ÖLÜMÜNE TÜRK OLDUĞUMUZU… ÖLÜMÜNE ATARÜKÇÜ OLMAYI..
Başbuğ ATATÜRK’ ümün “BEN HERŞEYDEN ÖNCE TÜRK MİLLİYETÇİYİSİM” sözünü, bugün her fırsatta ATATÜRK’çüyüm diyenler de kabullenseler idi, arzuladığı o Türk Birliği kurulmuş ve dünya devi Türkiye’ yi haliyle de tüm dünya konuşuyor olacaktı.
Olmadı Paşam olmadı.. ‘İzindeyiz ATAM..’ demekten başka, bir halt edemedik vesselam..
İzine çıktık adeta, ‘izindeyiz..’ vurgusu yaparken..
Hatta, ‘Ne Mutlu Türküm Deyine..’ sözünü, bir süre öncesine dek, yanlış gören Partililerin oldu. Kulaklarımız tanık odu, onların insanı deli edecek bu dediklerine. Şöyle diyenler oldu Paşam; “Ne demek ne mutlu Türküm diyene demek..! Türkiye, mozaik. Kürdü var Laz’ ı var, Çerkez’i var..’
Geçen yıl dile getirmeye çalışmıştım. “NE YAZMAK YETERLİ, NE DE KONUŞMAK…” diyerek.
“Bir Milletin dinmek bilmez acısı için söylenecek tek söz” demiştim bir de.. “Yaşayan bilir” vurgusu getirerek.
Lafa geldiğinde mangalda kül bırakmayan, sözde senciler var ya Paşam, Türklük kavramından dahi söz edemiyorlar. Kaldı ki, senin ülkün için bir adım atsınlar.Varsa yoksa, hainlerle kol kolalık..!
Ne tarifsiz bir acıdır ki, her yıl daha da artıyor sensizlik Paşam.. Ne büyük bir özlemmiş meğer sensizlik..
Yine bir kara günün yıl dönümündeyiz Paşam. Bugün yine kahrolası 10 Kasım..!
‘Türkiye Türklerindir’ diyen her birimizin, en sevmediğimiz tarihteyiz Paşam..
‘Sen rahat uyu.. Takipçisiyiz Devrimlerinin’ diyenler çok da, sıra seni anlamaya geldiğinde, herkes hem kör hem de sağır Paşam..
“ÇANAKKALE RUHUYUZ, ÇANAKKALEYİZ ATAM…” demiştim geçen yıllarda. Bilmem işittin mi Paşam..!
Böyle diyen bir ben değilim elbette. Lakin, her fırsatta ATATÜRK’ ÇÜYÜM diyenler var ya, her biri inadına Türk düşmanlığında bilesin Paşam..
Üç beş yıl önce, bir ilkokul öğrencisinin, bu kara, kap kara 10 Kasım gününe özel kurduğu cümleyi hatırladığımdan da söz etmiştim geçmişteki bir 10 Kasım’ da.
O miniğin hafızama kazınan sözlerini tekrar etmiştim birde. O sözleri, inanır mısın tınlayan çıkmadı Paşam..
Bahsettiğim o minik;‘Bu kalp seni unutur mu?’ şeklinde, yanıtı bi hayli imkansız sorudaydı Paşam..
Ve senin neslin, belli ki bir şarkı sözünden hareketle, ses veriyordu Paşam..
Cennet vatanımızda her bir kalbin atış nedeni iken sen Başbuğum, Atatürk’üm, ‘kim neden ve nasıl unuttu sözlerini, o’nu da vallahi bilemiyorum Paşam..’
Bilesin ki Paşam; ‘dünya döndükçe hep özlemle anacağımız gibi seni, arzu ettiğin o birliktelik kurulsun diye de uğraş vereceğiz Paşam..’
Her ne kadar, her fırsata senci olanlar, bir gün gelecek Türk olduklarının da farkına varacaklar, bundan da eminiz Paşam.
Çanakkale ruhu yüklü kalbimiz attıkça; “Türk doğduk, Türk kalacağız. Sana yemin olsun paşam..”
Cumhuriyetin hep var olacak, ona da yeminliyiz.Üzerine basarak şu söylediklerini unutturmamaya da yeminliyiz Paşam..
Bir yeminimiz daha var Paşam. “Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim.” İfadeni, söze gelince senci olanlara tekrar tekrar etmeye de yeminliyiz, bilesin paşam..
“Türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım.” dediğini unutmuyor,
“ Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır.” Şeklindeki sözlerini de bir an olsun zihnimizden çıkarmıyoruz Paşam..
Hele hele; “ Dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk’ün varlığı bu köhne aleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek.” vurgunu, bilesin ki bizler hep tekrar edeceğiz Paşam..
Bir bilen ile konuşuyoruz, senin yokluğunu. Her seferinde hatırlıyoruz, sözde sencilerin Türk’ e olan sevgisizliklerini.
Sözün bittiği, kelimelerin tükendiği bu kara günlerin yıl dönümünde, her 10 Kasım’da, şundan da kesinlikle eminiz diyerek bahsediyoruz. Alfabedeki harflerin yine ezilip büzüldüğünden, senin eşsiz liderliğine ilişkin duyulan özlemi ifade edecek, cümlelerde yetersiz kalmalarından kaynaklı yaşadıkları mahcubiyetten.
Ve üstelik Paşam; halen senci gibi davranan, senin kurduğun Partinin adını dilinden düşürmeyen sözde izindekilere, tarihe geçen sözünü; “Ne Mutlu Türküm Diyene’ yi, hep hatırlatacağımıza ant içiyoruz buna inan Paşam..
Laf ebeliği ile, sözü her seferinde devrimlerine getiren, aslında Türk’ lükten nefret edenlerin söylemlerine gram inanmıyoruz, bilesin Paşam..
Geçen yıl kara kara düşünmüştüm, 10 Kasım’da duygularımı nasıl kaleme alırım diye. Gün yine kara, düşüncelerim tıpkı duygularım gibi yetim..
Hatırımda kaldığı kadarıyla; “Seninle öğrendi çocukların, yan bizler daha ilkokul sıralarında, vatan sevgisini. Millet aşkını. Ve de elbette daim Egemenlik ve Bağımsızlığı”
Türk’üz biz, muhtaç olduğumuz eşsiz kudret ise, damarlarımızdaki asil kanda. Ant ittik bir kere, bilesin Paşam..
Türk milliyetçisi eğilmez, bükülmez. Arzuladığın, bir gün elbet olacağına inandığın Türk Birliği için uğraştayız bilesin Paşam..
Bir de; “Bir Millet için, 365 gün için de Matemin adı, Unutturmamanın tarihi 10 Kasım olunca, bu kara günün ayrı bir özelliği de oluveriyor.” diyorum, bu kara günün her yıl dönümünde.
Sonra da ekliyorum Paşam; “7 Düvel’ in göz koyduğu toprakları, zulümden kurtaran yüce bir insan oluşun dışında, Dünya tarihine altın harflerle yazdıklarına ne demeli?” diye..
Askeri deha oluşun yanı sıra, eşsiz Devlet adamı kimliğinle, dünya’ nın önünde eğildiği bir isimsin diye de ekliyorum ifadelerime..
Tabi anlayana bu sözler. Senin izinde olduğunu söyleyip senci gibi görülenlere değil, bilesin Paşam..
Türk’ün Atası, Atatürk’ümü kabul edenlere sözüm, senciymiş gibi olduklarını zırt pırt tekrarlayıp, sıra Türklüğe dil uzatanlara tepki vermeye geldiğinde, sessiz kalanlara asla değil, bilesin Paşam..
Terör örgütleri ile kol kola vermiş, zaman zamanda insan hakkı savunuculuğuna soyunup, Şehit düşmüş kahramanları yok sayan zat-ı muhteremlere de değil sözlerim, bilesin Paşam..
Çanakkaleli olarak, eşsiz dünya liderinin destan yazdığı Anafartalar’ da doğduğunu bilmeyenimiz yoktur malum. Biliriz ki yine; Ezanları susturulmak istenilen Minareler’ in de koruyucusudur Anafartalar Kahramanı, o günün Albayı Mustafa Kemal..
Dünya’da ise, askeri deha olarak doğduğu toprakların, Çanakkale olduğunu ve Çanakkale’de ; “bu gün halen Mustafa Kemal’ in evlatları olduğunu. “ bilmeyen yoktur.
Yüce liderini, Başbuğ’unu kaybeden Türk Ulusu, bu gün karalar bağlamasın da ne yapsın..!
Aslında yapacak tek şey; Atasının gösterdiği yolda ilerlemesi. Hiç yılmadan, bıkmadan, usanmadan… İnatla ve de daha da inatlaşarak…
İnadımız olmalı, Paşanın dedikleri. Atatürk’ümün ifadesiyle;
“Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim.Türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır. Dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk’ün varlığı bu köhne aleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek.”
Seni Unutmayacağız. Arzuların arzularımız. Hedefin hedefimiz. Yaşasın Türk milliyetçiliği, sen rahat uyu Paşam, her birimiz sen gibi, ölümüne Türk milliyetçisiyiz..