Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2007 yılında Çanakkale’nin Gökçeada ilçesindeki tarihi kiliselerden çalınan ikonaları, İstanbul Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos’a teslim edildi.

Türkiye’nin kültür varlıklarına karşı gösterdiği korumacılık anlayışının bir göstergesi olarak 12 tarihi eser Çanakkale Troya Müzesi’nde İstanbul Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos’a teslim edildi.

Gökçeada’nın Zeytinli, Eski Bademli ve Dereköy Mahallelerindeki tarihi kiliselerde gerçekleşen hırsızlık olayına ilişkin olarak Gökçeada Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada ele geçirilen eserler Çanakkale Arkeoloji Müzesi’nde koruma altına alınmıştı.

Panayiya Kimisis Kilisesi’nin de aralarında bulunduğu dini alanlardan çalındığı tespit edilen kültür varlıkları, 14 yıl önce Eceabat İlçe Jandarma Komutanlığınca gerçekleştirilen bir operasyonda ele geçirilmişti. Olaya ilişkin soruşturma Gökçeada Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütüldü ve ele geçirilen kültür varlıkları yed-i emin olarak Çanakkale Arkeoloji Müzesine teslim edildi.

Müze tarafından yed-i emin deposunda Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinasyonunda başlatılan çalışmada aralarında Hz. İsa ve Aziz tasvirlerinin bulunduğu dini kültür varlıklarına ilişkin adli süreç Çanakkale Arkeoloji Müzesi ve Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce takip edildi ve mahkeme kararının kesinleştiği bilgisine ulaşıldı.

Ağırlıklı olarak ikonalardan oluşan kültür varlıkları emanette bulundukları süre içerisinde Çanakkale Arkeoloji Müzesinde hassasiyetle korundu.

Törene; Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, siyasi parti ve STK temsilcileri katıldı.

Troya Müzesi’nde gerçekleştirilen törende konuşan İstanbul Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos, “Bu güzel günü sayın bakanımızın hassasiyetine ve hoşgörüsüne borçluyuz. İkonalar dinimizce kutsal emanetler sayılır. Tabi ki tahtaya veya boyalara tapmıyoruz. İkonaların üzerindeki şahısların, azizlerin, azizelerin, özellikle Mesih İsa ve Meryem ananın önünde dualarımızı yapıyoruz. İkonaları muhafaza eden kiliselerimiz en önemli ibadet yerlerimizdir, Hristiyan dinine göre. Bu kiliselerde dualarımız için kullandığımız tasvirlere, ikonalara büyük bir önem veriyoruz. Elimizden herhangi bir şekilde alındığı, çalındığı zaman büyük üzüntü duyuyoruz. Emniyet mensupları sayesinde adadaki kiliselerimizden çalınan bu 12 ikonaların bize iade edilmesi çok önemli bir olaydır. Sayın Bakanımıza, emniyet mensuplarına patrikhanemiz, Gökçeada ve Bozcaada metropolitliğimiz ve cemaatimiz, şahsım adına en samimi şükranlarımızı ifade ediyorum. Sayın bakanımız Türkiye’nin kültür mirasına her zaman sahip çıktığını hep ispat etmiştir. Son zamanlarda çok tarihi bir değeri olan, biz Hristiyanlar için dini önemi olan Sümele Manastırı'nın onarımındaki çok kıymetli rolü biliyoruz ve takdir ediyoruz. Sayın bakanımız bu hassasiyetiniz kültürel mirasımıza karşı tutumunuz takdire şayandır. Her zaman gazetelerde, medyada bu haberleri aldığımızda seviniyoruz. Büyük gurur duyuyoruz. Önümüzdeki Pazar günü Sümele Manastırı'nda Meryem Ana'nın göğe çıkışını kutluyoruz. İlgili makamların izinleriyle tekrar ayin yapma şansına nail olacağım. 2010 yılından başlamak üzere 2015 yılına kadar 6 defa oradaki ayini yönettim. 2010-2011 yıllarında Ukrayna'dan gelen din adamlarıyla beraber bu ayinleri yönettim. Ondan sonra restorasyon çalışmaları başladı. 5-6 sene bir ara verildi. Geçen sene bize verilen izinlerle yine ayinleri tekrarladık. Bu sene şahsen ben gidip bu ayini yöneteceğim. Ve bildiğim kadarıyla aldığım haberlere göre yurtdışından önemli bir katkı olacaktır. Gelen turist ve mümin sayısı yüksek olacak. Bütün Çanakkalelilere, hemşerilerime en samimi duygularımı ifade ediyorum. Hükümetimize ve özellikle Sayın Kültür ve Turizm Bakanımıza tekrar tekrar şükranlarımı ve tebriklerimi arz ediyorum" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise, “Hatırlayacaksınız, 2019 yılında Sayın Patrik ile Türk ve İslam Eserleri Müzemizde bir araya gelmiştik. İstanbul Çarşamba Mehmet Ağa Camii’nden çalınan, 16’ncı yüzyıl Osmanlı çini sanatının nadide bir örneği olan Ayet’el Kürsi işlemeli panomuzun, İngiltere’den ülkemize iadesinin mutluluğunu bizlerle paylaşmışlardı. Aynı mutluluğu bugün de bu özel eserleri, kiliselerle yeniden buluşması için Sayın Patrik’e takdim ederken yaşıyoruz. Ben de bu eserlerimizi bölge halkımıza yeniden kazandırmanın en güzel yolunun, ait oldukları kiliselerde korunması olduğu düşüncesindeyim. Sizlerin de bildiği gibi ülkemizde kültür varlıkları devlet malı niteliğindedir. Bunları çalmak, izinsiz bulundurmak, bulmak için kazı yapmak ve hatta tesadüfen bulup haber vermemek hapis cezası ile yaptırıma bağlanmış olan suçlardır. Yurt dışına kültür varlığı çıkarmak ise beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezası gerektirir. Şunu gururla söylemeliyim ki Osmanlı İmparatorluğu döneminde yürürlüğe girmiş ilk yasal düzenlemelerden tutun da bugün yürürlükte olan mevzuatımıza kadar uzanan süreçte, kültür varlıkları hiçbir zaman din, dil, ırk gibi ayrımlara maruz bırakılmamıştır. Ülkemizde kültür varlıkları ait oldukları dönem, işlev ve üretim amaçları gözetilmeden hassasiyetle korunmakta, her bir parça yasalarımızın güvencesi altında titiz bir şekilde muhafaza edilmektedir. Dilerim ki herkes medeniyetimizin bu hoşgörü ikliminden feyz alsın; kültür varlıklarının barış, dostluk, kardeşlik ve diyalog unsuru olduğunu anlasın. Bugün burada bizlere katılan bütün misafirlerimize, attıkları adımlar ve aldıkları kararlarla bu mutluluğu bizlere yaşatan Eceabat İlçe Jandarma Komutanlığımıza, Gökçeada Cumhuriyet Başsavcılığımıza, Gökçeada Asliye Ceza Mahkememize, eserleri layıkıyla korumuş olan ev sahibimiz Troya Müzesine ve kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesi alanında gayret gösteren çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“Anadolu Operasyonu ilk sonuçlarını vermeye başladı: 4 bin 122 eser ele geçirildi”
Anadolu Operasyonu’nda önemli gelişmeler yaşandığını da kaydeden Bakan Ersoy, “Konuşmamı, çok güzel bir gelişmeyi sizlerle paylaşarak bitirmek istiyorum. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığınca uzun süredir titizlikle yürütülen ve Bakanlığımızın da uzman desteği sağladığı Anadolu Operasyonu ilk sonuçlarını vermeye başladı. Bu operasyon, Cumhuriyet tarihinin suçtan elde edilen gelire yönelik ilk tarihi eser kaçakçılığı operasyonudur. Eş zamanlı olarak Hırvatistan, Sırbistan, Bulgaristan ve Türkiye’de gerçekleştirilmiş olup toplam 4 bin 122 tarihi eser ele geçirilmiştir. Ülkemize ait pek çok eserin yurtdışına kaçırılmadan yakalanmış olmasının yanında sınırlarımız dışına çıkarılarak müzayede evlerinde satılan çok sayıda eserin de tespiti yapılmıştır. Bunların ülkemize iadesine yönelik gerekli girişimleri de ilgili kurumlarımızla koordineli olarak gerçekleştireceğiz. Anadolu Operasyonu, Türkiye’nin bütün imkânlarıyla topraklarımızın kültürel mirasına nasıl sahip çıktığını ve bunlara yönelik suçlarla mücadeledeki kararlılığını tüm dünyanın gözleri önüne sermiştir. Başta İçişleri Bakanımıza, operasyonu gerçekleştiren Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığımıza ve bu operasyona uzmanlıkları ile katkı sağlamış olan çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Mücadelemizden ve kararlılığımızdan asla ödün vermeyeceğimizi bir kez daha belirtiyor, hepinize saygılar sunuyorum” şeklinde konuştu.


Kaynak: İHA