Çanakkale’de öğrenim gören Üniversiteli gençler öyle bir düşünce ile harekete geçmişler ki, alkışlamamak, duygulanmamak elde değil.
İnsan elbette düşünen bir canlı. Düşünce, bazen işsiz başa iş çıkarsa da, böyle düşünceye can kurban….
Hafta sonunda, gelecek kurabilmek adına önemli bir sınav veren ülke genelindeki milyonlardan Çanakkale’ de ki küçük bir bölüm, öyle bir düşüncenin içine ortak edildi ki, bu sayede güldürecekleri yüzlerden belki o anda habersizlerdi.
E-posta adresime gelen bir etkinliği anlatır bilgi notunda;
“Öğrencilerim anlamlı bir çalışmaya imza attılar. KPSS çıkışı insanlara yalvara yakara ellerindeki kalem, silgi ve kalem traşları topladı. Bunları önümüzdeki günlerde köylere götürüyoruz.
Eğer bu çabamızı haber yaparsanız çok memnun oluruz. Yaptığınız haberleri arşivliyor, çoğaltıyor ve öğrencilerimizin dosyalarına ekletiyorum. Böylelikle mezun olduklarında yaptıkları çalışmaları gösterebilecek ve rakiplerinin önüne geçebileceklerdir. İlginize teşekkürler” diyordu bir ses.
O’ndan bahsederken ses diyorum, çünkü o’nun sesi on binlerce Çanakkale’ linin bir çok kez duyduğu da ondan.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) öğertim elemanı Gökhan Bayram’ dan bahsediyorum. Kentte bir çok etkinlik ve özel anlam taşıyan projenin sunuculuğunu yaptığına tanık olmayan yoktur. Daha doğrusu o’nun sesinden sunumları duymayan…
İşte o ses’ in, Akademik danışmanlığını yaptığı ÇOMÜ Halkla İlişkiler topluluğu öğrencileri bir olmuşlar, bir düşünmüşler ve bir örnek davranışa imzalarını atmışlar. Hemi de, o bir önemli düşünceye dahil ettikleri binlerce Çanakkaleli ile bir ilke de imza atmışlar.
Bu güne değin, defalarca kez gerçekleşen çeşitli benzer sınavlarda bu örnek proje gerçekleşmiş olsaydı, belki de bu gün istenmeden bu anlamlı projeye iştirak olunurdu.
Bence bu örnek düşünceyi Türkiye geneline yaymalı ve köy çocuklarımızı bir şekilde mutlu etmeliyiz. Derler ya, ‘yarım elma, gönül alma’ kim istemez ki böyle bir elmanın yarısı olmamayı.
Çok uzatmadan, geleyim bir olup, bir düşünülen ve birilerini de köy çocuklarımızı mutlu etmek adına birleştiren o düşünceye.
ÇOMÜ’ lü gençler, hafta sonu tatil gününde dinlenmeyip, haftanın stresini atmaya yönelik bir özel etkinliğe dahil olmayıp, köy çocukları için çalışmışlar.
Ülke genelinde milyonlarca vatandaşımızın gelecek umudu ile girdikleri KPSS sınav çıkışında, milyonlara değil ama, Çanakkalelilerin önüne birer koli koyup, sınav sırasında kullanılan kırtasiye araç gereçlerini toplamış genç kardeşler.
Kısacası, Çanakkale’ de bir farkındalık yaratmış ÇOMÜ’ lüler.
ÇOMÜ Halkla İlişkiler Topluluğu, hafta sonu gerçekleşen KPSS sınavı çıkışında 2000’e yakın kırtasiye malzemesi toplamayı başarmış özetle.
Toplanan o malzemeler de önümüzdeki günlerde köy çocuklarına dağıtılacakmış.
Üniversitenin, halka yönelik çalışmalar yapan öğrenci topluluklarından olan Halkla İlişkiler Topluluğu tek kelimeyle anlamlı bir çabaya daha imzasını koydu.
Saymakla bitmeyecek bir çok anlamlı işe dahil olan gençlerin, “Kırtasiye Malzemeleri Köy Çocuklarına” sloganıyla yaptığı bu kampanyaya ilişkin bilgi veren topluluk akademik danışmanı öğretim elemanı Bayram; 22 üniversite öğrencisinin, 8 ayrı noktada 1981 kırtasiye malzemesi topladığını, toplanan o kıymetli malzemeleri de önümüzdeki günlerde temin edilecek kitap ve oyuncaklarla birlikte köylerde bulunan çocuklara dağıtılacağını anlattı.
Bir gelecek umudu ile verilen sınavda, yeni bir kaderi çizen kalemler, gelecek için de iş başı yapacak bundan böyle. Daha ne olsun ki?
Böylesine anlam yüklü düşünceyle hareket edip, kampanya gerçekleştiren ÇOMÜ’ lü gençler, yüreğinize sağlık…
Kalem bazen bir ders notu, bazen bir karalama aracı olsa da, kiminin hayallerini çiziyor kiminin de gelecek kurmasına aldığı notlarla birebir aracı oluyor.
Hafta sonu bir umut yeni gelecek hayali ile girilen sınavda, doğru yanıtları işaretlemek adına bir biri ile yarışan kurşun kalemler, şimdi minik ellerde yeni sahipleri ile buluşup, onların geleceğine yön verecek bir mini araç olacak.
Kalem deyip geçmemek gerek, Sayıları, harfleri yazıyor o kurşun kalemler.
Bazen, ders defterlerinin bir köşesine Ay yıldızlı Bayrak çiziliyor, bazen de ölümsüzleşsin, hiç unutulmasın diye yaşanılan bir anı, hatıra defterlerine not ediyor o kalemler.
Adında kurşun var da, yazdığı vakit kurşundan keskin o kalemler…
Kurşun demişken, hafta sonundan bir fotoğraf karesi geldi aklıma.
Bu günlerinde ateşlendiğinde patlamıyor ve kurşun atamıyor olsa da, bir zamanlar kulakları sağır edecek şekilde, avlakları inletiyordu muhtemel o’nun sesi.
Yaşı 150 kadar. Şimdilerde Antika diye biliniyor. İşte bu antikanın yeni sahibi AK Parti Grup başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Av. Bülent Turan oldu.
Nasıl mı? Avcıların, atıcıların, kendilerini ziyarete gelen Vekil Turan’a, ziyaret anısına bu antikayı hediye etmesi ile elbet.
18 Mart Av Yaban Hayatı Federasyonu başkanı da olan AK Parti İl Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Bilgiç, fırsat buldukça ziyaretlerine gelen siyasetçiye bir anı olsun diye antika av tüfeği hediye ettiklerini söylerdi.
AK Parti merkez ilçe başkanı Hüseyin Babacanoğlu ile birlikte Çanakkale Cevat Paşa Avcılık ve Atıcılık Derneğini, ziyaret eden vekil Turan burada kendisine ve üyelere de ikram edilen Tavşan etli Pilavı avcılarla birlikte kaşıkladıktan sonra da, hem atıcılara hem de avcılara mesajını verdi.
Yenilenin Tavşan etli pilav vurgusu da yapılmıyor değildi buluşmada. Gözden kaçmayan bazı avcı ve atıcıların, ‘bildik bir pilav değil’ şeklindeki sözleri ise, bir dönem sıkça konuşulan dana etli bulgur pilavına ayrı bir gönderme olarak da göz çarpmadı değil yani.
Neyse, ben döneyim vekil Turan’ ın atıcılara ve avcılara mesajına;
”Hatırlarsanız yaklaşık bir yıl kadar önce sizleri ziyaret ettiğimizde ‘Biz Ankara’nın değil Çanakkale’nin vakiliyiz’ demiştik. Allaha hamt olsun sözümüzü tutma imkanı bulduk. Seçimden seçme değil, imkan buldukça geleceğiz demiştik. Daha seçime 3-4 sene var. Ama avcılarla çay içmekten, beraber olmaktan onur duyduğumuz için tekrar bir araya gelelim istedik” diyordu vekil Turan.
“Her zaman söylüyorum ‘Biz Ankara’nın değil Çanakkale’nin vekili olacağız. Belki farkındasınız Elimizden geldiğince imkan buldukça parti ayırmaksızın belediyelerin sıkıntıları, taleplerine varsa onları masaya yatırmaya çalışıyoruz. Kamu hakkı adına ne varsa…” vurgusuyla da, kendini dinleyen avcı ve atıcılara adeta alkış tufanı koparttırıyordu.
Ha bu arada, Tavşan etli pirinç pilavının lezzetine diyecek yok tu hani…