Tüm Dünyada etkisini sürdüren Koronavirüs Pandemisi, yaşam alışkanlıklarının yanı sıra hayatımıza da bir çok zorunlu yenilik getirdi. Tüm sektörlerin tabularını yıkan Koronavirüs Pandemisi adeta tüm planları bozarken, yeni normal hayatlarda yapılması gereken çalışmaları da beraberinde getirdi. 1 Haziran’da başlayan normalleşme süreci ile beraber adeta yeni bir döneme başlayan Turizm Sektöründe de artık alışkanlıklar değişti. Bu süreçte gerek araştırmalarla gerekse sektör paydaşları ile sürekli toplantı halinde olan Çanakkale Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (ÇATOD) turizmin geleceğini de masaya yatırıyor. Dernek tarafından yapılan faaliyet ve çalışmalar hakkında bilgiler veren ÇATOD Başkanı Armağan Aydeğer, Turizmde eski alışkanlıkların artık olmayacağını belirtirken , Çanakkale’de geçmiş yıllarda yapılan yatırımların Turizmin geleceğine doğru etki edeceğini belirtti.
Çanakkale Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (ÇATOD) Başkanı Armağan Aydeğer, Koronavirüs pandemisi gölgesinde geçen turizm sezonu ve Turizmin gelecekteki dönüşümleri hakkında bilgiler verdi. Koronavirüs sürecine ve ÇATOD olarak yapılan çalışmalara değinen Armağan Aydeğer “Covid-19 düm dünyada Turizm sektöründe yıllardır, bekli de yüz yılı aşkın bir süredir yaşanmamış büyük bir travmaya sebep oldu. Her geçen yıl artan Turizm verileri 2020 yılında yaşanan Covid-19 pandemisi ile beraber Yüzde 80’e varan bir daralmaya neden oldu. Bu olağanüstü olay sadece ülkemizde değil, dünyadaki turizm ile ilişkili tüm alanlarda, tüm ülkelerde yoğun bir şekilde etkilendi. Oranlar kimi yerlerde, özellikle coğrafi konumları açısından baktığımızda farklı noktalardaki yerler yüzde 70 lere kadar belkü düşüş olmuş olabilir ama ortalama %70 ile %80 arası tüm dünyada bir daralmaya neden oldu. Covid-19 süresi Türkiye’de daha çok Mart ortası itibari ile deneyimlediğimiz ama dünyadaki ilk hareketi Çin’in Wuhan kentinde Ocak ayı başlangıcında daha çok duyduğumuz ve daha sonra Avrupa ve Kuzey Amerika başta olmak üzere hızlıca yayılan bir pandemi ile karşımıza çıktı. Turizm de bu süreçte hiç olmadığı kadar bu işin tesiri altında kaldı. Bizler ÇATOD olarak, bu sürecin en başlangıcında gerek kendi üyelerimizle, gerekse kendi paydaşlarımızla anket çalışmaları yaptık. Hem sektörden hem de paydaşlarımızdan online toplantılar gerçekleştirdik. Yaptığımız bütün toplantılarda neyin değiştiği açısından, yani aslında ne olduğunu ve bundan sonraki sürecin nasıl evrileceği ile ilgili ciddi bir görüşümüz ortaya çıktı” dedi.
Artık Farklı Bir Turizm Yaşayacağız
Yasakların gevşediği 1 Hazirandan bu yana gelinen süreçte Çanakkale Destinasyonunun hızlı bir yükseliş yaşadığını belirten Armağan Aydeğer, insanların tercihlerinin de değiştiğini dolayısı ile Koronavirüsten sonra farklı bir turizm yaşayacağımızı da belirterek “ Ben Tünelin ucundaki ışığın başka bir trenin olmadığını artık bir şeylerin normale döneceğine dair bir kanaatimiz olduğunu söyleyebilirim. Pandemi sürecinin başlandığı noktada gözlemlediğimiz şuydu; Misafir artık bu Covidle beraber yüksek konsantrasyonunu daha düşük nüfus yoğunluğu olan şehirleri daha fazla tercih ettiğini yaptığımız araştırmalarda gözlemledik . Artık insanların bir müddet daha hava yolunu tercih etmeyeceğini gördük. Mecbur kalmadıkça yakın yerlerde kendi aracı ile seyahat edeceğini gözlemledik. Diğer tarafta insanların genel tatil tercihlerinde daha doğa ile iç içe, eko turizminin yoğun olduğu, denize yakın olan noktalara daha eğilim olduğunu gözlemledik. Diğer taraftan kimlikli şehirle, yani kültürel, coğrafi, doğal değerleri açısından bir kimliği olan kendi kimliğini korumuş noktalara , destinasyonlara alaka ve ilginin olduğunu gözlemledik. Biz geldiğimiz gün itibari ile Kasım ayı itibari ile elimizde üç aylık bir deneyim oluştu. 1 Haziran’da tüm dünyada gevşemeler oldu biz de Ekim ayına kadar bu deneyimi yaşadık. Çanakkale özelinde konuşmak gerekirse saydığım bu eğilimlerin pozitif tarafındaki bir destinasyon olarak ayrışmış olduğunu söyleyebilirim. Temmuz- Ağustos aylarında bölgemiz özellikle Türkiye’nin diğer turizm destinasyonlarına göre olumlu ve hızlı yükselen destinasyonlardan bir tanesiydi. Geleceğe baktığımızda, evet Dünya turizmi yaklaşık olarak 60 sektörü besleyen , bununla beraber sadece gezi, seyahat değil, iletişim, sosyalleşme başta olmak üzere bir çok anlamda müthiş ağı oluşturan bir sektörden bahsediyoruz. Dünya turizmi bu çerçevede daha hızlı bir geri dönüşüm yapacaktır. Ama hiçbir şekilde eski usulü turizmi yaşamayacağız. Artık insanların daha kendini farklılaştırdığı, beklentilerini değiştirdiği bir turizmi hep birlikte göreceğiz” dedi.
Çanakkale Turizmi Doğru Yatırımlarla Daha Önemli Yerlerde Olacak
Çanakkale’nin Turizm alanındaki yatırımlarına da değinen Armağan Aydeğer, yatırımların gelecek turizmine uygun olarak yapıldığını belirterek “Yaptığımı tüm araştırmalarda ve yaptığımız tüm toplantılarda ifade ediyorduk. Kesinlikle Pandemi süreci sonrasında turizmle ilgili olan stratejilerin tekrar revize edilmesine neden olacak. Bölgemiz bu konuda, bu güne kadar yapılan yatırımların da bu paralelde yapılması bir avantajdı. Bu anlamda bölgemizde bu çerçevedeki tesislerin, yatırımların artacağını düşünüyorum. Ki insanlar artık o büyük yapılardan ziyade, daha küçük ve o yöre ile özdeşleşmiş yapılara daha çok ilgi gösterecek. Ki bunu geçirdiğimiz son iki üç ayda bire bir gözlemledik. İnanıyoruz ki Çanakkale yaklaşık 671 kilometrelik sahil bandıyla , Kazdağlarıyla, sahip olduğu olağanüstü tarihi değerleri ile önemli büyüme potansiyeline sahip. Önemli olan konu şu; Bundan sonraki süreçte artık bizim nicelik üzerinde değil, nitelik üzerine kurgulamamız gereken bir dönem. Yani Covid-19 süreci insanların nicelik odaklı büyümelerinin önündeki en büyük silkinme. Bu dönemden sonra halen daha nicelik üzerine yapılan kurgular olursa başarısızlığa ulaşma ihtimali çok yüksek. Dolayısı ile Çanakkale sahip olduğu nicelikli ürünleri ile kişiye ve yöreye özel yatırımları ile ilerleyen bir dönemde çok daha önemli bir noktada olacağına inanıyorum.” Dedi.
2021’de Eski Verilere Ulaşmak Mümkün Olmayacaktır
Aydeğer “Tanıtımlar Çanakkale’nin yerel ve diğer alanlarda tanınması için yapılan önemli faaliyetler. Pandemi dönemi bize sürekli olarak strateji üretme sorunluluğu ortaya koydu. Bu süreçte tüm dünya destinasyonları iç turizm işlerine odaklandı. Dünyadaki uluslar arası seyahatler çok düştükten sonra şirketlerin birinci önceliği en azından bu kriz döneminde iç Pazar olarak görüldü ki 2021’in de büyük ihtimalle iç pazarın liderliğinde devam etmesi gerektiği hususunda da bir fikie birliği var. Çünkü ülkeler arası seyahatın çok hızlı geri dönüş, yani 2019 verilerine dönüşmesi , 2021’de gerçekleşmesi çok muhtemel değil. Yüzde 80 düştükten sonra illaki pozitif bir hareket olacaktır . Ancak 2019 verilerine ulaşmamız 2021 ve sonraki süreçte gerçekleşecektir.” Dedi.
Şerife Erdem