Duman duman ölüme gidiyoruz. (Ben dahil) Hadi sonumuz hayır gele…

Kimimiz dudak, kimimiz harbi tiryaki. Duman olduğumuzun göstergesi bu detayları hafta başında veriyorum. Dün yazacaktım lakin, tatili zehir etmeyeyim dedim. Neticede hayli zehir soluyoruz…

Duman olmuşuz kısacası. Tüm Sigara içenler olarak, halimiz hal değil…

Karar aldım, bu illetten kurtulmak için.  Bence siz de bu kaleme aldıklarımı iki kez okuyun. Neden iki kez, çünkü anca idrak olunuyor. Şahsen ben de iki kez de algı tamlaşıyor. Bu da cigaranın marifeti olsa gerek.

Bir uzman isimden gelen bu çıkışla başlayayım önce.

‘SİGARA AKCİĞER KANSERİNİN BAŞLICA SEBEBİDİR’
İşte duydunuz. Şimdi bunun üzerine de hadi yakın bir sigara…

Kanser türleri arasında yaşam kaybına yol açan en önemli hastalık olan Akciğer Kanseri’ ne dikkat çeken uzman isim,  vücutta meydana gelen küçük değişikliklerin önemsenmesi ile erken dönemde teşhis edilebildiğine de değinse de, ‘Vakit çok geç’  olmasın diye de ben ekleyeyim o halde.

Çanakkale Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Kerim Yeşildağ, 4 Şubat Cumartesi gününe özel konuşmuştu.

Dünya Kanser Günü’nde,  akciğer kanseri belirtilerini tanımak ve hastalığın en önemli nedeni olan sigaradan uzak durmak gerektiğini savunan Uzman Dr. Yeşildağ, aslına bakarsak tam bir Yeşilaycı gibi davranmış.

Hastalıkla mücadelede büyük rol oynadığının altını çizdiği sigara tüketimine yönelik bilgi verirken, “Akciğer kanseri, akciğer dokularındaki hücrelerin kontrolsüz çoğaldığı bir hastalıktır,

Bu kontrolsüz çoğalma, hücrelerin çevredeki dokuları istila etmeleri veya akciğer dışındaki organlara yayılmaları ile (metastaz) sonuçlanabilir” diyerek, tiryakilere  muhtemel hedefinde oldukları hastalığa ilişkin Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) raporunda da yer bulan akciğer kanserine ilişkin detayları dile getirmiş sayın uzman.

Tüm dünyada görülen kanser türleri arasında erkeklerde en sık ölüme neden olanın da bu olduğunu söyleyerek,  aslında önemli bir noktanın da altını çizmiş.

Detaylar arasında bir noktaya dikkat kesildim. Bu illet, Kadınlarda ise ikinci sıradaki kanser türüymüş.  Diyorum ki; ‘Şaşmamak gerek’
Rakamlara bakıldığında, tüm dünyada her yıl yaklaşık 1,3 milyon ölüme neden olan isim yine Akciğer kanseri.
Vay anasını.  Ölüm oranı oldukça yüksek. O halde, erkeklere tavsiyem, bırakalım gitsin.

 Bu kanser türünde, dünya genelinde sigara içme alışkanlıklarındaki değişmeye bağlı olarak alt tiplerinde ve kadınlarda görülme oranlarında değişimler olduğu da bilimsel olarak kanıtlanmış.

Uzman Dr. Yeşildağ bu konuda da;  “Akciğer kanserinin en sık nedeni uzun süreli olarak tütün dumanına maruz kalmak olmakla beraber, tüm akciğer kanserli hastaların %15'e ulaşan bir oranı sigara içmeyenlerden oluşmaktadır” diyordu ki, kafam da karışmadı değil.

Yani, devam mı, tamam mı?

Bu noktada hem aktif hem de pasif içiciliğin önem taşıdığı kesinmiş.

Ne mi yapmalı? Bunun yanıtını da sayın Yeşildağ veriyor. Diyor ki;

“Sigara ne kadar çok yıl ve adette içildiyse, kanser riski de o kadar artıyor. Bu durum paket/yıl ölçümü, kişinin kaç yıl boyunca, günde kaç paket sigara içtiğine göre hesaplanıyor.

Örneğin; 30 yıl boyunca günde bir paket sigara içen biri için bu değer 30 paket/yıldır.

Dolayısıyla ne kadar çok süre içtiğiniz kadar, ne kadar çok içtiğinizin de önemi artıyor”

Ne mi anlamalıyız? Uzman Dr. Yeşildağ, bunu da şöyle özetliyor;

“ 30 paket/yıl sigara içen birinde akciğer kanseri görülme riski, hiç sigara içmeyenlere oranla yaklaşık %25 daha fazla oluyor.

30’dan sonra ise inanılmaz boyutlara ulaşılıyor. Akciğer kanserinin oluşumunda sigaranın yanı sıra genetik yatkınlıklar, hava kirliği, radon gazı, asbest ve diğer mesleksel maruziyetler gibi etkenlerde önem taşıyor.

Bu nedenle en başta sigara tüketilmemesi ve diğer faktörlerin kontrol altına alınması akciğer kanseri riskini önemli ölçüde düşürüyor”

 “ÖKSÜRÜK DEYİP GEÇMEYİN” diye bir çağrısı daha var ki, çoğumuzun ‘Üşüttüm ‘ deyip geçiştirdiğimiz bu ayrıntı, belki de ‘Ben geliyorum’ diyen bir durumun ön habercisidir. Ki tam da öyleymiş…

Bu illet hastalığın en önemli belirtisinin ‘ÖKSÜRÜK’ olduğunu dile getiren sayın Yeşildağ;

Akciğer ve bronş sisteminin ağrı duyusu içermemesi ve ilk semptom olan öksürüğün sigara içenler tarafından bir hastalık belirtisi olarak değerlendirilmemesi nedeniyle, doktora gidilmediğini de hatırlatıp;

“Akciğer kanseri sinsi bir hastalık. Çok ileri boyutlara ulaşmadıkça belirti vermiyor, dolayısıyla tanısı geç konuluyor.
Bu sebeple sigara içenlerin öksürmeye başladığı an göğüs hastalıkları uzmanına başvurmaları büyük önem taşımaktadır”  diyor.

Akciğer kanserlerinden korunma da, sigaranın yanı sıra hava yoluyla gelebilecek her türlü zararlı etkenden sakınmak gerektiği de şüphesiz çok önemliymiş.

Bu noktada gelen anlatım ise; “Akciğerler dışarıya açık organlardır. Ağzımızı açmasak da burnumuzdan vücudumuza hava giriyor.

Dolayısıyla ortamdaki havanın her zaman temiz olması gerekiyor” diyerek, bir önemli hatırlatmaya da imza atan Uzman Dr. Yeşildağ’ ın söylediklerini iki değil, daha da fazla düşünüp, tamam mı, devam mı? Noktasında, sarsılıp kendimize gelmeliyiz.
Duman duman, ölüme adım attığımızın gerçeği başka nasıl anlatılabil