Bilim, bilim ister, bilim bilgi ister, bilim ilgi ister, bilim insan ister...
Bilim, bilim ister, bilim bilgi ister, bilim ilgi ister, bilim insan ister,
bilim araştırma ister, bilim ortaya konan verilerin kullanılmasını
ister, bilim üniversite ister, bilim, bilimsel kurum ister, bilim amaç ister,
bilim araç ister, bilim emek ister, bilim sergilenmek için yer ister, bilim
akademik bakış ister, bilim yarış ister, bilim düşünce ister, bilim eleştiri
ister, bilim hırs-merak ister, bilim demokrasi ister, bilim adalet ister,
bilim insanın mutluluğu ve dünya barışı içinse evet ister, bilim
uygulama ister…
“İlim ilim bilmektir, Dört kitabın mânâsı
İlim kendin bilmektir. Bellidir bir elifte,
Sen kendin bilmezsin, Sen elifi bilmezsin
Ya nice okumaktır ?!.. Bu nice okumaktır ?!..”
(Yunus Emre)
Bilim, bilimi kullanamayanlardan nefret eder, bilim ihaneti, bilim
himmeti, bilim zimmeti, bilim günlük siyaseti-siyasetçiyi, bilim intihali
bilim ataleti, bilim bağırmayı, bilim eğilmeyi reddeder…
Sempozyumlar; üniversitelerde kendini gösterme; yapılanları
sergileme, akademisyenleri buluşturma, arkadaşlıkları pekiştirme,
projeleri geliştirme, yeni katılanlara yön gösterme, cesaret verme,
modelleri buluşturma, bilim adına, memleket adına konuşturma, bilimsel
tartışmaları düzeyli kılma günleri ve yerleridir…
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitemizin 25. kuruluş yıldönümü
nedeniyle ULEAD’ın düzenlediği, VII. Uluslararası Eğitimde
Araştırmalar sempozyumu, bu yıl da yükseköğretimin gündeminde yer
alan ”Kalite Güvencesi” çalışmalarını konu edinmiş, Evrensel İnsan
Hakları ve Çocuk Haklarının Korunması dikkate alınarak, “Kapsayıcı
Eğitim” sempozyumun ana temasını oluşturmuştur. Sempozyuma
yurtiçi ve yurt dışı 982 başvuru yapılmış, 675 bildiri kabul edilmiştir.
Sempozyuma davetli konuşmacı olarak katılanlar; Ohai, Georgia
State, Coimbra, Saray-Bosna Üniversitesi’nden, ülkemizden Türk
Dil Kurumu başkanı, Sakarya-Hendek Eğitim, Rize-Çayeli Eğitim
Fakültesi dekanları ile çeşitli üniversitelerden gelen akademisyenlerdi.
Üç gün süren sempozyum yoğun bildiri sunumuna sahne olurken,
katılımcıların genç oluşu dikkat çekiciydi. İlk gün yapılan açılış ve
oturumların yorgunluğunu, akşam, Gestaş desteğinde ilimize ilk defa
gelen yolcu gemisiyle, abideye kadar olan koylar gezilirken, verilen
akşam yemeğini ve lezzetini katılımcılara sormak, ev sahipliğinin
nezaketi olmalı ki ikinci gün Parion Otelde verilen kapanış
yemeğindeki ağırlamanın güzelliğinden söz etmek hakkımız olsun…!?
Hangi kurum ve kuruluşlarda olursa-olsun, yapılan çalışmaların
ve bilimsel toplantıların arkasında birilerinin olması, işleri kotarması,
katılımcıların memnuniyetini sağlaması olağan karşılanır, ama o mutfak
kahramanlarının bilinmez yorgunlukları günlerce söylenir ve
görülmez; ama asıl başarı onların ve o çalışmalara destek veren
firmalarındır. Biz burada hem bu gizli kahramanlara hem Ulead ismiyle
kuruluşundan bugüne kadar 7.bilimsel çalışmanın gerçekleşmesini
sağlayan başkan Prof. Dr. Dinçay Köksal ve ekibine, gelişleriyle
hoşluk yaratan tanımadığımız Çanakkale elçileri olan katılımcılara,
teşekkür edelim...
Bilimselliğin güzelliğini, özelliğini ortaya koyan; bizlere özetle
bilimin nasıl bir davranışla sonuçlanıp model oluşmasını öğütleyen
Koca Yunus’a, ELİFİN “doğruluk ve dürüstlük” olduğunu, yaşanılan
hayatta “dik” durmanın “bilim adamıyla bütünleşeceğini” tekrarlayan
mısralara bir daha bakmak, bakmak, bakmak gerek…!? Sevgilerle…
30.04.2017
Yrd. Doç. Dr.
Hayrettin Parlakyıldız
E-posta: hparlakyildiz@mynet.com