.
San ki, Türkiye aleyhi olması için serpilen tohumların eseri her biri. Bu ne büyük düşmanlıkmış kardeşim.. Bi bitmiyorlar..
Türkiye aleyhine NATO çerçevesinde yaptığı açıklamasına misliyle tepki verilen isim, Fransa Cumhurbaşkanı oldu.
Macron’a: “Liderlik yapay, suni, boyunu aşan söylemlerle olmaz” diyerek okkalı çıkışa imza atan Dışişleri Bakanımız sayın Çavuşoğlu gibi, “Terör örgütünün önde gelenlerini en çok misafir eden kişi Macron” diyerek, yaptığını yüzünü vuran AK Parti sözcüsü sayın Çelik, ne de güzel özetlemiş Türkiye aleyhine bıkmadan usanmadan faaliyetlerde bulunan o ismi.
NATO çerçevesinde ettiği sözlerine, el bette Fransız kalınmazdı, kalınmadı da.
Fransa Cumhurbaşkanı; “Konuşurum, yutulur gider” diye düşünmüş olmalı. Düşünmediği ise, Türkiye’ nin şartlar ne olursa olsun, her vakit dik durduğu.
Makron’ a yönelik tepkileri, Başkent gündemini öne çıkaran haberlerden derlemeye çalıştım.
Rutine bağladım başkent haber turunda, abonesi olduğumuz İHA’ nın dikkat çeken başlığıydı, Makron’a tepkinin kaleme alındığı bahsedeceğim bu haber.
Başkentli meslektaşım İrfan Çalışkan yazıyordu denilenleri.
“Liderlik yapay, suni, boyunu aşan söylemlerle olmaz” ifadesinin hedefindeki Makron’ du, bu okkalı sözü eden ise Dışişleri Bakanımız sayın Çavuşoğlu.
Özetleyeyim o halde denilenleri.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Türkiye aleyhine NATO çerçevesinde yaptığı açıklamasına karşı, sayın Bakan Çavuşoğlu, “Avrupa’da bir boşluk var lider ben olayım diye çabalıyor liderlik doğaldır.
Bu liderlik vasfı ile olur ve doğal hareketlerle ve politikalarla olur. Yapay, suni, boyunu aşan söylemlerle eylemlerle olmaz” diyerek, bence özetle “haddini bil..” vurusu yapıyordu.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “terör örgütü YPG/PKK'nın savunuculuğunu üstlenen Fransa Cumhurbaşkanı Macron” demeye getiriyordu bence sözü.
Böyle düşünüyorum çünkü; Makron ve ülkesinin davranışı belli. Her vakit, kimin yanında oldukları da.
Bence düşüncelerimi bir yana bırakıp, döneyim sayın Bakan’ ın söylediklerine.
Bakan Çavuşoğlu, “Ne dediğini bilmeyen bir görüntü var Paris’te maalesef, kendi Dışişleri Bakanına özellikle DEAŞ’e karşı koalisyon toplantısında, NATO Dışişleri Bakanları toplantısında, Barış Pınarı Harekatı ile ilgili gerekli şeyleri söyledik.
Neticede biz burada terör örgüne karşı mücadele ediyoruz.
Terör örgütünün hamisi zaten, benim müttefikim terör örgütü diyorsa ona da verecek cevabımız var. Makron unutmasın Türkiye bir NATO müttefikidir.
Müttefiklerin yanında da böyle açıklamalarla herkesi rahatsız etti. NATO üyeleri dahil Dışişleri Bakanları toplantısında Makron’un yaptığı bu açıklama eleştirildi.
Merkel’in de açıklamasını gördünüz. Makron, bu tür yalpalamalarla Avrupa’nın lideri olamaz, Avrupa’da bir boşluk var lideri ben olayım diye çabalıyor, liderlik doğaldır. Liderlik vasfı ile olur ve doğal hareketlerle ve politikalarla olur. Yapay, suni, boyunu aşan söylemlerle eylemlerle olmaz” diyerek veriyordu, “anlayana” dedirten tepkisini.
Bu arada, hükümet kandından da okkalı çıkışlar geldi, Makron’ a. Misal, AK Parti Sözcüsü Çelik’ in, hakikaten ‘çelik’ kıvamda ifadeleri.
Şöyle diyordu sayın Çelik; “Terör örgütünün önde gelenlerini en çok misafir eden kişi Macron”
Ne de güzel bir tespit ve yek ten yüze vurma.Tabii bu da, ‘anlayana..
"Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde terör devletçikleri kurulmasını engelleyen operasyonlarından en çok rahatsız olan kişi oldu.
Terör örgütünün önde gelenlerini en çok misafir eden kişi de Macron” diyerek çarpıcı bir başlık açan AK Parti sözcüsü Ömer Çelik, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından çıkışıyordu, haylice de sert ifadeleri ile.
Şöyle diyordu sayın Çelik; “Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde terör devletçikleri kurulmasını engelleyen operasyonlarından en çok rahatsız olan kişi oldu.
Terör örgütünün önde gelenlerini en çok misafir eden kişi de Macron.”
Türkiye’nin uluslararası hukuka tamamen uygun olan terörle mücadelesinden, en çok rahatsız olanın Macron olmasının herkesin dikkatini çektiğini de vurguluyordu ve;
“Macron, sömürgeci çıkarlarını korumak için hukuk dinlemeden Afrika’nın her yerine operasyon yapan ülkesinin durumuyla yüzleşmeli önce.
Macron bir yandan ‘NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti’ diyor, öte yandan ‘Barış Pınarı Harekatı’nı yapan Türkiye NATO’dan yardım bekleyemez diyor. Şu cümleler yan yana geldiğinde konuşanın mantıklı sözler sarfettiği söylenemez.
Salt çıkarlarına göre konuşan birinin sözleri bunlar. Macron’un Suriye ile ilgili söylediklerinin tamamı, Fransa’nın Suriye’deki sömürgeci geçmişini parlak cümlelerle yaşatmak istemesinden ibaret.
O nedenle işi teröre destek vermeye kadar götürebiliyor.
Türkiye’nin terörle mücadelesini eleştirenler Türkiye için hiçbir şey ifade etmiyor.
Terörle mücadelemizi eleştirenler Avrupa’nın beyin ölümü gerçekleşsin diye çalışanlardır.
Onlara demokratik değerleri korumaları gerektiğini sürekli hatırlatacağız” ifadelerini kullanıyordu.
Türkiye’ nin en batısı Çanakkale. Çanakkale’ li olmak, bazı meselelerde değil, her mesele üzerine Batı’nın söylemlerine yakın olmak anlamına hiç gelmemeli ence.
Batı’ nın, batılı ülkelerin, Çanakkale’den başlayıp sahnelemek istediği planlarını, ‘böl, parçala yok et, sonra da yönet’ şeklindeki emellerini, tarih yazıyor anımsatayım.
O tarih, ayrıca şunu da yazıyor; ‘en net yanıtı Çanakkale’de verdik..’
Tarih ve destan yazılan coğrafyada yaşamak, bu anlamda büyük bir ayrıcalık. Türk ve Türkiye düşmanlığı olunca bahsi geçen konu, kimse kusura bakmasın ayrı bir delirenlerdenim.
Bi bitin artık bi bitin.. Bitirmekten yorulmayan bir milletiz, bunu da bi zahmet hatırlayıverin.