Sizede olur mu bilmiyorum ama ben zaman zaman konuşmak yerine içime atmayı tercih ederim.Bana göre böylesi bana bazen huzur verir.
İnsanın bazı şeyleri içine atması çok normâldir, yeri gelir kırmak istemezsin, yeri gelir kusurunu örtmek istersin, yeri gelir bu bende kalsın dersin...
Ammavelâkin bir de içte tutmak var. bu tehlikelidir. tehlikeden de geçtim samimiyetsizdir.
içinizde, sırf birilerinin kafasına uygun zamanda fırlatmak için biriktirdiğiniz kötü şeyler sizi güzelleştirmeyecek.Aağzınız da kalbiniz de hep temiz, içiniz güzel olsun.Sevdiğiniz insanları olmadık bir yerden vurmak için cephane tutmayın o güzel içinizde.
Okuduğunuzu anlamayı azıcık becerebiliyorsanız; kitap gibi açık insanlardan değil, kutu gibi kapalı insanlardan çekinin.Dürüstlükten, içtenlikten en kötü anda bile zevâl gelmez.Herkesin kendi dünya görüşü vardır. Sadece fikir olarak değil, birine baktığınızda onu ve arkasındaki dünyayı görürsünüz. Aynı şekilde biri size baktığında sizi ve arkanızdaki dünyayı görür. Bu bakış açısı farklılığı herkesin daima farklı bir görüş alanı olmasıyla sonuçlanır. Herkesin yaşam deneyimi farklıdır.
Bu olayların insanda yarattığı anılar, içsel bir temsil olarak depolanır. Her bir olay beyinde bir resim, ses, duygu veya düşünce olarak tutulur. Aslında tüm anılarımız belirli bir dizi görüntü, slayt, film, ses, duygu, koku ve tat olarak depolanır. Bu, bir dizi hatırayı diğerinden ayırma şeklimizdir. Bu depolanmış resimler, kelimeler, sesler ve fiziksel hislerle deneyimlerimizi düşündüğümüz gibi zihinsel olarak yeniden yaratır ve hatırlarız. Şimdi gözlerimizi hareket ettirirken hangi tatları keşfedebileceğimize bakalım…
Göz hareketleriyle zihne ulaşma fikrinin temeli, göz sinirinin beyne en yakın konumda olmasından temel alır. Gözlerinizin yaptığı hareketlerin, anıların farklı duyusal kısımlarını ortaya çıkardığı düşüncesi, gerçek ve yalan arasındaki ayrımı belirginleştirebilir.
Göz hareketleri ne anlama geliyor?
Konuşurken gözlerinizin ne yöne baktığı, o an ne düşündüğünüz, neyi anımsadığınız ve nihayetinde yalan söyleyip söylemediğiniz hakkında bilgi verebilir.
Yukarı ve sola bakmak
Yukarı ve sola doğru hareket, kişilerin daha önce görmedikleri bir şeyi zihinlerinde görselleştirmeye çalışırken yaptığı bir harekettir. Birinden var olmayan bir şeyi hayal etmesini istediğinizde bu harekete tanık olabilirsiniz. “Duvarları mora boyayınca odanız nasıl gözükür?”, “Pembe bir fil düşün. “Sence bu saç kesimi bana yakışır mı?”
Yukarı ve sağa bakmak
Yukarı ve sağınızda daha önce gördükleri veya hayal ettikleri bir görüntü ortaya çıkar. Buna ek olarak, bazı insanlar gözlerini odaktan çıkararak hatırlanan görsele erişirler. “Büyüdüğünüz oda ne renkti?”, “Oturma odanızda kaç sandalye var?”, “İlk bisikletinizin rengi neydi?”.
Sola bakmak
Zihniniz daha önce duymadığınız bir şeye erişmeye çalışırken gözleriniz sol tarafa bakabilir. "Bu şarkıyı ben söyleseydim nasıl olurdu?", "Bir kedi havlaması nasıl olur?"
Sağa bakmak
Daha önce duyduğunuz bir şeyi çağırmak, gözlerinizi sağa hareket ettirebilir. Bu bir konuşma veya ses olabilir. "Ben en son ne dedim?", "En son telefonda kiminle konuştun?" gibi sorular, muhatabınızın gözlerini sağa doğru harekete geçirebilir.
Aşağı ve sola bakmak
Bir kişinin duygularına ve duyularına erişme çabası, aşağı ve sola bakmasına sebep olabilir. "Suda yüzmek nasıl bir duygu?", "Islanmak nasıl bir duygu?"
Aşağı ve sağa bakmak
Bir kişinin içsel bir diyalogda olması, gözlerini aşağı ve sağa çevirebilir. Biraz durup kendi iç sesinizin sesini dinleyin, "Bu durum sizin başınıza gelseydi ne yapardınız?"
Gözleriniz hareket etmiyor
İnsanlar sorunuzu doğrudan ve hemen yanıtladığında bu, bilgilerin zaten mevcut olduğunu gösterebilir.