Prof. Dr. Ahmet Sebe, metil alkolün 3-4 kaşık tüketiminin dahi ölüme götürdüğünü belirterek, "Pet şişelerde 'boğma rakı', 'uzo' şeklinde 40-50 liraya alkol satıyorlar. Bunların çoğunluğunu metil alkol oluşturuyor. İçildikten ortalama 10-12 saatte belirtiler oluşuyor. Teşhis ve tedavide geç kalınmaması için alkol aldıklarını mutlaka doktora söylemeliler. Bazı hastalar bunu söylemeye çekiniyor" dedi.
Maliyeti etil alkole göre çok ucuz olan, ölümcül madde metil alkol kullanılarak üretilen sahte içkilerin tüketimi nedeniyle yurt genelinde ölümler yaşanıyor. Tehlike devam ederken yılbaşı öncesi uyarılarda bulunan ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sebe, son 1 ayda metil alkol kullanımından kaynaklı 5 hasta geldiğini, 3'ünün yaşamını yitirdiğini, 1'inin ise yoğun bakımda tedavisinin sürdüğünü belirtti. Etil yerine kullanılan metil alkolün zaman zaman piyasaya sürülmesi ya da etil alkol ile karıştırılması ile dönemsel olarak çok ciddi zehirlenme vakalarının yaşandığını vurgulayan Sebe, "Geçen seneki verilerimizde 25 civarında hastamız gelmişti. 7-8 kişi kaybedildi. Son dönemde ise 5 hasta geldi. Bu kişilerin 3'ü kaybedildi. Şu an 1 hastamız yoğun bakımda yatıyor. Diğeri taburcu oldu. Adana'daki diğer çeşitli hastanelerde, çevre il ve ilçelerdeki hastanelerde de bu hastalar karşımıza çıkıyor. Genel bir artış var" dedi.
'KÖR OLARAK HAYATLARINA DEVAM EDİYORLAR'
Metil alkolün odundan elde edildiğini ancak ölümcül zehir olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sebe, "Etil alkol karaciğerde metabolize ediliyor, temizleniyor ama metil alkol de böyle bir şans yok. Vücutta metabolize olmuyor, formik aside dönüşüyor ve tüm organlara zarar veriyor. Bir çay bardağının yarısından azı hatta 3-4 yemek kaşığı bile hastayı öldürebilecek düzeydedir. İçildikten ortalama 10-12 saatte görme kaybı, bulantı, kusma, idrar yapamama, nefes darlığı gibi belirtiler oluşuyor. Böbrek yetmezliği, akciğer ödemi, kalp krizlerine neden oluyor. Aynı zamanda kalıcı hasar bırakarak insanları komaya sokup, ölüme kadar götürebiliyor. Özellikle görme bozukluğu çok zor düzeliyor. Erken dönemde bulanık görme ya da ışık refleksinde azalma şeklinde hastaneye ulaşılırsa belli tedavilerle düzeltme şansımız olabiliyor ama görme kaybı tamamen oluştuktan sonra artık hastanın geri dönüşü çok zor ve tamamen kör olarak hayatlarına devam ediyorlar" diye konuştu.
'ALKOL ALDIKLARINI SÖYLEMEYE ÇEKİNİYORLAR'
Görme kaybı, bulantı, kusma, idrar yapamama, nefes darlığı gibi belirtiler gösterenlerin hastaneye başvurduklarında ilgili doktora mutlaka alkol tükettiklerini söylemeleri gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Sebe, tedavi yöntemlerinden de bahsetti. Sebe, "Hastalarımız genellikle alkol aldıklarını söylemeye çekiniyorlar ya da bir bağlantı kuramıyorlar. Gördükleri hekime bir gün önce ya da birkaç saat önce alkol aldıklarını mutlaka söylemeleri gerekiyor ki teşhiste, tedavide gecikme olmasın. Kullanılan tedaviler ancak hastane şartlarında yapılabiliyor. İlaçlar var, hemodiyaliz var, zaman zaman tedavide kullandığımız etil alkolün kendisi var, destekleyici tedaviler var. Solunum ve dolaşım destekleri gibi tedaviler veriyoruz. Hastaneye ulaşmadan maalesef bir tedavi şansları yok" dedi.
'PET ŞİŞELERDE, UZO, DİYE SATIYORLAR'
Alkol tüketenlerin dikkat etmesi gereken önemli noktalar olduğuna değinen Prof. Dr. Sebe, "Özellikle korsan, merdiven altı ya da kaçak olarak, pet şişelerde 'boğma rakı', 'uzo' diye 40-50 liraya alkol satıyorlar. Bunların çoğunluğunu metil alkol oluşturuyor. Koku ve renk itibarıyla etil alkolden ayıran bir özelliği de yok. İkisi de su ile karıştırılabilir. Ne kokusundan ne renginden anlaşılamaz. İnsanlar alkol tüketirken tabi tüketmemelerini öneriyoruz ama evde yapılması ya da merdiven altı piyasadan alınmasını kesinlikle önermiyoruz. Bir restoranda ya da mekanda alkol aldıkları zaman kesinlikle gözlerinin önünde açtırmaları gerekiyor. Ambalajı yırtılmış, barkodu sökülmüş alkolü almamaları gerekiyor" diye konuştu.
Kaynak: DHA