Demokrasi, insanlığın geldiği en ileri nokta gibi görünse de esasında en sade ve en kolay aldatmacanın da olabileceği bir sistem.
Egemenliğin kendinde olduğuna inandırılan halk yığınları sadece birkaç yılda bir oy kullanmak suretiyle kendi kaderlerini belirlediği gibi bir oyunun figüranı olarak idare edilirler.
Demokrasi esasında insan yönetiminin hem en iyi hem de en berbat yollarından biridir.
Yani anlayacağınız demokrasi bir bakıma balın içerinde acı biber karıştırılmış hali gibidir.
Adil hukuk sitemine dayanan, kurumsal kültürün yerleşik olduğu, sosyal adaletin ve gelir dağılımının sağlandığı ülkelerde demokrasi balı gibidir ve en fazla içine azıcık acı biber eklenmiştir.
Demokrasi’nin hukuk sitemine dayanmayan, kurumsal kültürden yoksun, gelir dağılımının ve sosyal adaletin olmadığı ülkelerde demokratik kültürü acı biber içine az miktarda bal katılmış gibidir.
Bunun bilinen en belirgin iyi ve doğru uygulamaları, hayıflanarak ifade edeyim, ne yazık ki AB ve ABD’dedir.
Bizim gibi ülkelerde ise; ne yazık ki ne askeri, ne siyasetçisi nede iş adamı ve yüksek bürokratı sosyal adalet, adil hukuk sitemi vs gibi batı normlarından uzak hafif “ despotik demokrasi” anlayışı ile ülke yönetirler.
Çünkü halkı henüz demokrasi ile tanıştırılmamış, insanca yaşamanın ne olduğunu görememiş, gelir dağılımda adaletten payını, sosyal devlet kültüründen nasibini alamamış, aldırılmamış sürü psikolojisindeki inan yığınları olarak görülmekte ve anti demokratik uygulamalara maruz bırakılmaktadır.
Bunun en tipik acı örneği 23 Ağustos2023 salı günü Rusya’da yaşandı.
Ukrayna ile yani esasında ABD ve AB ile savaşa tutuşan Rusya özel paralı ordusu yani sivil kuvvetlerin çatı kuruluşunca çok büyük bir ihanete uğradı ve Rusya’yı Batı’ya karşı hem küçük düşürdü ve hem de vazgeçilmez güç kabul ederek adete bizdeki Yeniçeri isyanına benzer bir isyanla kendi Rus devletine karşı ayaklandı.
Dünyanın her ülkesinde devlete isyanın karşılığı ağır olur.
Hiçbir devlet kendine ihanet edeni affetmez.
Gelişmiş hukukun olduğu ülkelere bu türden ihanetler hukuk yoluyla kılıfına uydurularak cezalandırılırken Rusya gibi despotik demokrasilerde idare edilen devletlerde ise hunharca ve alenen yapılır.
İşte bunun örneği Rusya yolunda uçakla ilerleyen özel silahlı ordunun yani Wagner'in lideri Yevgeniy Prigojin, yanındakilerle birlikte uçağı düşürülmek suretiyle katledildi. Rusya devleti isyancısına karşı acımasızca suikast düzenledi ve uçağını düşürdü.
Haklı mı?
Kesinlikle haksız.
Demokrasinin ve hukukun dışına çıkarak hareket eden her devlet despotik ve anti demokratik bir ülkedir.
Demokrasi bizim için yer yüzündeki yalancı cennet ve rahat rahat soluk alacağımız bir vahadır.
Vahalarımızın ülkemizde de kurutulmaması; hukukun, gelir dağılımındaki adaletin ve elbette ki fırsat eşitliğinin mutlaka sağlanması lazım.
Bugün ki yazım şimdilik bu kadar. Yarın Çanakkale’de yanan orman alanlarıyla alakalı önlem ve önerilerimi paylaşacağım.