NE GÜZEL TÜRKÜ İDİ O TÜRKÜ.. ACIKLI, ÖYLE İÇ ÇEKTİREN.. ESKİLERDE VAR NE VAR İSE..

Kim hatırlamaz ki, naylon ayakkabıları... Nostaljiden söz etmiyorum, halen dahi kullanımladalar aslında.
Yeni nesil kullanmaz, belki bir kaç ünlü kullansa, birden moda olur ya neyse...
Adı bile pek bir orjinal, öyle ecnebi türü bir ifade: ‘CİZLAVET::’
Peki ne mi bu Cizlavet..
Hadi azıcık geçmişe dönelim.. Adından söz eder ikne; “KÖYLÜ KUNDURASI” denilenden.. Garip bir isim, ama isim işte;  “CİZLAVET”
Geçende, hayli geçenlerden bir paylaşıma rastladım..  Cızlavet’ten söz edilen...
Tarihleme bile veriliyordu. 1893’de İsveç’in Gislaved kentinde bir lastik firması kuran Wilhelm ve Carl Gislow kardeşler tarafından üretildiğniden söz edilerek, anlatılıyordu Cizlavet...
Ve o markanın, meşhur oldu ğu bir ülkü...  Türkiye...
Türkiye’de,‘de Gislaved/Kara lastik adıyla bilinmekte, böyle deyince belki anımsadanız sizde...
Ve ülkemizde kullanılan diğer adları..Ankara - Trabzon kundurası gibi isimlendirmeler..
Geçmişten söz etmek ne güzel değil mi... İnsan, hep arıyor eskileri ve eski hikayeleri...
Dilimizde, Cislavet diye okunan,  Gislaved 1930 yılından itibaren Türkiye’de özellikle İç ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde giyilen, hurda lastiklerden yapılıp, ayakkabı şekli, görümü verilmiş bir ayak giyeceği.
 Ve, şu da bir
gerçek ki; Kundura gibi türlerinin eskitemediği bir ayakkabı kendisi...
Sağlamlığına sağlam ve de dayanıklı...
Bir bilgi  edindim, Sovyetler Birliği kırsal kesiminde de kadınların yıllarca giydiği bir ürünmüş kendisi.
Yokluktanmıdır, yok sa, sağlamlığından mı, onu pek anlamayamıdm.
Biraz daha pahalı, halk tabiriyle “lüks” olanlarının içinde astar da yer bulmuş bir aralar.
Gelelim moda oluş şekline... Kadınlar için renkli olanları da üretilmiş, rengarenek..
Günümüzde ise, daha estetik ve bir çok renk seçeneğiyle elit sınıfın tercih ettiği pahalı modelleri kullanılmakta... Kadın çizmeleri pek kullanışlı bu arada.
Moda olurmuş yeniden, ben yazdım ya..  Yazdım ben, patladı gitti Cizlavet...Olur mu olur..