.

GECİKTİRİYOR..LAKİN, ENGEL OLUP İMKANSIZ KILMIYOR..
Dörtlü karışım diye anılan bir tür geciktiriciden haberdar oldum. Ve de; dile getireyim istedim,. Sonuçta, hepimize gerekli bir tarif.. Kim istemez ki gecikmesini..
Geciktirmesi bir yana, basit bir uygulama yöntemi olduğundan, belki bunu anlatıp sonunda hayır duası alırım diye de düşünmedi değil.
Bir şeyin gecikmesi, kimi mutlu etmez ki kardeşim..?
O halde, anlatayım işittiklerimden özetle. Bu dörtlü karışımın faydası çokmuş. Öyle diyordu anlatan Muhterem..
Öyle faydalı ki, en başta geciktiriyor.. Neyi mi..?
Yanıt veriyorum, “Dünyayı erkenden terk etmeyi, yani tahtalı köye gitmeyi..!”
Peki ya, dörtlü karışımın mücadelesi kime?
Hemen söyleyeyim, Adı bile  Antienflamatuar, bizi hayata bağlasın diye etkisi olanların adı.
Neler yok ki, etki alanında Antienflamatuar’ ın.. Tıpta geçen adından söz ettiğim, bu uzunca ismiyle telaffuz edilenin, anlayabileceğim şekilde ne olduğunu ifade eden uzman isim, yani bahsettiğim o muhterem şöyle diyordu özetle;
“Vücuttaki iltihabi yangısal hadiseler. Yol açtıklarına gelince, hayli fazlalar. Belleği bozar, romatizma başta, kişiyi kalp ve damar hastalıklarına biçilmez kaftan eder..”
Adını telaffuz etmesi hayli zor, bahsedilen Antienflamatuar’ı elde etmek ise, aslında çok doğal ve de kolaymış.. Bilindik ilaçlar dışında, evimizde hazırlayabilirmişiz.
 Uygulanacak kür için, sanırım iksir desem daha doğru olacak.
Uzmanların, ‘dörtlü karışım..’ dediğine, ben şöyle bir isim verdim kendimce.. “ Dört kolluya binmeyi geciktiriyor, lakin asla engel olamıyor. Özetle geciktirici..”
Kendimce taktığım bu ismi, yanlış anlayıp yanlış yorumlamış olabilirsiniz. Fakat, hayat yaşandıkça güzeldir ya, yaşam olmaz ise, hayatın ne anlamı olur..?  Yaşamdan kopmayı öteleyen, geciktiren faydaları olduğu için, bahsedilen dörtlü karışıma, kendimce o nedenle geciktiren, geciktirici diyerek bahsettim. Yanlış, anlaşılmasın lütfen..
Malum, artık kış geldi. Kapıda demiyorum, çünkü hafta başından buyana, tir tir titriyorum. Öylesi soğuklar geldi, hep birlikte hissediyoruz.
Geciktirici, geciktiren diye bahsettiğim iksirin, tıbben neye iyi geldiğini uzun uzun anlatacağım ki, tekrardan yanlış anlaşılmaya neden olmayayım.
Şöyle bir google amcaya sordum; “Nedir bu: Antienflamatuar..?” diye..
Kısa sürede edindim bilgiyi, şöyle yazıyordu ulaştığım site(türkcerrahi);
 “Antienflamatuar, inflamasyonu, yangıyı (iltihabi reaksiyonu) önleyici anlamındadır.
Antiinflamatuar ilaçlar kortizon, asprin ve ibuprofen türü ilaçlardır.
Bu ilaçlar inflamasyon bulguları olan şişme (ödem), hassasiyet, ağrı ve ateşi düşürürler.
Nonsteroid antienflamatuvar ilaçlar (NSAİİ. NSAİD), analjezik (ağrı kesici) ve ateş düşürücü (ateş azaltıcı) etkileri olan ve yüksek dozlarda anti-inflamatuar etkileri olan ilaçlardır.
Nonsteroidal terimi, bu ilaçları yüksek anti-inflamatuar etkiye sahip olan steroidlerden ayırır.
Bu ilaç grubunun en önemli üyeleri aspirin, ibuprofen ve naproksendir.”
Ben gibi, bir çoğumuz kendi kendimizi öldürüyoruz. Çünkü; Tiryakiyiz, her içtiğimiz sigara ile, tabutumuza ardı ardına çiviyi,  bile bile çakıyoruz.
Sosyal medya turunda iken rastladığım ve bahsettiğim, adı tuhaf şeyi , kendimiz hazırlyabiliyormuşuz.
Bunun için, önce bir kase yoğurt. Sonra, bir çay kaşığı Zerdeçal’ı yoğurdun içine atıyoruz. Ardından bir çay kaşığı Zencefil, bir çay kaşığı taze öğütülmüş Isırgan tohumu ve de  yine bir çay kaşığı Tarçın.. Şimdi sıra karıştırmada.Ve de sonrası kaşık kaşık tüketmede sıra..
Bunu her gün  tekrar etmenin,  yani tüketmenin faydası var mı,  yok mu, o’nu da bir zahmet  meraklanan araştırsın.  Benden bu kadar. İşittim, ilgimi çekti, deneyeceğim.
Hayat, yaşandıkça güzel. Yaşamak için de,hayatta kalmak.. Dörtlü karışım, belki de uzun yılar bahşeder bizlere. Haydin hoşça kalın..