Bunun üretim iznini de aldık. Burada köyde ufak bir yerde çalışıyoruz. Paket olarak buraya gelen vatandaşlarımız da satın alıyor. Bazen de kargoyla istiyorlar. Henüz marketlere satış gerçekleştirmiyoruz. Talep olursa onu da değerlendireceğiz’’ dedi. Nohut kahvesi için farklı ve mutlaka tadılması gereken bir lezzet olduğunu söyleyerek, ‘’İnsanlar gelip görsün bu tadı tatsın’’ şeklinde konuştu.
Kaynak: Haber Merkezi