Göz tansiyonu hastalığı bulunanların yarısı bu hastalıklarının farkında değildir. Göz tansiyonu halk arasında “karasu hastalığı” olarak da bilinmektedir.
GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) TÜRLERİ NELERDİR?
İki ana glokom yani göz tansiyonu bulunur. Bunlar açık açılı glokom ve kapalı (dar) açılı glokom'dur.
Açık açılı glokom
Açık açılı glokom ya da açık açılı göz tansiyonu glokom türlerinin en yaygın olanıdır. Gözün sıvıyı olması gerektiği gibi boşaltamadığı, yani drenaj kanallarında direnç oluştuğunda yavaş yavaş gerçekleşir. Aylar veya yıllar içinde gözünüzdeki sıvı birikebilir ve optik sinirinize baskı uygulayabilir. Bu glokom türü genelde belirtisiz, dolayısı ile ağrısızdır ve başlangıçta görüşte herhangi bir soruna neden olmaz. Düzenli göz muayeneleri, optik sinirlerindeki hasarın erken belirtilerini bulmada kritik rol oynar.
Kapalı (dar) açılı glokom
Kapalı açılı veya dar açılı glokom olarak da adlandırılan bu bu glokom türü akut olarak gelişir, yani aniden ortaya çıkar. İris ve kornea arasındaki açı çok dar olduğunda gelişir. Gözbebeğinin değişmesi ya da irileşimesi durumunda olabilir. Göz ağrısı ve baş ağrıları şeklinde ortaya çıkan belirtiler bu türde acil tıbbi müdahale gerektirebilir. Birinin irisi gözündeki drenaj açısına çok yakın olduğunda meydana gelir. İris, drenaj açısını engeller, bu açı tamamen tıkandığında göz tansiyonu da şiddetli bir şekilde yükselir. Buna akut atak denir ve bu durum geliştiğinde acil şekilde bir göz doktoruna görünülmesi ve müdahele edilmesi gerekliliği var demektir.
Bu iki ana tür dışında, normal tansiyonlu glokom, konjenital ve ikincil glokom olarak görülen, yaygın olmayan glokom türleri de bulunmaktadır.
GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) BELİRTİLERİ NELERDİR?
Yeni doğan bir bebekte bile görülebilmekle birlikte temel olarak 40 yaş ve üzeri grupta ortaya çıkan göz tansiyonu belirtileri şunlardır:
Şiddetli baş ağrısı
Şiddetli göz ağrısı
Mide bulantısı ya da kusma
Görüşte bulanıklık
Işık çevresinde renkli halkalar görülmesi
Göz kızarıklığı
Göz bebeklerinin irileşmesi
Özellikle açık açılı glokomu olan kişiler herhangi bir semptom ile karşılaşmayabilir. Dolayısı ile bunu erken evrede tespit edebilmem yolu rutin olarak göz muayenesi olmaktır. Asimetrik şekilde gelişen hastalık öncelikle tek bir gözün görme alanını etkiler. Diğer göz görevini yapmaya devam edeceği için hastanın glokomu erken aşamada yakalaması oldukça güçtür.
Çocuk yaş grubunda da görülen glokomun çok tipik bulguları olur. Bunlar; göz yaşarması, göz acısı, kızarıklık ve gözün biraz büyümesidir. Erken dönemde görülen bulgular çok belirgin olduğu için göz tansiyonunu çocuklarda erken saptamak daha kolaydır. Muayenede göz büyümesi dikkat çekebilir. Glokomda görme alanında daralma olur. Gözde basınç hissi ve gözde sertlik hissi olabilir. Hastalar bir anda yanlarındaki nesneleri göremediklerini fark edebilirler. Bazı hastalar da görüşlerinin daha sisli olduğunu ifade edebilir. Çok nadir olarak da gözde ağrı, şiddetli baş ağrısı, ışıkların çevresinde renkli hareler, gözde halkalar görme gibi semptomlar da glokom belirtisi olabilir.
GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) NEDEN OLUR?
Göz tansiyonu gelişmesinin en tipik nedeni göz içi basıncın artmasıdır. Gözler, kendisini destekleyen sıvı bir salgı üretir ve bu sıvı gözbebeklerinden gözün önüne doğru akar. Sağlıklı bir gözde sıvı, iris ve kornea arasında bulunan kanallardan çıkar. Göz tansiyonunda bu kanallarda ki direnç artar, hareket edemeyen sıvı gözde birikir ve göze baskı uygular. Bu baskının yarattığı basınçta optik sinire zarar vediğinde göz tansiyonu oluşur.
Normal popülasyona göre ailesinde göz tansiyonu öyküsü bulunanlarınn 10 kat daha fazla riske sahip olduğu göz tansiyonu nedenleri ve risk fakörleri şöyle sıralanabilir:
Genetik öykünün bulunması
Kapalı açılı glokom riski için yakını görememe (hipermetrop)
Yüksek ya da düşük kan basıncı (hipertansiyon ve hipotansiyon)
Açık açılı glokom riski için uzağı görememe (miyop)
Korneaların normalden daha ince olması
Göz yaralanması veya ameliyatı geçirmiş olmak
40 yaş üzeri olmak
Uzun süredir stereoid ilaçlar kullanıyor olmak
Diyabet, migren gibi vücudu etkileyebilen hastalıklara sahip olmak
Afrika, Hispanik ırklara mensup olmak
Gözde kornea arka yüzü ile lens ön yüzü arasındaki boşluğu dolduran hümör aköz sıvısı bulunmaktadır. Bu sıvı sürekli salgılanır. Hümör aközün çeşitli nedenlere bağlı olarak gözü terkedememesi basınç artışı ve glokoma sebep olur.
GÖZ TANSİYONU KAÇ OLMALI?
Normal göz içi basıncı 10-21 mmHg değerleri arası kabul edilir. 21 mmHg üstü yüksek göz tansiyonu olarak adlandırılabilir. Göz tansiyonu normal değeri ise 17 mHGg olarak kabul edilir. Bu basınç gün boyu değişkenlik gösterir. Gün içinde 5 mmHg lık basınç farkı olması da göz tansiyonunu işaret edebilir. Bazı kişilerde basınç yüksekliği görme hasarı oluştursa da bazılarında bu hasar görülmez.
GLOKOM NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Rutin bir göz muayenesinde göz tansiyonu ile görme keskinliğine bakılmaktadır. Glokomun teşhisi için ayrıca göz arkasındaki göz sinirlerinin yapısı da incelenir. Göz sinirlerinin ortasından çıkan damarların oluşturduğu bir alan vardır. Bu alana “çukurluk” denilebilir. Bu bölgenin diske oranına bakıldığında bir genişleme varsa glokomdan şüphe edilebilir. Göz tansiyonu ölçümünde korneanın kalınlığına bakılmalıdır. Bu kalınlık, göz tansiyonunun yüksek çıkmasına neden olabilir. Görme alanı testi de glokom teşhisinde kullanılmaktadır.
GLOKOM NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Glokomda, göz tansiyonun değerinin çok üst sınırlarda olmadığı durumlarda öncelikle ilaç tedavisine başvurulmaktadır. Burada topikal yani göze damlatılan ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlarla göz tansiyonu normal sınırlara çekilmeye çalışılır. İlaç tedavisi sırasında hasta belli aralıklarla takip edilmektedir. İlaç tedavisiyle göz tansiyonu normal sınırlara çekilirse hasta ömür boyu ilaç kullanmaya devam eder.
Göz tansiyonun ilaç tedavisine rağmen düşmediği durumlarda ise cerrahi yöntemlere başvurulabilmektedir. Buradaki seçenekler lazerle glokom tedavisi ya da trabekülektomi denilen göz ameliyatıdır. Glokomun ilaçlı ya da cerrahi tüm tedavilerinde amacın, gözün mevcut durumunu korumak olduğu unutulmamalıdır. Hastalığın neden olduğu görme kayıplarının geri dönüşü olmadığı aklıda tutularak rutin göz muayeneleri ihmal edilmemelidir.
GLOKOM HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR
Göz tansiyonu nasıl ölçülür?
Göze anestezik bir damla damlatılır. Tonometre cihazı korneaya temas ettirilerek göz tansiyonu ölçülür. Tonometre "göze hava üfleyen" cihazdır.
Göz tansiyonu nasıl düşer?
Glokom da amaç göz içi basıncın düşürülmesidir. Göz tansiyonunu düşürmek için reçeteli göz damlaları, oral ilaçlar, lazer tedavisi ve cerrahi yaklaşımlar kullanılır.
Göz tansiyonu nasıl geçer?
Glokomda, göz tansiyonun değerinin çok üst sınırlarda olmadığı durumlarda öncelikle ilaç tedavisi uygulanır. Eğer göz tansiyonu normal seviyeye inerse ömür boyu ilaç kullanımı devam eder. Fakat hiçbir şekilde düşme olmazsa lazerle tedavi uygulanır. Tüm tedavilerde amaç gözün görmesinin korunmasıdır.
Göz tansiyonu zararları nelerdir?
Göz tansiyonu başlangıçta pek bir sorun yapmaz ama ilerledikçe göz sinirini yıpratır, harap eder. Böylece görme alanında kalıcı hasara neden olur. Kişi görme yetisini kaybedebilir.
Glokom krizi nedir?
Glokom krizi ürküten bir sorundur. Glokom krizinde göz içi basıncı 50 mmHg üzerine çıkar. Kornea ödemlenir, görme bozulur, göz ağrısı şiddetlenir. Hatta göz ağrısı bu durumda istifraya bile neden olur. Bu duruma glokom krizi denmektedir. Acil tıbbi müdahale gereken bir sorundur.
Göz tansiyonu (glokom) testi nedir?
Göz dibi muayenesi ile göz sinirlerinin incelenmesi, göz tansiyonunun ölçülmesi, gözün drenaj açısının incelenmesini içeren tetkikler bütünü glokom testi olarak bilinir.
Akut glokom nedir?
Göz içi basıncının ani yükselmesi durumuna akut glokom denmektedir. Bu durumda akut glokom krizi yaşanabilir.
Göz tansiyonu nasıl anlaşılır?
Başlangıçta göz tansiyonu belirti vermez ancak rutin muayenede göz tansiyonu olup olmadığı anlaşılır. İlerleyen durumlarda göz ağrısı, göz kızarıklığı, ani görme sorunları, renkli halkalar görmek, bazı durumlarda mide bulantısı ve istifra ile de belirti verebilir.
Göz tansiyonu ameliyatı var mı?
Göz tansiyonunda glokom ilaçları yeterli olmadıysa cerrahi uygulanabilir. Bu ameliyatlar trabekülektomi olarak da bilinir. Bu anlamda yapılan cerrahilere glokom ameliyatı da denilebilir.
Göz tansiyonu baş ağrısı yapar mı?
Glokom şikayetleri en çok göz içi basıncı 21 mmHg ve üzerine çıktığında belirginleşir. 40-50 mmHg seviyelerine ulaşmadan ağrıya neden olmaz. Göz içi basıncı 45-50 mmHg’nin üstüne çıkarsa gözde kızarıklık, sulanma ve hangi tarafta yüksekse o tarafta yarım baş ağrısı şeklinde şiddetli baş ağrısı yapabilir.
Konjenital glokom nedir?
Konjenital glokom, doğuştan gelen glokom anlamına gelir.
Bebeklerde göz tansiyonu olur mu?
Evet, bazı bebeklerde doğuştan göz tansiyonu olabilir.
Trabekülum nedir?
Göz tansiyonu gözün beslenmesini sağlayan göz içi sıvısının fazla yapılması veya gözden kan dolaşımına geçişinin azalmasıyla yükselmektedir. Bu sıvının kan dolaşımına geçişi trabeküler ağdan olmaktadır. Eğer trabeküler ağdan geçiş olmazsa göz tansiyonu olur.
Trabekülektomi nedir?
Göz içi basıncını düşürmek amacıyla glokom tedavisi adına yapılan cerrahi işleme trabekülektomi denmektedir.
Kortizonlu göz damlaları glokom yapar mı?
Kontrolsüz kullanılan göz ilaçları katarakt ve glokoma zemin hazırlayabilir. Bu nedenle göz doktoru önermeden göze ilaç kullanılmamalıdır.
Göz tansiyonu geçer mi?
Göz tansiyonu sürekli tedavi gerektiren bir hastalıktır. Göz tansiyonu rutin muayeneler ve hastanın tedaviye uyumuyla kontrol altına alınabilir.
Hümor nedir?
İnternette “Humor nedir?” olarak da aratılan Hümor, vücutta normal olarak bulunan herhangi bir sıvı anlamına gelmektedir. Hümör kelimesinin göz ile ilişkisi hümor aköz sıvısından gelmektedir.
Göz tansiyonu baş döndürür mü?
Göz tansiyonu baş dönmesine neden olmaz.
Trahom nedir?
Trahom genellikle glokom ile birlikte anılsa da çok uzun zaman önce eradike edilmiş olan, günümüzde sadece Sahra altı Afrika ülkelerinde görülmekte olan klamidya isimli mikrop türünün oluşturduğu bir göz hastalığıdır. Glokomla alakası olmayan bir sorundur.
Glokomu olanlar araba kullanabilir mi?
Görme alanı kusuru olan glokom hastaları, motorlu araç kazaları açısından yüksek risk altındadır. Glokomu olanlar genelde göz kamaşması, zayıf gece görüşü, düşük kontrast duyarlılığından şikayet edebilir. Aydınlıktan karanlığa geçerken görüş bazen çok zayıflayabilir. Orta-ileri derecede görme alanı kaybı olan hastaların özellikle gece, sisli hava koşulları gibi durumlarda araba kullanmaktan kaçınmaları gerekir.
Hamileler glokom ilacı kullanabilir mi?
Glokom için kullanılan göz içi damlalarının hamilelikte kullanımı merak edilmektedir. Araştırmalara göre bazı damlaların dolaşımla birlikte fetüsü etkileyebileceği bilinmektedir. Gebeliğin ilk üç ayında glokom ilaçlarının fetüs için risk oluşturabileceği ifade edilir. Glokomu bulunan ve çocuk planı yapan kadınların göz doktoruna danışması çok önemlidir.
Glokom hastaları nelere dikkat etmeli?
Glokom teşhisi konulan hastaların göz sağlığını korumak için bazı noktalara dikkat etmesi gerekmektedir. Glokom hastaları sağlıklı beslenmeli, egzersizine özen göstermeli. Ancak egzersizler göz doktoruna sorularak yapılmalı. Kafeinli içecekler sınırlanmalı. Bol sıvı alınmalı. Uyku kalitesine mutlaka dikkat edilmeli. Ayrıca ilaçlar asla aksatılmamalı.
Glokom hastaları nasıl beslenmeli? Glokom diyeti var mı?
Glokom hastalarının özellikle çinko, bakır, selenyum gibi minerallerden, C, E ve A vitaminlerinden zengin besinler tüketmesi faydalıdır.
Glokom tedavisinin amacı nedir?
Glokom eğer erken teşhis edilirse görme yeteneği ömür boyu korunabilir. Glokom tedavisinde amaç görme yetisini korumak, görme kaybını engellemektir. Glokom hastaları ömür boyu uzman bir göz hekiminin kontrolü altında olmalıdır.
Glokom hastaları refraktif cerrahiye uygun mudur?
Glokom hastaları refraktif cerrahi için uygun olup olmadıklarını merak edebilir. Henüz bu konuda araştırmalar devam ederken, birçok görüş glokomlu hastaların bazı prosedürlerden kaçınması gerektiğini ifade eder.
Glokom ameliyatı sonrası görme kaybı yaşanır mı?
Glokom için yapılan tüm tedavilerde amaç görme kaybını engellemektir.
Glokomda görme kaybı testi yapılır mı?
Başta glokom olmak üzere pek çok optik sinir hastalıklarında görme kaybı için test yapılır.Haber Merkezi