Türkiye’de vatandaşı olarak yaşamak gerçekten zor hale gelmeye başladı.

AKP ve MHP eliyle geçimliğini kaybeden ve asgari ücrette razı edilen Türk halkı, yoksulluk ve açlık seviyesinde yaşam mücadelesi veriyor.

AKP ve MHP yanlış ekonomi politikalarıyla çöken veya çökertilen Türk halkının milli şuurunun direnç noktası da olan devletin kurucu değerleri temellerinden sarsılmaya çalışılıyor.

Artık at izi it izine karışmış durumda.

Kimin nerede ve nasıl durduğu, ideal, istek ve ideolojisinin temel dayanağının ne olduğu iyice muğlaklaştı.

Elini nereye atsan çürümüşlük,

Nereye baksan perişanlık diz boyu.

Ekonomik manada adeta sıfırlanan ve geçim derdine düşürülen Türk toplumunun sinir uçlarıyla oynanmaya devam ediyor.

Ne yazık ki devletin devleti koruması gereken yargısı, derin bir sessizliğe gömülmüş durumda.

Adaletin her durum ve şartta müdahil olması gereken suç unsurları karşındaki duyarsızlığı Türk toplumunu aşırı derecede yormaya başlamıştır.

Türk toplumu; Türk devletini Atatürk’ün kurduğu demokratik laik hukuk devleti olarak sahiplenmekte iken, ne yazık ki  AKP ve MHP’nin izlediği iç siyaset anlayışı ve devleti kontrol ediş şekilleri, en azından halkın bir kısmının milli anlayış ve duyarlılığına  ters düşüyor.

AKP ve MHP ortak iktidarının Atatürk’ün kurduğu Türk devletin temel değerlerinden hızla uzaklaşmaya başladığı kanısı, toplumun genelinde kabul görmeye başladı.

İşte durum ortada.

AKP’nin Diyarbakır Belediye kayyumu, o kadim şehrin ortasından geçen dev bir bulvara, milli devleti kurma gayretlerine düşmanlık eden İngiliz işbirlikçisi isyancı Şeyh Sait’in adın, Türk Milletinden ve devletinden çekinmeden vermeye  cüret edebiliyor.

Oysaki bu anti millici siyasala adımlara en çok itiraz etmesi gereken, Türk Milliyetçiliğinin savunucusu görünen AKP’nin ortağı MHP değil mi ve neden sessizlik yemini etmişçesine gölgede kalmayı tercih ediyor?

AKP hadi bildik AKP.

Ne yaptığı belli AKP.

MHP’de AKP’nin dümen suyunda siyaseti karakteri haline getirmiş diyelim.

İyi de YENİ CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in milli şuurdan yoksun açıklamalarına ne demeli?

Candaş Tolga Işık'ın Özgür Özel’e sorduğu "DEM Partisi Şeyh Sait'e destek açıklaması yaptı, İYİ Parti de soru önergesi verdi. CHP olarak siz bu tartışmaya nasıl bakıyorsunuz?" sorusuna, ne acıdır ki Atatürk’ün Partisinin başında bulunan gelip geçici bir başkan Özgür Özel şu cevabı verecek kadar milli şuurdan yoksundur;

"Biz CHP olarak, Cumhuriyet'e, Cumhuriyet'in kurucu kadrolarına saygılıyız. Cumhuriyet'in geçmiş döneminde yaşanmış acılar varsa bu acıları tartışmanın sıcak siyasetin alanı değil, tarihçilerin alanı olduğunu değerlendiriyoruz. Bu mevzu ile ilgili sürekli dönüp yaraları kaşımanın kimseye faydası olmadığını düşünüyoruz."

Yine Can Tolga Işık’ın “Şeyh Sait hain mi kahraman mı?” Sorusuna aynı Özgür Özel milli şuurdan yoksun kapasite düşüklüğünü ifşaa edercesine;

"Benim Şeyh Sait'e hain ya da kahraman demem sizi memnun edecekse Şeyh Sait isyanının Cumhuriyet'e karşı bir ayaklanma olduğunu biliyorum ama bu ayaklanmanın bastırılması sırasında oluşmuş acılar bazı torunların kalbini acıtıyorsa o acıya saygı duymak gerekir." Demekten geri durmuyor.

O halde Özgür Özel anlayışına göre Antep’te ve Urfa’da Fransızlara karşı, İzmir’de Yunanlılara karşı kazandığımız zaferin Yunan ve Fransızlarda yarattığı travma ve  acılar içinde aynı şeyi mi düşüneceğiz?

Halen sürüp giden terörist saldırılara verdiğimiz cevapla imha ettiğimiz terör örgüt mensupları içinde PKK ve PYD’den, terörist ailelerinden ve sempatizanlarına karşıda aynı düşünceyi ve aynı empatiyi mi göstermeliyiz?

Soruyorum.

Özgür Özel için Atatürk ve Türk Milleti ne anlam ifade ediyor?

Aklından Türk Milletine ve Türk askerine, Türk Devletine karşı nasıl şeyler geçiyor?

Türk askeri kimdir?

Ölen asker, polis ve korucularımız neyin mücadelesini kime karşı veriyorlar?

Sözüm ona Özür Özel ve tayfası Atatürkçü, ulusalcı ve Kuvvacı öyle mi? Siz bu beyanattan sonra bunları külahıma  anlatın.

Söyleyeceğim tek şey, Özgür Özel derhal Ata yadigarı CHP Genel Başkanlığı koltuğunu terk etmelidir.

Bir diğer soru da sırf AKP ve Erdoğan karşıtlığı üzerinden siyaset yapmayı alışkanlık haline getirmiş, oy uğruna şeriatçı ve etnik Kürtçülüğe güz yummayı solculuk ve aydın olmak olarak düşündüklerini değerlendirdiğim YENİ CHP yönetici kadrolarına  CHP içerinde kendini Atatürkçü ve Kemalist ilan eden dostlara ve siyasetçilere soruyorum. Neden ses çıkaramıyorsunuz?

Bu mudur Atatürkçülük?

Bu mudur Kemalizm?

Bu mudur ulusalcı şuur?

Bu mudur Kuvvacılık?

Ne yazık ki Türk Milletinin milli mücadelesine ve milli devletine sahip çıkacak ne iktidar, ne de ana muhalefet partisi varmış?

B güne kadar Türk Milleti; savunma sanayi, doğal gaz petrol bulduk, Erdoğan’ı bu sefer kesin devireceğiz, seçimleri kesin kazanacağız gibi çeşitli yöntemlerle oyalanırken, Türkiye’nin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin adından ve sanından başka hiçbir milli yön kalmamış da haberimiz yokmuş.

Oy telaşına ve şahsi çıkar hesaplarına kapılmış siyasetçiler ve siyasi partiler, Türk Devletinin ve Atatürk Türkiye’sinin elimizden kayıp gitmesini görmemezlikten gelmişler.

Buradan Atatürk’e, Atatürk değerlerine ve Türk Milletine ve devletine aşk ile sahip çıkanlara selam olsun.

Etkili ve yetkili konumdayken şahsi çıkar için milli değerlerimizden fedakârlık edilmesine razı gelenlere ve göz yumanlara da yuh olsun.

FARKINDA MISINIZ?

Pespaye bir anlayışa mahkûm edilen Türk Milleti ve yüz yıllık bir mücadele ile sağlanan milli birlik ve beraberliğimiz hızla tarumar edilirken milli şuurumuz hızla abandone oluyor.

Ama Türk Milleti yıkılmaz.

Türk Milleti Atasına ve ülkesine sahip çıkar.

İlan ediyorum.

Türk Milletini Atatürk’ümüzün vasiyeti de olan Gençliğe Hitabe ile ayağa kaldırmayın. 

Akıbetiniz hayır olmaz.