.


Ben olsam, sanırım tam da böyle derdim. Bu düşünceyi taşıyan genç meclis üyesi ile kısa süreli sohbet ettim, ne yalan söyleyeyim düşüncelerine hayran kaldım.
Benim işittiğim ve bahsettiğim o ifadeleri kim duysa, inanıyorum ki ben gibi destek çıkardı genç meclis üyesinin fikirlerine.
Kimden mi bahsediyorum?  İYİ Parti’ li Çanakkale Belediyesi Meclis üyesi Burak Kunt’ tan.
İptal kararı çıkan Troya Festivaline ilişkindi, kısa ancak hayli keyifli sohbetimiz. Öyle dikkat çekici ifadeler sarf etti ki genç siyasetçi, ne yalan söyleyeyim; “ Geleceğin siyasetçi profili nihayet umut verici” diye düşünüverdim.
Niye mi böyle düşündüm? Sohbetimiz içinde; “Ulular arası Troya Festivali diyoruz, Festivalin uluslar arası olup olamadığı konusunda tam verileri bilmiyoruz” şeklinde bir cümle kuruyordu genç siyasetçi.
Dahası da vardı dediklerinin, örnekliyordu sözlerini. “Uluslar arası bir festival, o şehre turist çeker.  Peki biz festival süresi içinde ne kadar turist ağırlıyoruz. Mesela ÇATOD’ un bu konuda paylaşabileceği bir veri var mıdır?” diye de soruyordu İYİ Partili genç meclis üyesi.
Sohbetimiz harcanan miktara geliyor, 1,5 Milyon lira bütçeli bir festivalin kazanımının şehre ne kadar olduğunu falan sorguluyorduk, kısa zaman dilimi içinde.
Bir fincan acı kahve, bir bardak da çay içilen, ziyaretin kısası makbul misali sohbet içinde, bir de şu soruya aradık yanıtı; “Esnaf para kazanıyor muydu mesela…?”
Öyle ya, festival uluslar arası. Ulusları, festivalin ziyaretçileri olarak ağırlamadıktan sonra dünya kentinde, olsa ne olur, olmasa ne olur festival?
Halk Bahçesinde yapıldığı yıllarda, girişi ücretli, ziyaret edilen stantları kuranların, ödediği miktarlar ile bir gelir kapısı aralayan belediye bütçesinden falan söz ettik bir de…
San ki, muhasebe müdürüydük o anlarda. Ne yapacak isek gelen geliri..?
Şaka bir yana, böylesi bütçe ve uluslar arası diye anılan bir festivalin, şehre kazancı, ya da bir artısı yok ise.
Esnafına, oteline, moteline, ve dahası tümüne, o halde yapı verelim geçmişteki gibi, hayli mütevazi olanını.
Gerçi; bahsederken, zaman zaman da küçümsenen, panayır havasındaki o festivali bu gün kimler beğenir,  o da ayrı bir soru ya, neyse….
Hazır günü başlamış iken; “Ben olsam…” diye. “Ben olsam…” diye devam edeyim.
Ben olsam; toplardım ahaliyi. Festivali isteyen, destek sözü veren, destek olacağını ima eden herkesi çağırırdım.
Sonra mı? Buyurun, birlikte yapalım derdim. Kimin yerine mi…? Elbette ki belediye Başkanını yerine.
Gerçi; benim Belediye başkanı olabilme gibi bir hayalim, hedefim, rüyalarımda dahi olmadı. ‘Ben olsam’ derken,  bu sadece sesli düşüncenin, söze gelişi.
Hazır sesli düşünüyorken, devam edeyim o halde. Öyle ya, suç değil düşünmek.
CHP’ li Çanakkale Belediye Başkanı sayın Ülgür Gökhan’ ın yerine ben olsam, ilk fırsatta toplardım meclisimi ve derdi ki; “Arkadaşlar, Çanakkale istiyor, yapacağız festivali.”
Hatta eklerdim bir de; “Bütçe zayıf da olsa yapacağız. Yetmese de…!”
Öyle ya, ‘destek sözü’, ‘birlikte yapalım’, ‘yaparız’ gibi pek çok söz işittik günlerdir. Çanakkale bir olur, yapı veririz aretlim…
İlle de uluslar arası olacak diye bir şey yok. Yerel baz’ da festival neyimize yetmeyecek?
Bakarsınız, Başkan çıkar; “Yapıyoruz. Buyurun yapıyoruz” der mi?
 Vallahi der mi der… Neden demesin ki?
Geçmiş yıllarını hatırıma getirdiğim festivalin, bir minik benzeri dahi olsa, Çanakkale istiyor diye yapılır ise şayet bu festival, siyaseten de artısı büyük olur haa. Demedi demeyin…  
İyisi mi, ‘Ben olsam’ diyerek, sözlerimi daha da sürdürmeyeyim. Durduk yere, bir şekilde de ücretsiz danışmanlığa soyunmayayım. Öyle ya, benim ne haddime…?
Olanı, biteni, şeffaf ve tarafsız haliyle göreyim ve yazı vereyim. İşime bakayım yani ben..
Bakarsınız, yakın bir vakitte, üç mü desem, dört mü, Festival kararı çıkar mesela. Söz,  o’nu da yazı veririm.
Şehrin dinamiklerinin düşüneceklerini, ben neden düşünüyorsam, bana ne ki…
San ki, festival komitesinin geçmişte bir ferdiydim. Çok başarılıydım, başarımdan dolayı da bu günlerde pek bir aranıyordum. Ya da şöyle mi desem; “Durduk yere kendime iş arıyorum…”
Gelecekte olması, mutlak muhtemel bir başka festivalin duyurusunu yapacak ilgili ve yetkililerin sözlerini, yine tarafsız ve objektif duyurmak dileğiyle, haydin hoşça kalın…