.
Benimki de bir bakış.. Diyecekler ki, “kimi savunuyorsun?”
Üzerine eleştiri getirilen konudan, tam şekliyle bahsedeceğim için mi bu soruyu alırım bilemiyorum da, sormak için sorarlar düşüncesinden de kendimi alamıyorum..
Neyse, sonuçta her ikisi de ihtiyaç. Eğitim da şart. Arabayı park edebilmek de..
Sayın Gökhan, sözleriyle; “Kütüphane dediler, otoparka döndüler” demeye getiriyordu konuyu. Ve de soruyordu; “Peki, bizim protokol ne olacak?”
Çanakkale İl Kütüphanesinin binasının, yerle bir edilmesi, yani yıkımının ardından, Kütüphaneler Genel müdürlüğü yetkilileri ile CHP’ li Çanakkale Merkez İlçe Belediyesi arasında yapılan protokolle, bölgeye 3 katlı, otopark alanlı, kafeteryaları ve toplantı salonlarının olacağı, ayrıca da, binalar arası geçişin de sağlanacağı, yeni bir cazibe merkezi olabilecek bir bina yapılması kararlaştırılmıştı. Süreci hatırlayanlar, konuyu daha bir anlayacak.
Yani, İl Halk Kütüphanesi, eski Arkeoloji Binasına taşınınca üç yıldır bekleyen proje de bir şekilde unutuldu. Veya; rafa kalkmış oldu mu demeli, pek bilemedim..
CHP’ li Belediye’nin Aralık Meclisi oturumunda konuyu gündeme getiren sayın başkan;
“Peki bizim yaptığımız protokol ne olacak?” diye soruyor, sonra da şöyle diyordu;
“ Ruhsat kesildi.. Soruyorum, kimse cevap vermiyor.
Bizim sosyal tesislerimizi yenileme karşılığında, şu anda otopark olarak kullanılan alanı kütüphaneye tahsis ettik.
Çok fonksiyonlu bir yapı onaylandı. Biz o projeye ruhsat kestik. 35 Milyon TL para hazır dendi”
Neler oldu, nasıl odluyu anlatmaya çalışayım özetle, Çanakkale İl Kütüphanesi’ nin binası yıkıldıktan sonra, Kütüphaneler Genel müdürlüğü yetkilileri ile Çanakkale Merkez ilçe Belediyesi arasında yapılan protokolle bölgeye 3 katlı bir bina inşası düşünülmüştü.
İçinde, otopark alanlı, kafeteryaları ve toplantı salonlarının da olacağı binalar arasında, geçişte olacaktı projeye göre.
Kısacası, bir tür cazibe merkezi olabilecek bir bina yapılması kararlaştırılmıştı. Üstelik, 35 milyonluk bütçesi hazır olan ve ruhsatı verilen bu proje bekleyişte.
Fakat kütüphane beklemedi, Çanakkale İl Halk Kütüphanesi, eski Arkeoloji Müzesi’ne taşındı.
O halde, sorun edilen konu, protokol..
Yıkımdan önce, Belediye‘nin Türkan Saylan Sosyal Tesisleri ve Eski Şehir Kütüphanesinin bulunduğu alana ilişkin, 3 yıl kadar önce, yani; 30 Aralık 2016 tarihinde Çanakkale Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü arasında protokol imzalanmıştı. İşte sorunun nedeni o protokol..!
Otopark sıkıntısının yoğun olarak yaşandığı şehrimizde, bir süre boş alan otopark olarak kullanıldı. Bir şekilde memnuniyet yaşandı.
Şehrimizin ziyaretçilerini taşıyan tur otobüsleri de bu alana park ederek, mevcut pqark sorununun içine dahil olmamış oldu.
Otellerin müşterileri, turistlerin kolay şekilde şehir merkezini dolaşması na da bu alan aracılık etti.
İl Kültür turizm Müdürlüğü, Çanakkale Merkez İlçe Belediyesinden araziyi Ücretli Otopark haline getirmek için izin bile talep etti.
Bu talep karşısında da, CHP ‘ li Gökhan belediye meclisinde gündeme gelen konu üzerine açıklama yapıp;’onay vermeyeceklerini’ net şekilde ifade etti.
İFADESİ ise; “BU DEĞERLİ ALAN OTOPARK OLARAK KALMAZ” şeklinde oldu.
Peki ya, şehirde ihtiyaç değil mi bir otopark..? Belediye Meclisi’nin AK Parti Grup Başkanı Esra Yüksel konu hakkında;
“Troya Müzesi yapılınca, Arkeoloji Müze Binası tadilata girdi ve kütüphaneye çevrildi.
200 dönüm içinde 1500 metrekare bir kapalı alan var. Uzun süre bölgemizin ihtiyacını karşılayacak bir kütüphane.
400 öğrencinin aynı anda etüt yapma olanağı var. Bahçe kullanıma açık, halkımız gün boyu orada vakit geçirebilecek.
İl Kültür Müdürlüğü arkası şu anda otopark olarak kullanılıyor. Değerli bir alan olduğu için halka hizmet alanı olarak dönüşecek, otopark olarak kalmayacaktır” diyerek, sürecin içindeki bir konudan böyle söz etti..
Aslında, eğitimin bir parçası kütüphane. Sayın başkanın da dediği gibi; “HER ŞEYİN BAŞI EĞİTİM”
AK Partili Meclis üyesi Yüksel’ in değerlendirmesine yanıt sunmadan evvel, eğitimin önemine değinen, “PISA sonuçlarına göre 37 OECD ülkesi arasında Türkiye okuma becerilerinde 31. Sırada iken matematikte 33. sırada, fen bilimlerinde 30. sıradadır. Okuma becerisi demek okuduğunu anlama demektir.
Üniversite sınav sonuçlarına bakın görürsünüz. Her şeyin başı eğitim, ikincilik bile yetmez. Birinci olmalıyız” vurgusu yapan Başkan, tam da eğitim diyordu..
Ve de o soruyu dile getiriyordu; “PEKİ, BİZİM YAPTIĞIMIZ PROTOKOL NE OLACAK”
Protokolün akıbetini soruyordu CHP’ li Gökhan. Ve de; “Takdir yöneticilerin, Arkeoloji Müzesi Binası boş kalınca, ne yapalım kütüphane, bahçesi de var, o da güzel, peki bizim yaptığımız protokol ne olacak?” diyordu yani..
Vurgusu ise; “Ruhsat kesildi. Soruyorum, kimse cevap vermiyor. Geçmiş dönemde Kütüphaneler Genel Müdürlüğü ile protokol yaptık. Bizim sosyal tesislerimizi yenileme karşılığında, şu anda otopark olarak kullanılan alanı kütüphaneye tahsis ettik.
Proje çizildi, projeler bizim koruma kuruluna defalarca gitti geldi, istenilen hale getirildi. Çok fonksiyonlu bir yapı onaylandı. Biz o projeye ruhsat kestik. 35 Milyon TL para hazır dendi” şekliyle geliyordu.
Konuyu tekrar tekrar da edilen sözlerle aktardım. Sanırım, anlaşılmıştır.
Bir de, unutmadan, yine benzer tartışma. ‘SÖZ KESME’.
Böyle diyorum da, yanlış anlaşılmasın, birbirlerine seven iki kalbe söz kesilmedi.
AK Partili Meclis Üyesi Nilgün Cura Gökser’ in, Gökhan’ n sözleri devam ederken dedikleri ile söz alışıydı, sonrasında eleştirilen.
Önce Kadın üyenin dedikleri, sonra da Başkan’ ın edikleri diyeyim.
A Partili Gökser, “ Çok fonksiyonlu derken orada bir alışveriş merkezi mi olacak? Buna ihtiyaç var mıydı? Halk bu soruyu bize soruyor, ben de yeri gelmişken, çok fonksiyonlu ifadeniz üzerine size sormak istedim. Ben sizin protokolün sonucunu bilmiyor olmanızı da anlamadım” şeklinde sorusu ile kesiyordu, sözü..
Kadın meclis üyesine yanıt veren CHP’ li Gökhan. Yüz gülümseten bir ifade ile diyordu ki;
“ Bu soruyu üzülerek dinliyorum, siz meclis üyesisiniz, nasıl bilmezsiniz, burada hiç alışveriş merkezi konusu geçti mi, böyle bir şey olabilir mi? Çok fonksiyonlu derken neden aklınız alışveriş merkezine gidiyor? Çocuk kütüphanesi, toplantı alanları diyoruz.
Ben size soruyorum, ben kütüphane konusunu açmasa idim, siz bana bu soruyu soracak mıydınız? Ben sözümü bitirmeden söz aldınız.
Garip bir soru sordunuz. Ben konuşmamı bitirmemiştim ki.
Orada bir alışveriş merkezini hayal etmenizi garipsedim. Ben halktan hiçbir şey duymuyorum, ne hikmetse bu halk hep size soru soruyor. Yürüyorum, otobüse biniyorum, kordona iniyorum, kimse bana ‘Sayın Başkan buraya AVM’mi yapacaksınız’ demiyor”
Böyle idi meclisin satır arası, gülümseten, yanıt ve benzeri manidar ifadeleri.
Keşke, her söz kesme için, böylesi gülümseten yanıtlar gelebilse..
Bir de; “KENDİ YANDAŞLARINIZIN DEDİKODUSUNU MECLİSE TAŞIYORSUNUZ” sözü vardı ki, bakalım bu konuda ileri ünlerde, kim ne yanıt verecek..!
Aslında, söz kesme söylemi, bu kez Başkan’dan geliyordu. Çünkü; “benim sözümü kesme nezaketinde siz bulundunuz” diyordu, AK Partili kadın üyeye..
Sonra da; “Burası gayet güzel bir kütüphane olacaktı. Ruhsatı da kesildi. Fakat kütüphane yapılmadı, soruyorum, bir şey yapacağız diyorlar. Sen benim arsamı tahsis aldın, bana bir bina yapacaktın. Kütüphane diyorsunuz, belediyeyi eleştiriyorsunuz, AVM’yi merak ediyorsunuz ama burası ne oldu diye sormuyorsunuz. Kendi yandaşlarınızın dedikodusunu meclise taşıyorsunuz. Oranın ruhsatı var, yapımını bekliyoruz. Zaten onunla ilgili herhalde gereği yapılır, bir süresi var, süre bitecektir. Biz kendi alanımıza çekileceğiz.” diyerek sözünü bitiriyordu CHP’ li Gökhan..
Aralık meclisinden dikkat çeken notlar böyle idi vesselam.. Haydin kış kapıda. Aralık’tayız sonuçta.. Aralık kalmasa keşke bazı meseleler..!