İnsanlık tarihinde en fazla seçeneğe sahip olunan bir dönemden herkese merhaba. Bu kadar seçeneğin arasından en iyisini seçmek ciddi bir iş.
İnsanlık tarihinde en fazla seçeneğe sahip olunan bir dönemden herkese merhaba. Bu kadar seçeneğin arasından en iyisini seçmek ciddi bir iş. Çünkü her zaman daha iyisinin mümkün olduğunu biliyoruz. Daha iyi bir iş, daha iyi bir tatil, daha iyi bir kokteyl, daha iyi bir çanta, daha iyi bir ev… Peki, daha iyi bir partner ya da kendimizin daha iyi bir versiyonu? Evet, hepsi mümkün. Tüm bu seçeneklerin arasında kaybolanlar ve bu seçeneklerden en iyisini seçme endişesi taşıyanlarla tanışma zamanı. Onlar için karar vermek sandığınız kadar kolay değil! Tüm seçeneklerin arasından hak ettiğimizi yani en iyisini seçmek için esaslı bir mücadele içindeyiz. Alınan her kararın ve seçilen her ihtimalin ardında tek bir tanıdık şüphe: Daha iyi bir seçenek daha var mı? Korkularla yüzleşme vakti!
‘Fear of better options’ ya da kısaltılmış haliyle FOBO, yani daha iyi seçeneklerin var olmasından korkma durumuna verilen isim. Modern döneme özgü bu korku, sahip olunan seçenekler arasında seçim yapmayı zor hale getiriyor. Bu korkuya ya da endişeye sahip kişi, karar vermeden önce bütün seçenekleri tüm detaylarıyla araştırıyor ve karar verme sürecini çıkmaza sokarak sonuca ulaşmayı zorlaştırıyor. Çünkü seçeneklerin detaylarında ve çeşitliliğinde kayboluyor. FOBO kavramını ilk kez dile getiren isim girişimci ve yazar Patrick McGinnis’e göre, karar vermek yalnızca bir seçeneğe karar kılmak değil; aynı zamanda bir seçenekten vazgeçmek anlamına geliyor. Bu sebeple, FOBO’yu yalnızca en iyi seçenek kaygısıyla sınırlandırmamalı ve vazgeçme korkumuzu da göz önünde bulundurmalıyız.
En iyisi, en güzeli, en doğrusu
FOBO’dan mustarip kişiler, büyük bir endişeyle en iyi seçeneği bulmak için çabalarken yaptıkları filtrelemelerle karar verme aşamalarını felce uğratıyor. Bir ürünü daha ucuza bulmak ya da aynı fiyata daha iyisini bulmak için birden farklı satıcıdan fiyat alabilirsiniz. Meşhur indirim dönemlerinde istediğiniz çanta yerine bambaşka bir çanta için ‘Sepete Ekle!’ butonuna dokunmuş da olabilirsiniz. Yaz tatili için daha iyi bir yerde, daha uygun fiyata rezervasyon yaptırmak için uzun saatler boyunca bilgisayar başında oturanlar da aramızda olabilir. Tüm bunlar size tanıdık geliyorsa FOBO olma ihtimaliniz üzerinde biraz daha düşünebilirsiniz. Tüm bu sürecin sonunda daha tanıdık gelecek yegane şey ise günün sonunda daha iyi bir seçeneği ararken hiçbir karar vermemiş olduğunuzdur… Sorun yok, yalnız değilsiniz.
Kafamda deli sorular. Kolayca sevemiyorum…
Uzun zamandır görüşmek istediğiniz dostlarınızla şehrin yeni kokteyl barında buluştunuz. Menüde onlarca farklı seçenek var ve birini seçmek için kısıtlı vaktiniz olduğunu hatırlatalım. Ensenizden yayılan sıcaklığı şimdiden hissedebiliyoruz… Tamam, baştan ikinci iyi bir seçenek gibi görünüyor. Bir saniye, son sıradaki de hiç fena görünmüyormuş. Evet, son sıradakini seçtiniz. Bu arada, şu yan masaya gelen renkli kokteyl daha lezzetli görünüyor gibi… Neyse, hangisi Instagram’da ‘#GirlsNightOut’ etiketi için daha havalı görünecek? İşte o anda fondan gelen ses de ne öyle; Serdar Ortaç’ın unutulmayan sözlerini duyuyoruz: “Kafamda deli sorular. Kolayca sevemiyorum…”
En iyisini seçmek için gösterilen bu ekstra mesainin en önemli sebeplerinden biri de refah. Alım gücünüzün artışıyla doğru orantılı şekilde muhtemel seçenekler de artış göstereceği için FOBO’nun tetiklenmesi söz konusu. Para mutluluk getirmez klişesinin henüz yeni hayatımıza giren bu kavramla bağlantılı olması bizi de biraz düşünmeye sevk etti. Ayrıca narsizm de en iyi seçeneği hak etmekle ilgili bize küçük bir mesaj veriyor. Bir kenara not etmekte fayda var… Biraz da daha iyi bir sevgili veya eşten bahsetmek ister misiniz?
Her zaman en iyisini seçemiyoruz
Hayatınız boyunca binlerce insanla karşılaştınız ve yüzlerce farklı ilişkiye tanık olduğunuzu varsayıyoruz. Bu varsayıma göre, ilişkinin taraflarından bazıları ‘daha iyilerine layıksın!’ gibi bayat bahanelerle yeni denizlere yelken açtı. Bizim de bir arkadaşımızın başına geldiği için bu kadar iyi biliyoruz… Elbette hemen ardından yeni bir ilişkiyle karşımıza çıkan Bay Klişe, daha iyi bir seçenek olduğunu düşündüğü yeni partnerini de bir başka iyi seçenek için bırakacak. Burada bir nefes almak gerek işte. En iyi seçenek o an yanında en iyi hissettiğindir. Yani bir sonraki seçenekte bu defa ‘daha iyilerine layıksın’ cümlesi karşı taraftan gelebilir ve sizin ‘next’e geçiş aşamanız sekteye uğrayabilir.
Karar alma aşamasında seçeneklerin arasında kaybolmanın en tanıdık örneği ise mutlaka gardırobun önü. Yüzlerce kıyafetin arasından o gün için bir kombin neredeyse imkansıza dönüşüyor. Sihirli bir şekilde bir araya gelmesini dilediğimiz o parçaları asla seçemiyoruz
Her gün 35 bin karar alırken tüm seçenekleri değerlendirmek günün sonunda fayda yerine yıpranmamıza sebep oluyor. Tüm FOBO mağdurlarını derin bir nefes almaya ve en iyisini seçme konusunda biraz daha esnek davranmaya davet ediyoruz. Evet, söylemesi kolay dediğinizi duyar gibiyiz. Tamam hadi birlikte yapalım o halde. Derin nefes aldıktan hemen sonra içinde bulunduğumuz ana odaklanarak tadını çıkarmaya bir an önce başlıyoruz. Olağanüstü ihtimallerin havada uçuştuğu Hollywood filmlerini kenara bırakıyor ve günü tüm sürprizleriyle karşılıyoruz. Bu arada hangi Hollywood filmini örnek göstereceğimize bir türlü karar veremedik. Önerisi olan var mı? (Kim daha ciddi bir FOBO gördünüz mü?)