Raşit Emir Süer’i tanıyanınız var mı?

Oldukça genç bir iş adamı ve genç bir siyasetçidir.
Ama bildiğiniz duyduğunuz zengin iş adamlarından ve siyasetçilerden değil.
Sıfırdan kendine bir dünya yaratan, her düşüşünde ayağa kalkan biridir.
Son işi ise “Paket Taksi” şirketi ile adete güçlü bir motorlu kurye ordusu kuran önemli müteşebbislerinden biridir.
İş hayatının nasıl olduğunu çok yakın dostum olan beni de kendisi ile tanıştıran Bertan Söğüt kardeşime de buradan sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.
Raşit Emir Süer’in İYİ Parti serüveni,  bir yerde de benim İYİ Parti yolunda yürümemle gerçekleşti.
Bir gün benim bu serüvenimin nasıl başladığını da elbet anlatırım.
Ama kısaca değineyim de fazla merak etmeyin.
40-45  sene evvel askerim olan birine inanmamın karşılığı olarak kedimi siyasetin içinde buldum.
Sonradan işin iç yüzü ortaya çıktı.
Bu 1980’li yılların başında askerim de olan birinin, kırk sene sonra sosyal medya üzerinden beni bulmasıyla birlikte siyasal bir tragedya başladı.
Bu kişinin ruhsal sağlık sorunları mı vardır yoksa başka bir neden mi vardır bilemiyorum, ama gerçek olan bir şey varsa; o da benim saflığımdır.
Herkesi kendim gibi bilmenin bedelidir deyip geçelim.
Biz bu kurnaz veya adını koyamadığım tipin sözlerine inanarak bir kere daha siyasete bulaşıverdim.
İşte bu anadan itibaren de ben de bana inanları yanıma çekip siyasi bir ekip kurmaya kalkınca, Raşit Emir Süer ile tanıştım.
“Bu sürede bana inanarak yanımda olan, benim sözlerime güvenerek ülkesi için elini taşın altına koymayı göze alan o samimi dostlarımdan da bir kere daha özür dilerim.
Ama siyaset, hele de çıkarsız siyaset, bitmeyen bir vatan hizmetidir.
İşte bu anlayışla İYİ Parti’de siyaset yapmaya çalışıyorum.”
Aylarca süren konuşmalar sonrası maskesini düşen bir yalancının (maskeyi düşüren de ben değilim onu da samimiyetle ifade edeyim) oyununa gelmiş olsak da,  ben ve Raşit başladığımız siyaset yolundan dönmedik.
 En azından Raşit Emir Süer daha atak davrandı ve yol aldı.
Son kongrede de İYİ Parti’nin Genel İdare Kurulu üyesi seçildi.
Raşit Emir Süer şimdilerde tüm ticari işlerine son vererek veya en azından el çekerek varıyla yoğuyla İYİ Parti’nin hizmetkarı olarak siyasal çalışmalara devam ediyor.
Bu arada Raşit Emir Sürer tepeden inme bir siyasetçi değildir.
Raşit Emir Süer İYİ Parti’ye binlerce oyla katılış yaptığını da belirteyim.
O, yıllardır üniversite öğrencileri tarafından üniversitelerine davet edilmekte ve gençlerle söyleşiler yapmaktadır.
Halkla ilişkiler kabiliyetiyle, mütevaziliği, samimiyeti ve içtenliği ile, üç kuruşa tenezzül etmeyecek kadar tok gözlülüğü ile halktan biri olarak insanlara dokunmayı başaracak bir yetenektir.
Olasılıkla da Akşener’in en genç prenslerinden biridir.
Genç jenerasyonla iletişimi oldukça kuvvetli olan Raşit Emir Süer, olasılıkla Meral AKŞENER’in yanında uzun yıllar ülkemize ve milletimize hizmet edecektir.
Aslında bir gün Raşit Emir Süer’le bir söyleşiye katılırsak, çok neşeli sohbet yapacağımızı, izleyenlerinde çok keyif alacağının garantisini verebilirim.
Bilen bilir, Raşit Emir Süer oldukça cömertçe de yardımlarda bulunmaya devam etmektedir.
İşte benim tanıdığım Raşit Emir Süer böyle bir kişiliktir.
Uzun yıllar bu ismin siyaset sahnelerinde kalacağının garantisini verebilirim.
Raşit Emir Süer’le yola çıkan yolda kalmaz.
Yolun siyaseten de açık olsun benim genç kardeşim.
 
Beni Seversen Derdin Çok Olur
 
Birbirinizi sevdiğinizde sadece ikiniz yoksunuzdur.
Sevdiğinizin sevinç, hüzünleri ve dertleri de artık omuzlarınızdadır.
Mesela ağrısız bir başınız ve mutlu bir aileniz vardır. Ama siz tutar dertli, laf söz dinlemez cahil bir aileden birini seversiniz ve bir anda omuzlarınızdan ömür boyu atamayacağınız bir derdiniz oluverir.
Sırf sevdiğiniz için, olmadık dertlerle boğuşur, olmadık cahillerle muhatap olursunuz.
Bazen sevmek her şeye ilaç olmaz.
İyi araştırmak ve doğru insanı sevmek gerekir.
İkinci elden bir araba almaya karar verdiğinizde beğendiğiniz arabayı tamirci kaportacı eksper dahil herkese gösterir aldatılamamak istersiniz.
Sırf arızalı araba alıp da başınız ağrımasın istersiniz.
İşte bu mantık çerçevesinde düşünürsek Türk siyasetinde bir partiyi özgür iradeyle çıkarsız sevmek, başa belaları almak demektir.
Türk siyasetinin AKP&MHP kanadı seçmenleri, partilerini sevmek için severler.
AKP ve MHP markasının kusur, eksik fazla önemli değildir. 
Sevme için severler. Sevgisiz kalmamak için partilerin bin bir kusuru olsa da severler.
Sevgileri de esasında öyle aman aman maliyetli sevgi değildir.
Hatta soğan eklem yiyerek doymayı bile doyma kabul ederek hak aramdan severler.
AKP ve MHP şunu yapmış, bunu yapmış, şunu satmış, şunu kollamış önemli değildir.
Çünkü bu iki partinin tabanı bir kere sevmek için sevmiştir. Ötesi yoktur.
Sen ne anlatırsan anlat boşadır çünkü  birileri bu seçmenin kulaklarına AKP ve MHP sevilmelidir demiştir. Çare yok AKP ve MHP sevilecektir.
Ta ki kulaklarına birileri bir başka parti adı fısıldayana kadar öylece kala kalırlar,  AKP ve MHP’yi sevmek için sevmeye devam ederler.
Son yılların Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin YENİ CHP’de ise işer biraz karışıktır.
CHP tabanı CHP’yi karşılıksız ama özgür iradeleriyle sever.
Çaresiz kaldığı için sever.
Çıkar yol bulamadığı için çoğunlukla kerhen sever.
Sevgilerinin karşılıksız olduğunu bile bile sevmeye devam ederler.
Bunun farkında olan CHP tepe yönetimleri kendi aralarında siyasetçilik oynarlar.
Dünyanın en rezil siyasi oyununu da sahneleseler nasıl olsa kapalı gişe oynadıklarını bilirler.
CHP tepe yöneticileri, seçmenlerini sevmek zorunda değildir.
Siyasi faaliyet ve vaatleri bir sahnenin bildik repliğinin tekrarından öt bir şey değildir.
İşte CHP ile yol yürümeye çalışan İYİ Partililerin başına gelenler ortada.
İYİ Partililer çok büyük kayıpları göze alarak CHP’yi sevme uğruna kendilerini riske etmişlerdir.
Ama ne fayda.
CHP yöneticileri için İYİ Parti’nin ne dediğinin ne yaptığının zerre kadar önemi yoktur.
Onlar için önemli olan CHP’nin iç oyununun sahnelenmesidir.
CHP iktidar olmuş veya olmamış zerre kadar önemi ve değeri yoktur.
Nasıl olsa bildik il ve ilçeler CHP’nin her seçimde çanta da keklik yerleridir.
CHP sevdalısı gözü kör aşık seçmeler, CHP’ye destek vereceklerdir.
Gerisi teferruattır.
İyi Parti oy vermiş vermemiş, AKP tekrar tekrar iktidar olmuş umurlarında değildir.
Onun için neoliberal küresel zihniyetli anti Kemalist Yeni CHP’lilerin elinde olan CHP asla iktidar olamadı ve olamayacaktır da.
CHP zaten oy kaybını göze almış durumda.
YENİ CHP’nin siyasal manifestosu her halde “ölen ölür kalan sağlar bizimdir”