.

İl Genel Meclisi’nin teklif ettiği Bütçe’ ye, Onay çıkmış. Ne diyelim, köylüye hayırlı olsun.
Sadece köy değil elbet, hayırlı olsun temennisinin adresi.  Okullar, Jandarma, kamu hizmeti dalında tüm kurumlar..
Duyduk, işittik ki tam yeterli olmasa da, yeni yıl da acil ihtiyaçlara çözüm zamanı.
Köylerin A’ dan Z’ ye  can simidi, dertlerine derman kapısı olarak bilinen İl Genel Meclisi, yöreye canlılık katacak yatırımların da birinci derece  yetki makamı olsa şöyle tam yetkiyle, daha bir gelişir her yaşam merkezi..
İşsizliğe son verecek, üreticiye para kazandıracak kooperatiflere bir el atılsa mesela İl Genel, yeme de yanın da yat kıvamında olacak pek çok şey.
 Kaldı ki, bir bilen bir yetkili isim ile sohbet ederken dile geldi;  sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ ın da  çok önemsediği tarımsal ürünlerin pazarlamasını sağlayacak kooperatifler bir hayata geçse güzel ülkemde, bakın o vakit tarım alanında çağ nasıl atlanırmış..
Üreticinin ürününü, yok pahasına değil, üstelik süreklilik arz edecek Pazar’lar bulması.
Yetmedi,  bu sezon değil, gelecek sezonların da ürününe alıcı bulması anlamına gelen ürünün Pazar bulması noktasında etkin olacak kooperatifler ile,  Milletin Efendisi Köylü nasıl da güçlenecek.
Bu konudan uzun şekliyle söz etmek isterim lakin, merak duyanlar sayın Cumhurbaşkanı’nın sözlerine bir göz atsın bir zahmet. Bir kulak kabartsınlar,  ‘Reis ne diyor?’
Kooperatifleri, tarımsal kalkınma olarak algılayıp, ‘Zaten varlar..’ demekle olmuyor bazı şeyler.. Denilen bu değil, benim de bunu anlatmaya yazık ki bilgi ve uzmanlığım maalesef yok.
Misal, Tırım İl Müdürlükleri, sayın Cumhurbaşkanı’nın uzunca süredir önemsediği bu konuda, bu güne değin neden gereğini yapma noktasında uğraş vermemişler, hiç çabalamamışlar, hakikaten merak ediyorum.  
Merak, her insanda vardır. İşittiğim bir konu, benim hayli fazla merakımı daha da artırıverdi bu aralar.
Bir isim. Toplantı masalarının altına, kayıt cihazı koyuyor. Sonra da, bilmiş bilmiş; “Ne güzel ettin öyle lafını. Haaa bravooo” diyor.
O diyalogdan haberdar olması için, o adreste olması gereken, üçüncü kişi olması gerekirken, sanki müneccim yedekteki o isim. Yani özetle; Şaşırtıyor insanları..
O isim,  yedeklerdeymiş dedim ya… Bir de beklentisi varmış, ‘yok artık..’ dedirtecek.
Allah korusun, “rahatsızlanıp biri ölse de, yerine geçsem’ diye bekleyenmiş. Kodlardım adını da, üzerime vazife değil..  Neme lazım, Yarın bir gün, bizi de kayıt etmeye kalkar, haliyle canımızı sıkar..
Çanakkale bu aralar, kayıtçıları konuşur oldu. Kayıkçı demedim yanlış anlamayın.  ‘Kayıtçı..’ Yoksa tele kulak mı desem..!
Tekle kulakların, kulağını çekiverecek bir gün en yetkililer, farkında değil,  her şeyi duymaya meraklılar.. Ne yapacaksın her şeyi duymakla? Üzerine vazifemi, nerede ne konuşuluyor..?
Belki, benzer davranış sergileyenlerden ben gibi sizlerde haberdar oldunuz. Sanmayın ki, aynı isimlerden söz ediyoruz. Öyle çoklar ki bu aralar, kimi her telefon görüşmesini kaydediyor, kimi ortamlara kayıt cihazı bırakıyor. Bilmiyorlar ki, kanunen suç işleniyor..
Koca koca adamlar. Kimi yedekte bekliyor, kimi her duyduğunu yazıyor çiziyor.. İyi de, bir gün sormazlar mı adam olana; “Hooop kardeş, sen naaapıyon..?”
Hiç efor sarf etmeden, binlerce lirayı günde kazanınca insan, rahat durmuyor vesselam..
Kimi zaman, demeye çalıştığım, bahsettiğim konuları anlamadığını ileten öyle çok tanıdığım var ki. Sağ olsunlar, birden fazla kez okuyorlarmış yazdıklarımı.
Bu sözü işittiğimde sorum oluyor tanıdıklara. –“Peki ya o vakit, anlaşılıyor mu mevzuu..?” diye.
Aldığım yanıt,  bazen şöyle oluyor; ‘Maalesef..’
Sonra şakalaşıyoruz. ‘Yahu’ diyorum;  ‘Ben deli miyim. Yekten yazıp, başka başka düşmanlar mı edineyim.. ‘
Aslına bakarsanız eeey dostlar onlar bir güzel biliyor kendilerini. Sadece kayıt etmiyor, dinlemiyor bir de üşünmeden,sıkılmadan gözetliyorlar..
Nereden yapıldı bir ara o program bilmem ki.. Milleti sardı bir merak, ‘biri bizi gözetliyor’ cu oluverdi bazı akıllılar..
Dün yöneltilmiş bir soru işitti kulaklarım.. Bir yetkiliye.. Ay pardon, temsilciye. Öyle ya, kendisi yönetici değil, aslında temsilciymiş..
Mücadelelerinde, onları destekleyen,  onlara göre meğer Devlet imiş..Tövbe tövbe..
Yine bahsetmeden edemeyeceğim bir işittiğim. Her seferinde yok yok denilerek yokluğu iddia edilen, vatandaşın da kafasını bu iddialarla karıştıran birileri, yine neyin hesabının peşinde, vallahi anlamakta bir güzel zorlanıyor insan..
Size göre yok’ lar, neyin yok’u..  Yok yok iddialarınızın da bir yok oluş zamanı, sahi  hiç yok mu..?
Yeri gelince yönetici,  lafa gelince temsilci.. İyi de alınan maaş ‘Yönetici..’
Madem ‘Temsilci’ lik iddianız var şimdi, merak  ediliyor; ‘maaşı da var mı..?’
Yine unutmadan söz edeyim; Daha ne görevler için ne isimler, ne makamlar için ne benzetmeler yapılacak, vallahi merakla bekliyoruz..
Yanıtı merak konusu bir soru daha işitti kulaklarımız. O’dan da söz etmeden edemeyeceğim.
Başkan ile ‘Artık seninle çalışmam.’ diyen Temsilci’ yi, seçtirdiği Başkan’ın da terk ettiği doğrumu sahi..?