.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bir gece ansızın gelebiliriz” diyerek, verilmiş büyük karardan bahsetti.
Gözler sınırda, eller ise tetikte… İzlemişsinizdir konuya ilişkin haberleri. Peki ama, denilen ve dünyanın dikkat kesildiği o sözler.
Dün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bizim verilmiş bir kararımız var. Hep söylediğimiz söz, bir gece ansızın gelebiliriz. Bu kararlılığımızı devam ettiriyoruz. Terör örgütlerinin ülkemize yönelik bu tehditlerini kabul etmemiz asla mümkün değil” ifadeleriyle yükseltti sesini..
Başkan Erdoğan, Sırbistan ziyareti öncesinde Başkent’te, Esenboğa Havalimanında önemli açıklamalarda bulundu kısacası. Gider ayaktı okkalı çıkış.
ABD Başkanı Donald Trump ile önceki gün yaptığı görüşmeye ilişkin ettiği sözleri; “Akşamki görüşmemizden sonra bölgede Sayın Başkanın da ifade ettiği gibi geri çekilme olayı başlamış vaziyette ve şu anda buradaki karşılıklı muhataplar çalışmalarını yürütüyorlar.” İfadeleri el geliyordu Başkan Erdoğan’ ın.
Sonrasında ise; “Bu zaten yeni bir şey değildi. Başkan Trump bu konu ile ilgili talimatını vermişti ve çekilmeyi emretmişti. Fakat bu biraz gecikti.” vurgusuyla geliyordu ifadeleri. Ve ekliyordu;
“Gecikmeye rağmen gerek bu arada gerek Amerika heyeti gerek bizim heyetimiz bölgede görüşmelerini yapıyorlardı. Dünkü görüşmeden sonra da bu görüşmeler aynı kararlılıkla devam edecek. Bizim verilmiş bir kararımız var. Hep söylediğimiz söz, bir gece ansızın gelebiliriz. Bu karalılığımızı devam ettiriyoruz. Terör örgütlerinin ülkemize yönelik bu tehditlerini kabul etmemiz asla mümkün değil” diyerek.
Sınırda Fırat’ ın Doğusundaki Harekata ilişkindi edilen bu sözler.
Başkent haberlerinin öne çıkanını anlatır bu önemli açıklamayı abonesi olduğumuz İHA’ nın bülteninde gördüm. Haliyle de dikkatlice okudum dinelenleri.
Beyaz Saray’ın, “ABD’nin bölgede son iki yılda yakaladığı DEAŞ’lı teröristlerden Türkiye sorumlu olacak” açıklamalarını değerlendiriyordu Reis Esenboğa’da..
Netti ve hayli de anlaşılırdı dedikleri. Dilerseniz, tam olarak ne demişi aktarayım Reis in dilinden.
Sayın Cumhurbaşkanı; “Bu rakamlar biraz abartılı rakamlar. Şu anda orada cezaevlerinde olan bazı rakamlar var. Bu konuyla ilgili bizim de bir yaklaşım tarzımız var.
Değişik ülkelerden, Almanya, Fransa gibi burada bulanan DEAŞ’lılar var.
Bu konuda ne gibi adımlar atılabilir, kendileri bir çalışma yapacaklar, biz de arkadaşlarımıza bu konuda bir talimat verdik onlar da bir çalışma yapıyorlar.
Burada ne gibi bir adım atalım ki şu anda cezaevlerinde bulunan bu DEAŞ’lıları buralardan süratle derdest edelim” ifadesine birde soru ekliyordu.
Fırat’ ın doğusu için TSK’da ellerin tetikte bekleyişinin anlamı, anlaya büyük aslında. Bu konuda öngörülen ve tahminlerle dile gelen yorumları işitiyor günlerdir kulaklarımız.
Kulaklarımızın işittiği ve ilk işittiğinde de hayli meraklandığı o okkalı çıkış, yani; ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ sözünün gereğinin nasıl yapıldığını anımsayınca, bu son söylenen ve bence büyük hatırlatma anlamı da taşıyan söz, insanı heyecanlandırmıyor da değil.
Başkan Erdoğan, Esenboğa’dan sesini yükseltirken dün, ABD Başkanı Trump ile önümüzdeki ay yapılacak görüşmenin tarihine ilişkin de bir küçük bilgi vermiş. Demiş ki;“Büyük ihtimalle önümüzdeki ayın ilk yarısında bu ziyareti gerçekleştireceğiz.
Bu ziyarette ikili olarak, heyetlerarası bu görüşmeyi yapmak suretiyle, yüz yüze olması işin derinliğini Türkiye-Amerika arasındaki ilişkiler ve bölgedeki gelişmeler bunları ele alma fırsatını vermiş olacak”
ABD Başkanı Trump ile yapılması planlanan görüşmede F-35 konusunun da gündeme geleceğinin altını çizmiş sayın Cumhurbaşkanı. Bu konuda ise tam olarak şöyle demiş:
“İkili ilişkilerimiz de en önemli başlıklardan bir tanesi F-35.
Bu uzayan bir süreç oldu. Temennim odur ki, bu görüşmemizde hem bunu bir karara bağlamak, biz hala parçaları gönderiyoruz. Bu parçalar gönderilmeye devam ediliyor. Ödemelerde de yine aksama yapmıyoruz, Şu ana kadar 1 milyar 400 milyon dolar gibi bir ödeme yaptık. En önemli başlıklardan bir tanesi olan bu konuyu da konuşacağız”
F-35 kararlığımızın bir başka ifadeyle dile gelişi bu sözler ardından Reis, Sırbistan’a gitti. Sırbistan ziyaretine ilişkin görüntüleri, canlı yayanlarda izlemişsinizdir. O boy farkını fark edince ben, şaşırmadım değil. Sırbistan lideri, meğer ne uzun boylu imiş.
Fırat’ın doğusu için kendini açık açık ifade eden kararlılığımızla birlikte, bu gün edeceğim duam: “Rabbim Mehmetçiğin yar ve yardımcısı olsun. Ordumuz her daim Muzaffer olsun..” şeklinde olacak.
Bence, kesinlikle, Milletçe bir dua zinciri kurma vakti. Dualarımız seninle Mehmedim…!