.
Fakat aman diyeyim. Sakın ha. Hem nesli tükeniyor, hem de yasak. Dokunmak, elde etmek, kaçırmak, satmak ve saire…
Adı: Pangolin…
Düne, damga vuran isim. Kaçırılırken yakalanmış. Kim bilir, kimleri zengin edecekti.
Diyeceksiniz ki: ‘Ne ki bu Pangolin…?”
Dilim döndüğünce anlamaya çalışayım. Önce bir araştırma yaptım. Okuduğum haber yüzünden. Abonesi bulunduğumuz İHA’ nın bültenindeydi Pangolin meselesi.
Haber ilgimi çekti. Çünkü, nesli tükenen pangolin’ in pulları deniliyordu kaçırılanlardan bahsedilirken. Bu ne ki? Mektup pulu mu? gibi benzeri türden sorular düştü aklıma. Haliyle de araştırdım.
Kaçırılırken yakalandığından bu pullar, ne işe yarıyormuş ki diye de sorguladım.
Derdini veren Rabbim, dermanını da verir deriz ya. Tam bu mesele. Kanser tedavilerinde kullanılan bir canlı imiş pulları kaçırılan pangolin.
Dünyada adını duymadığımız birçok canlı var malum. Misal önceki gece, Çanakkale sahillerinde olta ile tutulan Deniz çıyanı gibi. Balığın adı bu, ‘deniz çıyanı.’ Deriz ya hep; ‘Denizden babam çıksa yeriz…’ hadi ye de öl. Bu çıyanın bazı türleri son derece zehirliymiş.
Şimdi gelelim, pangolin’e. BBC den edindim kaleme alınan bilgileri. Yani pangolin üzerine dinelenleri...
Saşırtıcı bir görüntüsü olan pangolin, vücutlarını kaplayan pullar nedeniyle ilk bakışta hakikaten çam kozalağını andırıyor, denildiği gibi.
Peki hangi bölgede yaşıyorlar, ne gibi özellikleri var? İşte pangolin hakkında BBC tarafından kaleme alınalar;
“Pangolinler ‘canlı çam kozalakları’ diye de adlandırılırlar.” diye başlıyordu ilk cümle. Olur da, benzeri bir yığın görürseniz, çam kozalağı öbeği sanmayın. Belki de bu bir pangolin’ dir o gördüğünüz.
Böyle diyorum çünkü, İstanbul’ dan, kaçıracakları kilolarca pangolin pulu başka nasıl ele geçebilir ki Türkiye’de…? Belki de diyorum; Türkiye’de de vardır bu canlılardan, kim bilir?
Vücudunda baş, sırt, kuyruk ve bacakları kaplayan, birbirinin üstüne binen iri, kahverengi pulları bulunan Pangolinin, yapışkan dili 300 cm. kadar uzunluktaymış. Dile bak. Bu ne yahu?
Canlı bu sayede dilini termit, karınca gibi hayvanların yuvalarına sokar ve termit, karınca, pupa, larva, yumurta kısacası yuvada ne varsa diliyle zorlanmadan toplayarak karnını doyuruyormuş.
Peki ya, nesli de tükenme tehlikesi içinde olan pangolin’ in pulları neden kaçırılmak istenmiş? Ya da kimleri, ne için…?
Pangolinlerin Asya'da yaşayan dört ve Afrika'da yaşayan dört olmak üzere, toplam sekiz türü bulunuyormuş.
Görünüşü hayli şirin, ya da şöyle mi demeli: Bu tatlı canlıların boyları 30 ile 100 cm arasında değişiyormuş.
Pangolinlere ilginç görünümlerini veren vücutlarını kaplayan o pullara gelince;
Bu pullar karetinden oluşuyor. Özetle saç ve tırnaklarla aynı maddeden...
Yani sadece bu mu, kaçırılma nedeni. Değil elbet. Gelelim en önemli nedene; Geleneksel Çin tıbbında kullanılıyorlarmış bu şirin canlılar. Kanser tedavisinde.
Geleneksel Çin tıbbında pangolin pulları kanser tedavisi gibi önemli hastalıklarda, şifa kaynağı imiş.
Çin'de de, tıpkı İstanbul’ da olduğu gibi yüzlerce kilo pangolin pulu yakalatmış kaçakçılar. Tamı tamına, 3.1 ton. Bu rakam şunu gösteriyor, tam 7 bin 500 pangolin öldürüldüğü anlamına.
Her şeyin taklidini yapan Çin’ de, sanırım bir tek pangolin pulunun taklidi yapılamıyor. Öyle ya, bir de o olsa, Çin'de 1 kilo pangolin pulu karaborsada 5 bin yuan yani 700 dolara alıcı buluyorken, Çin ekonomisi bu sayede uçar gider.
Gelelim, İstanbul’ da yakalanan pangolin pullarına. Toplam 1 ton 217 kilogram pangolin puluna.
Ticaret Bakanlığı Gümrük Muhafaza ekipleri, İstanbul Havalimanı’nda, 8 milyon 500 bin lira değerindeki pulları son anda fark edip ele geçirmiş.
Bilindiği kadarı ile nesli tükenmekte olan Pangoline ait o 1 ton 217 kilogram pul, birilerini zenginleştirmeden ele geçivermiş.
Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerini dikkatlerinden dolayı tebrik etmek gerek. Umarım ederler de.
Ekipler; Havayolu ile taşınan ve basit işlem görmüş kemik olarak beyan edilen eşyaların riskli olabileceğini değerlendirince, olayı ortaya çıkarmışlar. Vallahi bravo…
Gelelim detaylara; Söz konusu kemiklerin ticareti yasaklanan bir hayvana ait olabileceğinden şüphelenen ekipler, Tarım ve Orman Bakanlığı ile iletişime geçiyor, durum anlaşılıyor.
Kim bilir, '1 ton 217 kilogram pangolin pulu’ için kaç can aldı birileri.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünde görevli uzmanlar tarafından, iki ayrı depoda bulunan kemikler üzerinde yapılan incelemede, nesli tükenmekte olan ve uluslararası sözleşmeler kapsamında ticareti yasaklanan pangolin pulları olduğu belirlenince ele geçenler, insanın içi bir tuhaf olmuş elbet. Öyle şirinlerki küçükleri, büyüdükçe korkutsa da pangolin’ ler, her şeyin küçüğü gibi, minikleri vallahi de pek şirin.
Ele geçen pulların piyasa değerine gelince, tamı tamına 8 milyon 500 bin lira.
Dikkat kesilerek okuduğum pangolin pullarından bahseder haberde, bir de şu ayrıntı vardı. Deliriyordu ki; “Gümrük Muhafaza ekipleri tarafından ele geçirilen pangolin pullarının ülkemizdeki piyasa değerinin yaklaşık 8 milyon 500 bin lira olduğu; söz konusu pulların şifalı olduğuna inanılan Asya ülkelerinde ise yaklaşık 3 milyon dolara alıcı bulabileceği belirtildi.”
Acaba diyorum, pangolinleri nerede bulup, pulları için öldürdüler. Sakın Türkiye olmasın.
Belki de, pangolin çiftliği kurdular ülkede, haberimiz yok…?