.
Hep işittiğimizdir, ‘Ege sorunu..’ Aslına bakar isek, bir şeyler kötüye gitmeye başladı mı komşuda, hazır meseleyi açarlar ve durduk yere, normalde konuşulmuyor iken, Türkiye için laf ederler. Kimler, politikacılar..
Biz Türk’lerde yine bu yorumu yaptıran komşuya, Milli Savunma Bakanı Akar'dan sözler geldi dün.
Kısacası, Yunanistan'a tepki.. Sayın Bakan Hulusi Akar: "(Ege sorunu) Muhataplarımızla yaptığımız temaslarda devamlı söylediğimiz gibi hiçbir şekilde hakkımızı çiğnetmeyiz" diyordu.
Hem de ekliyordu; "Ne dünyada ne de tarihte karasuları 6 mil, hava sahası 10 mil olan bir ülke var. Böyle bir garabetle karşı karşıyayız. Bunu dahi bir doğruymuş gibi dünya kamuoyuna tanıtmaya çalışıyorlar" diye..
Dünya’nın yakın takibindeki bir mesele için de sözleri vardı sayın Bakanın. "İdlib’de dün gece de yoğun hava saldırıları sonucunda binlerce insan kendilerini kurtarmak için Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekat bölgelerine kaçmak için çabalıyor" şeklindeki ifadesiyle..
Ayrıca, "Libyalı kardeşlerimizin eğitimi için gerekli desteği sağlıyor, danışmanlık hizmetlerimizi sürdürüyoruz” diyordu sayın Bakan..
Diğer bir net sözü de, tam da şöyle geliyordu; "Gayri askeri statüde ada olmasına rağmen bunlardan 16’sı anlaşmalara aykırı olarak silahlandırılmıştır"
Açılan başlıklar böyle idi. En dikkat çeken başlıklardan biri, Yavru Vatan’a ilişkindi.
"(Kıbrıs meselesi) Orada yapmamız gereken neyse bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz" şeklindeki ifadeyle geliyordu sayın bakan’dan..
Rutine bağladığım Başkent haber turunda fark ettim okkalı sözleri. Aktarmadan edemezdim. Ankaralı meslektaşım Mevlüt Hasgül’ ün haberi, hayli detaylıydı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ ın, Ege'de hiçbir şekilde Türkiye'nin hakkını çiğnetmeyeceklerini vurguladığı açıklaması, ben gibi emenim ki sizlerinde dikkatini çekecek. Ne de olsa ülkenin en batısındayız ve komşuya en yakın konumdayız.
Sayın Bakan Akar; "Ne dünyada ne de tarihte karasuları 6 mil, hava sahası 10 mil olan bir ülke var. Böyle bir garabetle karşı karşıyayız. Bunu dahi bir doğruymuş gibi dünya kamuoyuna tanıtmaya çalışıyorlar. Bu konudaki hakkımızı hukukumuzu savunuyoruz” vurgusunu yapar iken, durduk yere bu sözleri etmiyordu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Milli Savunma Bakan Yardımcıları Yunus Emre Karaosmanoğlu ve Muhsin Dere ile birlikte Roketsan'ı ziyaretinde, gerçekleştirdiği konuşmasında ediyordu sözlerini.
"olmazsa olmaz kuruluşlardan biri" olarak nitelendirdiği Roketsan için, dahası ifadeleri de vardı sayın bakan’ ın..
Yerli ve milli savunma sanayiinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilen teşvik ve desteklerle gelinen noktanın geliştirilmesinin önemini vurguluyordu bir de sayın bakan.
Bunun sadece Türkiye için değil dost, kardeş ve müttefik ülkeler için de gerekli olduğunu kaydeder iken, Türkiye'nin uluslararası camiada Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde bir özne olduğunun altını çiziyordu.
Pür dikkat kesilip, özen ile okuduğum bu haberde, Türkiye’nin bu özelliğini sürdürmesi ile hak ve hukukunu korumasının önemine değinen ifadeleri de geçiyordu sayın Bakan’ ın.
Bölgesel gelişmelere değinidiği konuşmasında, Suriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerine yapılan Barış Pınarı Harekatı ile bölgenin teröristlerden temizlendiğini, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarının gerçekleştirildiği bölgelerdeki güven ve istikrar ortamının sürdürüldüğünün de altını çiziyordu.
Ege, Doğu Akdeniz, Kıbrıs ve Libya’daki faaliyetlerin devam ettiğini anımsatıp ettiği sözlerine gelince.. Okkalıydı, netti, sertti.
Kısacası Bakan Akar, bölgede yapılan faaliyetlerin uluslararası hukuka, ülkelerin toprak bütünlüğüne saygılı şekilde yürütüldüğünü savunuyordu. İstikrardan, barıştan, huzurdan, haktan, hukuktan, adaletten yana olduklarını vurgulayıp, “Hiçbir zaman hakkımızı, hukukumuzu çiğnetmeyeceğimizi de her vesileyle söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Bu konuda kararlıyız” diyordu.
"Muhataplarımızla yaptığımız temaslarda devamlı söylediğimiz gibi hiçbir şekilde hakkımızı çiğnetmeyiz" şeklindeki bu net ifadesi, Ege'de sorunların çözülmesi konusunda yapılması gerekenleri yaptıklarını, kimsenin kendilerine aksini söyleyemeyeceğini aktardığı sırada geliyordu sayın Bakan Akar’ dan.
Ta olarak şöyle diyordu Bakan Akar; "Muhataplarımızla yaptığımız temaslarda devamlı söylediğimiz gibi hiçbir şekilde hakkımızı çiğnetmeyiz. Bu bir tehdit değil ama iyi komşuluktan yanayız dememiz de bir zafiyet değil.
Örneğin şu anda ne dünyada ne de tarihte karasuları 6 mil, hava sahası 10 mil olan bir ülke var. Böyle bir garabetle karşı karşıyayız. Bunu dahi bir doğruymuş gibi dünya kamuoyuna tanıtmaya çalışıyorlar. Bu konudaki hakkımızı hukukumuzu savunuyoruz”
Bu sözler anlayana elbet. Fırsat buldukça, sorun çıkarmak adına atarlananlara idi bence.
"Gayri askeri statüde ada olmasına rağmen bunlardan 16’sı anlaşmalara aykırı olarak silahlandırılmıştır" der iken Bakan Akar; Ege’de başka bir hususun uluslararası anlaşmalarla belirlenen gayri askeri statüde 23 adanın durumu olduğunu belirtiyorv e ekliyordu;
"Gayri askeri statüde ada olmasına rağmen bunlardan 16’sı anlaşmalara aykırı olarak silahlandırılmıştır. Yunanistan’dan uluslararası hukuka, imzaladığı anlaşmalara ve iyi komşuluk ilişkilerine göre davranmasını bekliyoruz”
Ege’de ki adaların silahlandırılması konusu, 90’ lardan bu yana işittiğim bi konu. Bir tarihte, silahlandırılan adaların kuytu koylarına yaklaşıp, tutulduğu fırtınadan etkilenmemek için uğraş veren bir Ro-ro gemisinde yolculuk eden Türk tır şoförleri, o günün şartlarında tanık oldukları manzarayı, silahlandırılmış sahil kısmını görüntüleyip, İlgili Türk makamlarına sunmuştu diye hatırladığımdan, bu konu hep ilgimi çekmiştir. Dahası da vardı da, anımsamıyorum..
Özetle; bu komşu bir akılla uslu hale geliyor, sonra fırsatını bulunca yine azıtıyor.. Haksız mıyım..?
İyisi mi susayım. En güzel çıkışlara, Yüce Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yetkilileri imza atıyor, bir güzel uyarıyor. Haliyle,komşuya en yakın lokasyonda yaşayan bendenizin keyfi, anlatılamaz şekilde yerine geliyor.. Hadi deme de dur: ‘Hey Maşallah..!’